28 Þubat darbesi hepimizin gözü önünde olmuþken, failleri hayatta iken 28 Þubat davasý neredeyse darbeyi aklama iþine dönüþtü. Failleri, “yine olsa yine yaparýz” þeklinde küstahça ve meydan okuyarak verdikleri ifadelerinin ardýndan bir bir serbest býrakýldý. Paralel yapýnýn müdafisi medya Ergenekon, Balyoz, Oda TV gibi içini kendi kadrolaþma amaçlarý doðrultusunda failler üretecek þekilde suç isnatlarýyla doldurduklarý davalarda gösterdikleri cevvaliyeti 28 Þubat davasýnda göstermedi. “28 Þubat bin yýl sürecek” diyen dönemin Genelkurmay Baþkaný Hüseyin Kývrýkoðlu baþta olmak üzere Çevik Bir, Erol Özkasnak, Güven Erkaya gibi darbenin bütün sembol isimleri hakkýnda takipsizlik kararý verildi. Dava adeta yürürken zaman aþýmýza terk edildi. Daha da garibi, failleri serbest býrakýlýrken maðdurlarý bir türlü 28 Þubat kabusundan uyanamadý.
14 yaþýnda üzerinde Mickey Mouse’lu tiþörtüyle gözaltýna alýnarak tanýþtýðý devletin ceberut yüzü bir türlü Yakup Köse’nin yüzüne gülmedi. Ýdamla yargýlandý, yaþý küçük olduðundan 16 yýl 8 aya sonra da 9 yýla mahkum edildi. Yakup o günü þöyle anlatýyor: “Manisalý çocuklarla biz ayný mahkemede yargýlandýk. Son davam da ayný güne denk geldi. Cezam açýklanýnca ‘Hakim amca benim Türkan ablam (Türkan Saylan) yok, Mükremin Abim (Yýlmaz Erdoðan) yok ama yine de beraatýmý istiyorum’ dedim. Hakým ayaða kalktý ‘Dýþarýdaki insanlarýn bizi yanýltacaðýný mý düþünüyorsun’ diye çýkýþtý.. Ayný gün bana idam onlara beraat verdiler.”
Onun hikayesi yargýnýn bir intikam mekanizmasý olarak da iþletilebildiðini görmek için biçilmiþ bir kaftan.
***
Hayatýndan çalýnan 9 yýlýn hesabýný sormaya kalktýðýnda ise Bandýrma Cezaevinde yattýðý sýrada gerçekleþen Noel Baba operasyonunda askere karþý isyan çýkarma suçundan 12 yýldýr yargýlandýðýný öðrendi.
Operasyon sýrasýnda cezaevinde deðil hastanede olduðunu belgelediði halde...
25 Aralýk operasyonunun akim kalmasýný takiben ilginç kararlarýyla tanýdýðýmýz Yargýtay 9. Dairesi bekleyen sayýsýz dosyanýn arasýndan Yakup’unkini bulup ivedilikle onadý. Köse de AYM’ye baþvurdu. Hani olaðan hukuk yollarý tükenmediði halde “fikir özgürlüðüne mani olmanýn telafisi imkansýz zararlara yol açacaðý gerekçesiyle” diye twitter’a eriþim engelinin kaldýrýlmasýna karar veren AYM’ye...
Yakup Köse’nin, hapiste geçecek yýllarýnýn telafisi mümkün olduðundan ya da “siyasi mesaj” deðeri olmadýðýndan, baþvurusu hala AYM’nin tozlu raflarýnda bekletiliyor.
Bu arada Yakup Köse 14 Aralýk operasyonunun hemen ardýndan tutuklanarak Metris Cezaevine götürüldü. 25 Aralýk operasyonu akamete uðrayýnca da ilk akla gelen Yakup Köse davasý olmuþtu. Yakup adeta “paralel emniyetin ve yargýnýn” intikam aracý haline getirildi.
Herkesler Erken Dumanlý’nýn þovuna odaklanmýþken Yakup Köse’nin bitmeyen çilesinden kime ne, öyle deðil mi?
‘Nabi Hoca’ ile bir ‘Zarif’ akþam
Bu aðýr siyasi-adli gündemde önceki akþam içinde þiir olan müzik olan, söyleþi olan bir üç saat geçirdik. Baþakþehir Mehmet Emin Saraç Kültür Merkezi’nde Milli Eðitim Bakanýmýz Nabi Avcý dostu, ‘aðabeyi’ Cahit Zarifoðlu’nu anlattý. Üstad þair Cahit Koytak, Cahit Carifoðlu için yazdýðý þiirlerini okudu, Asaf Ekin ve grubu ise Zarifoðlu’nun þiirlerinden besteledikleri eserleri icra etti. < span class="text51">
7 Güzel Adam dizisi ile popülerleþen mütefekkir þairlerimizden biri Cahit Zarifoðlu. Bilen biliyordu onu ama artýk lise, ortaokul öðrencileri de tanýþ oldu Zarifoðlu ve on yýllardýr sol liberal kesimin hegemonyasý altýndaki edebiyat kamusu tarafýndan dýþlanan, Milli Eðitim müfredatýna sokulmayan sadece 7 deðil nice güzel þair ve yazarla...
Erdem Beyazýt’a, M. Akif Ýnan’a, Alaeddin Özdenören’e, Necip Fazýl’a saðlýðýnda kapatýlan kapýlar ancak yeni yeni açýlabilmeye baþlandý. O kapýlarý, hala üretebiliyorken Sezai Karakoçlara, Nuri Pakdil’e, Ýsmet Özel’e, Rasim Özdenören’e ve onlarýn aðabeylik ettiði, onlarýn kaleminden, dimaðýndan beslenen genç edebiyatçýlara da sonuna kadar açmalýyýz.
Onlar icabet etmekte gönülsüz davransalar bile genç nesillerin onlarý tanýmasý için ne gerekiyorsa yapmalýyýz.
Cahit Zarifoðlu ile anýlarý olan bir Milli Eðitim Bakanýmýz olduðu, olabildiði için çok þanslýyýz. Çocuklarý alnýndan öpen, binalardan, sýnavlardan çok çocuklarýn dünyasýný nasýl zenginleþtirebilirizi dert eden bir Milli Eðitim Bakanýmýz var.
Ne mutlu!
