Hafta baþýnda internetten dünya medyasýný okurken, Alman resmi haber kanalý Deutsche Welle’de ‘Yalan haber demokrasi için tehdit’baþlýðýna takýldým.
16 Ocak 2017tarihli haberde, Siyasal iletiþim uzmaný Prof. Carsten Reinemann’dan alýnan yorum var. Reinemann özetle, “Ýnternet üzerinden giderek daha fazla yayýlan yalan haberler demokrasi için bir tehdit oluþturuyor. Bu son derece basit ve kurnaz bir iþ haline geldi. Yalan haberler, hakikatin algýlanmasýndaki toplumsal barýþý kýrýlganlaþtýrma potansiyeline sahip. Yalan haberlerin (seçimlere) bir etkide bulunmasý her zaman mümkün” diyor.
Biraz geriye gidince onlarca haber çýktý karþýma.
Ýnternet siteleri ve sosyal medya üzerinden dolaþýma sokulan yalan haberlerin, nefret ve ayrýmcýlýk içeren yorumlarýn topluma, siyasete, demokrasiye ve ülkeye verdiði zararýn önlenmesi için ‘sert cezalar’ tartýþýlýyor Almanya’da.
Alman medyasý da bu yöndeki haberleri ‘olumlu’ tarafýndan yansýtýyor okurlarýna.
Cumhurbaþkaný, Meclis Baþkaný, Baþbakan, Adalet Bakaný, Ýçiþleri Bakaný gibi devlet ve hükümet yetkililerinin açýklamalarý veriliyor;
Sosyal ve siyasal bilimler alanýnda akademisyenler ile sosyal medya ve biliþim uzmanlarýndan da ‘olasý siyasal kararlarý destekleyici’ yorumlar alýnýyor.
Örneðin;
4 Kasým 2016: Almanya'dan Facebook'a soruþturma - Münih Savcýlýðý, Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg’e ‘halký kýþkýrtmaktan’ soruþturma baþlattý. Gerekçe, Facebook’un içerik silmede isteksiz davranmasý.
29 Kasým 2016:BND’den seçim öncesi dezenformasyon kampanyasý uyarýsý - Alman dýþ istihbarat teþkilatý BND’nin Baþkaný Bruno Kahl, “Seçimler öncesi siyasi belirsizlik yaratma amaçlý siber saldýrýlar olacaðýna dair bulgular var” dedi.
13 Aralýk 2016:CDU: Yalan haberlere cezalar sertleþtirilsin - CDU ve CSU partileri, yalan haberlerin yayýlmasýna karþý daha aðýr ceza getirilmesini istedi. Açýklamalarda, “Hedef gözetilerek devleti istikrarsýzlaþtýrmayý amaçlayan dezenformasyonlar cezaya tabi tutulmalý. Bu tür sayfalarý bulup, denetleyen bir merkez kurulmalý. Gerekirse cezalar sertleþtirilmeli” denildi.
15 Aralýk 2016: Adalet Bakaný nefrete savaþ açtý - Almanya Adalet Bakaný Heiko Maas, Twitter, Youtube, Facebook ve diðer sosyal medya platformlarýna, nefret içerikli paylaþýmlarý engellemeleri için Mart 2017’ye kadar süre verdi. Maas, “Nefret içerikli yorumlarýn silinmemesi halinde Facebook ve diðer firmalara karþý yasal düzenlemeleri sertleþtirilebilir. Facebook þikâyet edilen yorumlarýn yüzde 46’sýný silmiþ, bu düþündüðümüz oran deðil” dedi.
19 Aralýk 2016: Politikacýlar sanal saldýrganlarýn hedefinde - Politikacýlar, son yýllarda internetten yoðun bir kin ve nefret bombardýmanýyla karþý karþýya. Facebook ve Twitter þikayetler geldiðinde harekete geçmekle yükümlü. Ancak çoðu zaman kullanýcý bilgilerini vermiyorlar, mesajlarý da silmiyorlar.
23 Aralýk 2016:Almanya yalan habere savaþ açýyor - Alman Ýçiþleri Bakanlýðý, sosyal medyada dolaþýma sokulan yalan haberlerle mücadele amacýyla ‘dezenformasyonla mücadele merkezi’ kurulmasýný önerdi. Merkez Baþbakanlýk bünyesinde ve ‘seçimden önce’ oluþturulacak.
26 Aralýk 2016:Juncker: Yalan haberleri önleyin - AB Komisyonu Baþkaný Jean-Claude Juncker, Facebook ve Google’a yalan haberlere karþý harekete geçme çaðrýsýnda bulunarak, “Avrupalýlar kimlerin palavra attýðý, kimlerin gerçeði aktardýðýna dair gittikçe daha duyarlý hale geliyor” dedi.
***
Peki ‘mevzubahis Türkiye olunca’ dünyaya nasýl duyuruluyordu?
