Yalandan kim ölmüş?

Türk spor basının uyduruk transfer haberleri (Hatta açık açık yalanları), mesleğimiz adına utanç noktasını da geçti. Ama işin tuhafı; bu tür kafadan atma haberlerin itibar görmesi de söz konusu... Üç büyüklerin taraftarı; o büyük denilen transferlerin asla gerçekleşmeyeceğini kendileri de bilse bile, gazetelerde böyle yazılmasından keyif alıyor.

Açık açık tepki gösterseler, yalan haberlerin bu kadar pervasızca yazılması; mümkün değil, bu kadar rahat süremez. Problem, okuyucunun para-psikolojik bir şekilde; bu durumdan özel haz duymasından da kaynaklanıyor. 

İş “Alan razı-Okuyan razı, sana ne oluyor” noktasına gelip dayanıyor. Yalandan şikayet edenler suçlu oluyor.

***

Kulübüyle sözleşmesi devam ettiği bilindiği halde ve üstelik kulüplerimizin mali açıdan acınacak durumda olmalarına rağmen; gelmesi mümkün olmayacak isimler, piyasada dolanıp duruyor.

Mesela Türk basını, Ever Banega’nın (Neredeyse haftalardır) G.Saray’a transferini yazıyor. Ama Sevilla’nın Futbol Direktörü; açıklamaktan dilinde tüy bitti. “Bu sporcumuzun kulübümüzle ilgili sözleşmesi devam ediyor. Kendisi satış listesinde olmadığı gibi, Banega’nın bizden ayrılmaya da niyeti yok” diye bas bas bağırıyor. Hayır, aynı haberler ısrarla devam ediyor. Bu nasıl iş?

Adamın resmi ağızdan söylediklerine inanmıyoruz, Banega’nın G.Saray’a geleceğine kesin gözüyle bakıyoruz. 

Bu durum, sağlıklı bir ruh hali değildir. Tedaviye ihtiyacımız var!

***

Bir F.Bahçeli, bir G.Saraylı ya da bir Beşiktaşlı; Messi’nin kendi kulüplerine transfer olacağı haberine bile inanacak (Daha kötüsü sevinecek) hale geldi. Bu tür yalanlar, gözlerini-gönüllerini besliyor.

İşin tuhafı, kulüpler de bu rüzgara kapılıyor; olmayacak transfer haberlerini onlar da (El altından) bilerek piyasaya sürüyor. Bu sefil durumun mutlaka ama mutlaka temiz/akılcı/ahlaklı bir düzene oturması gerekiyor. Yeter artık!