Fenerbahçe, Kadýköy’deki maçta daha 6’ýncý dakikada kazanýlan erken penaltý sayesinde; en azýndan bir süre, stres yüklenmeden oynama avantajýný yakaladý.
Peki, Ozan Tufan’ýn düþürülüþü penaltý mýydý? Öylesine sert, kesin ve keskin düþtü ki; durum gerçekten penaltý olmasa bile, insan bilinçaltýyla düdüðü çalma gereðini hisseder... Kuþku duyan olsa, itiraz edecek fýrsatý yok. Zaten itiraz bile olmadý.
***
F.Bahçeli futbolcularýn hakem kararlarýna itirazlarý; yüksek ses tonu, öfkeli yüz mimikleri ile doluydu. Ozan Tufan’ýn sert itirazdan boyun damarlarý þiþti... Ama Ali Palabýyýk, yediði fýrçalara “Yarabbi þükür” dedi.
Evet, erkenden 1-0 önde olmak; baþta bir rahatlýk saðlamýþtý. Ama Kasýmpaþa’nýn giderek F.Bahçe’yi sýkýþtýrmasý, mevcut rahatlýðý tedirginliðe dönüþtürdü. Sonrasýnda da beraberlik golü geldi.
***
Aslýnda Garry Rodrigues ve Vedat Muriç’le önemli fýrsatlar yakalanmýþtý. O aralar Fenerbahçe bayaðý aktif ve etkiliydi. Ama kritik noktalarda top kaptýrmalar, Kasýmpaþa’ya hem etkili ataklar hem de diklenme cesareti kazandýrmýþtý. Neyse ki, ikinci penaltý kararý imdatlarýna yetiþti. Üstüne bir de kýrmýzý kart...
***
Son haftalarda büyüklerin maçlarýnda penaltý ve kýrmýzý kartlarýn sayýsý, sanki otomatiðe baðlandý gibi... Bu durum, (Kararlarýn haklý ya da haksýz olmasý farketmiyor) tartýþmalarý giderek alevlendirecek. Ama F.Bahçe’nin ceza alanýnda Kasýmpaþalý Yusuf’a yapýlanlar, arada kaynayýp gidecek.
Maçýn ikinci yarýsý, tempoyla/karþýlýklý gollerle/heyecanla geçti. Ýki taraf da gayretliydi. Ama Kaleci Altay’ýn harika bir kurtarýþý olmasa, bu galibiyet olmayabilirdi. Maç ortadaydý.