Ya sen ya ben ya Gül!

Bu rest, Türk siyaset tarihi yazýlýrken elbette önemli bir yere konulacak.. Kuþkusuz ki bugünden 2071’in projeksiyonunu yapan Recep Tayyip Erdoðan gibi bir siyaset dehasýnýn kararýna tesir ettiðini düþünmüyorum. Ama Gül’ün 2007’deki ilk adaylýk süreci, Arýnç’ýn o dönem Erdoðan’a söylediði iddia edilen bu söz üzerinden okundu... ‘Ýlk adaylýðý’ diyorum zira 27 Nisan müdahalesiyle durdurulan ilk adaylýðýný “kardeþim Abdullah Gül” diyerek bizzat Recep Tayyip Erdoðan açýklamýþtý.. Ama cumhurbaþkanlýðý seçimleri iptal edilip genel seçimlere gidildikten sonra bir kez daha aday olmak, Gül’ün Erdoðan’a danýþmadan aldýðý bir karardý.. Bu bilgiyi Baþdanýþmaný Ahmet Sever, ‘Abdullah Gül ile 12 Yýl’ kitabýnda böyle yazdý, taraflar da yalanlamadý.. Ama hafýzalara, Arýnç’ýn; “Ya sen ya ben ya da Gül” çýkýþý kazýnmýþtý bir kere… Kadere bakýn ki üzerinden 10 yýl geçmiþ.. Yine ayný cümleyi duyuyor siyaset sahnesi.. “Ya sen ya ben ya da Gül”… Bu defa sözün sahibi 2007’de Gül’ü seçtirmemek için her yolu deneyen Deniz Baykal.. Rest çektiði ise Kemal Kýlýçdaroðlu.. Abdullah Gül için ne kadar acý.. Bugün adaylýðýný deðerlendiririz diyenlerin, 10 sene evvel aday olmasýn diye darbe yapmaya kalktýklarýný düþününce, insan gerçekten hayret ediyor..

Kabine revizyonu

Ankara’dan kulaðýmýza çalýnanlarý burada paylaþýyoruz.. Çok ciddi bir süzgeçten geçirmeden de yazmamaya özen gösteriyoruz.. Ancak siyaset sahnesi hiç olmadýðý kadar hareketli bir dönemden geçiyor kuþkusuz.. Dolayýsýyla bazen bugün yazdýðýnýz yarýn bayatlamýþ yahut yalanlanmýþ olabiliyor.. Kabine revizyonu meselesi de böyle.. Bir bilgi paylaþýyorsunuz, sonra bir yetkili çýkýp “Yok öyle bir þey” diyor... Yazdýklarýnýz berhava oluyor... Amma size bu kabine revizyonu süreciyle ilgili çok net bir bilgi arz edeyim... Özellikle hükümet içerisinde, elbette mevcut durumun muhafaza edilmesi yönünde beklenti içinde olanlar var... “..ne gerek var þimdi deðiþikliðe..” diye düþünenler... Gücünü korumaya çalýþanlar... Bu anlaþýlabilir... Ama bilinmelidir ki toplam sonuca bir faydasý olmayacak..

Evlendirme programlarý

KHK’larla evlendirme programlarýnýn kaldýrýldýðý yazýldý geçen hafta sonu.. Öyle olmadýðý anlaþýlýnca da bu defa itiraz sesleri yükseldi.. “Neden kaldýrýlmýyor bu programlar, ne bekleniyor” diye… Ben ifade edeyim neden kaldýrýlmadýðýný ya da ne beklendiðini.. Reyting hedefl i popüler majör kanal programlarý, varlýklarýný arz-talep dengesi üzerinden sürdürürler.. Anketörler sorduðunda, “bizim evde sadece belgesel izlenir” derken Hanife ve Solmaz’ýn maceralarýna kendi ailenizden biri kadar vakýfsanýz, o programlar kalkmaz… RTÜK, aile yapýsýna uygunluk yönünden denetimlerini yapar, gerekirse bazý regülasyonlar ister ve o programlar devam eder.. Deniyor ki benim bu tezimi çürütmek için; “e o zaman talep pornografi ye de var onu da yayýnlasýn televizyonlar”… El cevap, yayýnlýyorlar zaten..