Yahudi zekasý

Ýnternette mail zincirlerinde dolaþan bir metin var. Dinlere göre kalkýnmýþlýk oranlarý. Esas olarak “Müslümanlar neden geri kaldý, Yahudiler neden ileri gitti?” sorusunu soran bu metni kaleme alan kiþi -ve onun görüþlerini ciddiye alýp tanýdýklarý tanýmadýklarý herkese ulaþtýrmaya çalýþan kiþiler- diyor ki: Dünyadaki Yahudi nüfusu 14 milyon, Müslüman nüfusu ise 1,4 milyar. Yani her yüz Müslüman’a bir Yahudi düþüyor. Buna mukabil tanýnmýþ mucitler, sanatçýlar, düþünürler iþadamlarý hep Yahudi. Bilinen örnekler sýralanýyor sonra. Oscar alan Yahudi oyuncular, Nobel kazanan Yahudi bilim adamlarý vs... oysa bu listelerde bir tane bile Müslüman yok. Uzun lafýn kýsasý günümüz uygarlýðý içinde Yahudilerin müstesna bir yeri var, Müslümanlarýn ise iðrapta mahalli yok.

Peki, neden böyle? Bahsettiðimiz metni hazýrlayan kiþi bunun cevabýný “eðitim” diye veriyor. Ama çizilen tabloya bakarsanýz bunun pek de eðitimin sonucu olmadýðýný, iþin içinde genetik faktörlerin de yer almasý gerektiðini düþünüyorsunuz ister istemez. Yahudileri dünyayý yöneten karanlýk gücün sahipleri ve ayný zamanda Müslüman dünyanýn geri kalmasýna yol açan bir dizi komplolarýn da müsebbibi olarak görüyorsunuz.

Ýnternette dolaþan metinleri ciddiye alýp hakkýnda yazý yazmak pek âdetim deðil. Amaaslýnda bizim toplumumuzda, hatta aydýnlar arasýnda kabul gören, yaygýn bir yanýlgýnýn iþaretleri var burada... Evet, bugünkü dünyada bilim, sanat, ekonomi alanýnda Müslümanlar’dan çok Yahudilerin adý anýlýyor. Ama bu durum ne Müslümanlýk’tan ne de Yahudilik’ten kaynaklanýyor. Bugünkü Avrupa halklarýnýn ortaçaðda uygarlýk bakýmýndan Müslümanlarýn çok gerisinde bulunmalarý da onlarýn Hýristiyanlýðýndan kaynaklanan bir durum deðildi.

Çaðdaþ burjuva batý uygarlýðý esas itibarýyla tarihin belirli bir döneminde Avrupa’nýn batý bölgelerinde ortaya çýkan ekonomi modeli ve dünya anlayýþý tarafýndan þekillendirilen bir sistemdir. Öncelikle Avrupa’nýn batýsýndaki ülkelerde geliþtiði için yine bu ülkelerde yaþayan insanlar üzerinde etkili olmuþ ve bu insanlarýn katkýlarýyla þekillenmiþ ve yaygýnlaþmýþtýr. Yahudi filozoflar, Yahudi bilginler vs buradaki genel geliþmenin ürünleridir.

Burjuvazinin ve kapitalizmin nispeten daha geç dönemlerde geliþmeye baþladýðý ülkelerde yaþayan Yahudilerin durumu hemþehrileri olan Hýristiyanlarýn veya Müslümanlarýn durumundan farklý deðildir. Geliþmenin olduðu ülkelerde yaþayan Yahudiler geliþmiþ, duraðanlýðýn hüküm sürdüðü yerlerdekiler yerinde saymýþlardýr.

 

Sözgelimi Osmanlý Yahudileri’nin çaðdaþ uygarlýða katkýlarý bu ülkedeki Türklerin veya Ermenilerin katkýlarýndan daha fazla deðildir. Onun için “dünyaya yön veren Yahudiler” listesinde Sefaradlara veya Mizrahilere pek rastlayamazsýnýz. Tamamýna yakýný Aþkenaz’dýr. Oysa Ýslami uygarlýðýn egemenliði devrinde durum tam aksiydi.

Bugünkü kapitalist sistem ve onunla paralel geliþen burjuva dünya görüþü batý Avrupa topraðýnda neþvünema bulmuþ ve doðal olarak öncelikle o coðrafyadaki insanlarla etkileþmiþtir. Bu süreçte rol oynayan isimler arasýnda Yahudi kökenlilerin oranýnýn Yahudi olmayanlar yanýnda çok önemli olmadýðýný görürsünüz. Mesela büyük filozof Spinoza Yahudidir, ama batý düþünce geleneðindeki etkileri daha fazla olan Kant, Hegel, Heidegger Yahudi deðildir. Büyük müzisyen Gustav Mahler Yahudidir; ama Beethoven, Mozart, Brahms Yahudi deðildir.

Avrupa’nýn yetiþtirdiði büyük düþünürlerin, bilim adamlarýnýn, sanatçýlarýn içinde Yahudi kökenlilerin oraný bu halkýn Avrupa’daki nüfus içindeki oranýndan pek fazla deðildir. Ama kafayý Yahudilere takmýþsanýz “algýda seçicilik” mekanizmasý size boyuna Yahudileri gösterir.

Yahudilerin bugün özellikle ABD’de finans ve medya gibi kilit sektörlerde yer almalarý ve “azýnlýk dayanýþmasý” çerçevesinde davranmalarý onlara nüfuslarýyla orantýsýz bir güç veriyor. Dünya çapýndaki Siyonist örgütlülüðü de onlara ekstra imkânlar saðlýyor. Ýþin gerçeði bu. Gerisi paranoya. Veya propaganda.