Yana yatmýþ bir gemi…

Necip Fazýl’ýn “Takvimdeki Deniz” þiirini hatýrlar mýsýnýz? “Yana yatmýþ bir gemi” o þiirden bir mýsra. Ýþte þiirin baþlangýç kýsmý:

“Hasreti denizlerin,/ Denizler kadar derin/ Ve o kadar bucaksýz…/ Ta karþýmda, yapraksýz,/ Kullanýlmýþ bir takvim…/ Üzerinde bir resim:/ Azgýn, sonsuz bir deniz;/ Kaygýsýz, düþüncesiz,/ Çalkanýyor boþlukta./ Resimdeyse bir nokta:/ Yana yatmýþ bir gemi…/ Kaybettiði âlemi/ Arýyor deryalarda.”

Bu uzun þiirin tamamýný Üstadýn kendi sesinden dinlemek isterseniz bir yolu var: https://www.youtube.com/watch?v=RiyCpNBvaac

Ak Parti þu dönemlerde yana yatmýþ bir gemiye benziyor. Hafifçe yana yatmýþ bir gemiye... Geminin içindekilerden pek çok kimse durumun farkýnda ve çýrpýnýyorlar düzeltmek için ama dümendekilerin iþin farkýnda olup olmadýklarýndan emin deðiller. 7 Haziran limanýna dümen kýrdýðýnda, gemideki yan yatmýþ hali tespit edenler feryat etmiþlerdi. Seslerinin duyulmadýðý seçim sonuçlarýndan belli. Þimdi erken seçim limanýna böyle gidilemeyeceðini haykýranlar var, dümendekileri ikazla vazifeli hissediyorlar kendilerini. Limanda bekleyip geminin daha da yatmasýný isteyenler yok deðil.  Gemiyi kaygýyla izleyip aman diye haykýranlar da çok limanda. Yana yatmýþ gemi, kaybettiði âlemi arýyor aramasýna da bu haliyle bulmasý zor. Zor ama imkânsýz deðil. Geminin içindeki ve dýþýndaki âþýklara kulak vermek gerekiyor.

Sevenleri, rekortmen bir atletten her yarýþta rekorunu yenilemesini beklerler.  Birinci geldiði yarýþlarda bile rekor yoksa birinciliðinden ziyade niçin rekoru yenileyemediði konuþulur. Gerçek dostlarý atlete neler yapmasý gerektiðini anlatmaya çalýþýrken kýskananlar artýk düþüþün baþladýðýndan ve performans kaybýndan, bunun geri döndürülemeyeceðinden söz etmeye baþlarlar. Atletin yapmasý gereken her söze kulak verip doðru olana uymaktýr.

Ak Partinin durumu da rekortmen atletten farklý deðil. Yüzde ellilerden yüzde kýrklara düþmenin bir sebebi olsa gerek. Yüzde kýrk birle kazanýlmýþ birincilik kimseyi tatmin etmedi. Bunu görmezden gelip ‘erken seçimde nasýl olsa yine birincilik benim’ demek doðru deðildir. Türkiye'nin bu gemiye ihtiyacý var.

Burada Ak Parti yönetiminin ne gerekiyorsa yapýlacak demesini bekliyoruz elbette. Fakat önemli olan ne gerektiðinin nasýl tespit edileceðidir. Bu noktada þeffaflýk herkesin aradýðý bir hususiyet olur. Neyin gerekip neyin gerekmediði geniþ bir istiþare ile bulunabilir. Düzgün bir anket çalýþmasý pek çok hususu aydýnlatacaktýr.

Üslup bazen her þeyin önüne geçiyor. Hoyratça tavýrlar, üstten bakýþ, kendini beðenmiþlik, her þeyi biz biliriz tavrý Haziran seçimlerinde Ak Parti'yi sýkýntýya sokmadý mý? Þimdi bütün bunlarýn bir beyin cerrahý hassasiyetiyle masaya yatýrýlmasý gerekiyor.

Yönetilemeyen bir Türkiye, yönetemeyen bir Ak Parti imajý yaratmak için ne çok gayret eden var. Onlara fýrsat vermemek gerekiyor. 

Ekonominin de kulaklara fýsýldadýðý bir þeyler var sanýrým. Alýp baþýný giden döviz, ihracatýn girdiði girdaplý ortam, her gün ölüm haberlerinin dünya basýnýnda yer bulmasýyla ve bir üçüncü dünya ülkesi havasýnýn etkisiyle sarsýlan turizm...

Ak Parti, kongre ile kendini yenileme ve tazeleme fýrsatýný bakalým nasýl deðerlendirecek. Söylem, üslup ve kadro deðiþikliðinin ne kadar gerekli olduðunu belirten ne çok Ak Parti âþýðý var, farkýnda mýsýnýz? Bu sese kulak vermek ve sinerji yaratacak adýmlardan kaçýnmamak gerekiyor.

Galiba seçime þehitlere Fatiha okumaya devam ederek gideceðiz…

Herkesi çok kaygýlandýran bir baþka husus seçim güvenliði. Çözüm sürecini istismar ederek yaptýðý yýðýnaklarla bugün baþ veren PKK çýbaný seçimde de en büyük sorun olmaya devam edecek gibi.

Her gün onlarca ölüm haberinin aktýðý Irak, Suriye, Afganistan ve Filistin’deki ölümleri kanýksadýk mý nedir, artýk pek aldýran yok. Medyada bile yer bulamýyor bu facialar. Türkiye’nin bu kategoriye girmemesi lazýmdý. Ýþte yukarda sözünü ettiðim üçüncü dünya ülkesi görünümünden kastým budur.

Unutmayalým, gemi bizim. Yan yatsa da, batsa da, çýksa da gemi bizim. Ýçindeyiz. Doðrultmak hepimizin vazifesi. Onun için de gene Üstad’dan bir þiirle bu yazýya nokta koyalým. Nasýl sesleniyordu Üstad Sakarya’ya: “Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;/ Sen kývrýl, ben gideyim, son Peygamber kýlavuz!” Yatmak yok, koþmak gerekiyor.

Reklamdaki çocuðu da hatýrlayalým: “Çok çalýþmam gerekiyor anne, çoook…”

Geçmiþ olsun- Star Medya Grup Baþkaný Murat Sancak Beye yapýlan saldýrýnýn amacý, burada sözünü ettiðimiz yönetilemeyen Türkiye imajý yaratmakla doðrudan iliþkilidir. Murat Beye ve Star camiasýna geçmiþ olsun diyorum.