Yalan dünya, hem de ne yalan

Deðerli söz ve saz ustasý, büyük ozan Neþet Ertaþ’ýn ‘Ýzmir’ ekseninde tartýþma konusu olmasý herhalde en fazla kendisini þaþýrtýrdý. Ekmek parasý için yýllarca yurtdýþýnda yaþamak zorunda kalmýþtý; kesin dönüþü Ýzmir’e olmuþ, orada yerleþmiþti. Övgü dolu söyleyiþine bakýlýrsa sevmiþti de Ýzmir’i...

Ýzmir sevgisi ‘lâik’ kimliðiyle iliþkiliymiþ; öyle diyorlar...

Bir ‘bozkýr’ çocuðuydu Neþet Ertaþ; doðup büyüdüðü topraklarýn diliyle anlattý bütün hislerini... Onlar kadar mütevazý, onlar kadar sevecendi; onlar kadar neþeli ve hüzünlü türküler söyledi. Sazýnýn tellerine nasýrlý parmaklarýyla dokunurken çýkardýðý inlemeler kýraç topraklarýn insanlarýnýn feryadýydý ayný zamanda...

Yaþar Kemal’in romanlarýyla yaptýðýný türkülere tekrarlattý Neþet Ertaþ...

Son yýllarda kazandýðý kendisini de þaþýrtan þöhrette en önemli payýn sahibi bir baþka saz ustasý olan Bayram Bilge Tokel’dir. Önce ‘Bozkýrýn Tezenesi’ adýyla Neþet Usta’nýn sanatýný deðerlendiren kitabý yazdý, sonra elinden tutup televizyon programlarýna taþýdý; sýrf onun onuruna ‘Gönül Daðý’ türküsünün adýný taþýyan bir TV programý (Kanal-7’de) bile yaptý. Dar kapsamlý dost meclislerinde birebir tanýtýmýný yapan da odur.

Kendi hesabýma erken tanýyanlardan biriyim Neþet Ertaþ’ýn türkülerini; dost meclislerinde biraraya geldiðimizde ona eþlik edecek kadar pek çok eserinin sözleri belleðimdedir. Buluþmalarýmýzýn birinde müzikle özel ilgisi bulunan oðlum kendisinden iyice eski ve popüler olmamýþ türkülerinden birini istediðinde ne kadar þaþýrdýðýný iyi hatýrlýyorum.

Çünkü kentli gençlerin sanatýna ilgi göstermesine alýþmamýþ biriydi Neþet Ertaþ...

Televizyon programlarý kendisini ileri yaþýnda þöhretle tanýþtýrdý. ‘Bozkýr’ havasýyla büyümüþ geniþ hayran kitlesine, kentin kenar mahallerinde yaþayanlar da böylece katýldý: Kentliler ise, üç telli saza farklý þeyler söyleten sanatçýyla tanýþmaya çok direndiler...

Kabahat mi sayýyorum? Hayýr. Târizde mi bulunuyorum? Yine hayýr. Sadece son tartýþmalar sýrasýnda gözden kaçýrýlan bir gerçeði tespite çalýþýyorum.

Ondan ‘modern bir ermiþ’ çýkartmaya, ‘lâik bir ikon’ yaratmaya çalýþan kalem erbabý, nasýl olmuþ da, küçücükken sazý eline almýþ ve habire söylemiþ Neþet Ertaþ’la ilgili tek bir satýr çiziktirmemiþler o hayattayken? Tanýdýklarýný hiç belli etmedikleri bir kiþiye bugün ‘aziz’ muamelesi çekmeleri biraz yavan kaçmýyor mu?

Bir defasýnda bizleri Mustafa Karaalioðlu’nun biraraya getirdiðini hatýrlýyorum. Gecenin konuklarý arasýnda birkaç bakan, daha fazla milletvekili, çok sayýda sanatçý ve yazar vardý. Herkese eþit derecede yakýn, herkese mesafeli durdu Neþet Usta; karþýsýndakilerin kimliklerinden habersiz göründü. Gece ilerleyip gýyabi tanýþýklýðýn sahihliði anlaþýlýnca, “Yoruldunuz” uyarýlarýna boþ vererek çaldý da çaldý, söyledi de söyledi...

Þimdi bakýyorum da, yýllarca Neþet Ertaþ ve onun takipçisi sayýlanlarýn sanatlarý ve eserlerine kulaklarýný týkamýþ, gözlerini kapamýþ olanlar, onun üzerinden siyasi mesajlar verme peþindeler. Meðer ne kadar çok severlermiþ Neþet Ertaþ’ý...

‘Yalan dünya’ diyor ya büyük usta, gerçekten ‘yalan’ bir dünya bu...

Sevenlerinin gönlünde yaþayacak...