Türkiye, 17/25 Aralýk kumpasý, Fuat Avni haberleri, Gezi’ye özel imal edilmiþ görüntü ve haberler, Savcý Selim Kiraz’ýn katledilmesine ‘gençlerin tepkisi’ diyen yorumlar, “Türkiye DEAÞ’a ambulanslarla roket götürdü” photoshop’larý ve MÝT TIR’larý dezenformasyonuna karþý tedbir alýrken haber baþlýklarý þöyleydi:
Yine DW’den:
11 Þubat 2014:Yasaklar yýldýrmýyor
21 Mart 2014:Almanya’dan Twitter eleþtirisi / AB’den Twitter tepkisi
28 Mart 2014: Türkiye’nin yasaklarla imtihaný
5 Nisan 2014: Almanya’dan ifade özgürlüðü uyarýsý
6 Nisan 2015: Türkiye’de ‘sosyal medya’ krizi
7 Nisan 2015:Türkiye’nin yasaklarla imtihaný / Hükümete büyük tepki
22 Eylül 2016:Türkiye 'tweet sildirme' þampiyonu
***
“Son birkaç ayda kendi baþlarýna gelince anladýlar”mý dersiniz?
Sanmam.
Zira mevzubahis Almanya olunca resmi açýklamalarý destekleyen yorumlar alan DW, mevzubahis Türkiye olunca ‘özgürlükçü’ yorum alabileceði akademisyen ve ‘internet uzmaný’ buluyor:
3 Ocak 2017:Sosyal medyada soruþturma ikilemi - Hükümet, Reina saldýrýsýnýn ardýndan terörle mücadele kapsamýnda sosyal medyaya uygulanan soruþturma çemberini geniþletti. Ýnternet hukuku uzmanlarý eleþtirmenin ve düþünce açýklamanýn suç olmadýðý konusunda uyarýyor. Türkiye Barolar Birliði’nin bu hesaplar için suç duyurusunda bulunmasý dikkat çekti.
28 Aralýk 2016:Türkiye'nin internet özgürlüðü ile sýnavý - Türkiye’de terör ve þiddet olayýndan sonra internetin yavaþlatýlmasý ve bazý sosyal medya platformlarýna eriþimin engellenmesi internet özgürlüðüne iliþkin kaygý yaratýyor.
24 Aralýk 2016:Türkiye'de sosyal medya operasyonlarý- Ýçiþleri Bakanlýðý, sosyal medyadaki paylaþýmlarý nedeniyle 1656 kiþinin tutuklandýðýný açýkladý. Türkiye'de sansürü gözlemleyen Turkey Blocks adlý grup, “Hükümet tarafýndan getirilen að sýnýrlamalarýnýn, daha önceleri aþýlabilen kitlesel sansürleri mutlak olacaðýný” açýkladý.
16 Kasým 2016:Türkiye’de internet özgür deðil - Düþünce kuruluþu Freedom House, Türkiye’nin internet özgürlüðü notunu düþürdü. Gerekçe, çok sayýda sosyal medya platformuna eriþimin engellenmesi ve kullanýcýlara ‘hakaretler’ sebebiyle soruþturma açýlmasý.
Manzara açýk:
ABD ve Almanya yalan habere, kin, nefret, hakaret ve tehdide karþý önlem aldýðýnda, bu ‘seçimleri etkilemeye, siyaseti ve toplumu zehirlemeye yönelik yalan haber, kýþkýrtma, nefret, hakaret’ oluyor;
Türkiye yaparsa ‘sansür, ifade özgürlüðünü kýsýtlama, diktatörlük’…
Çifte standart!
***
Ancak haklarýný da verelim.
Devleti yönetenler ‘sorun kendi baþlarýna gelmeden’ ilgili þirketleri uyarýyor, tedbirlerini tartýþýyor.
Ülkenin siyasetçisi, saðcýsý da, sosyalisti de ‘doðru’nun özgürlüðünden yana ortak akýl üretiyor.
Ülkenin medyasý, yalan haberleri manþetlerine taþýmak yerine devletten yana tavýr alýyor ve ‘güvenilir kaynak’ olma özelliðini korumaya çalýþýyor.
Ülkenin aydýnlarý yalan habere özgürlüðü deðil, doðru haberin hakkýný savunuyor.
Devlet de, sosyal medya þirketlerine ‘ilkeleri’ ve evrensel hukuku esas alarak, ‘devlet gücü’nü de hatýrlatarak, ‘doðru bir dil’le gereken uyarýyý yapýyor, beklentilerini söylüyor.
Sonuç da alýyor.
Bakýn ABD ve Almanya’nýn ‘yalan habere savaþ açmasý’nýn nasýl sonuçlarý olmuþ:
16 Kasým 2016: Google ve Facebook yalan haberle mücadele edecek - Google ve Facebook, sayfalarýnda yalan haber yayýnlanmasýný engellemek için, ‘doðruluðu onaylanmamýþ içeriðe sahip olan haberleri’ yayýnlamayacak.
16 Aralýk 2016:Facebook'tan 'yalan haber' butonu - Yalan haberlerle ilgili büyük eleþtirilere maruz kalan Facebook, kullanýcýlarýn yalan haberleri iþaretleyebileceði bir fonksiyon geliþtirdi. Yeterli sayýda kullanýcýnýn ‘yalan haber’ diye iþaretlediði haberler silinecek.
Önce hakkýmýzý koruyalým, sonra da haklarýný teslim edelim.