Ersun Yanal'ýn Fenerbahçe için 14 yýllýk hasreti bitmiþ oldu... Yeni sezonda kendisine baþarýlar dilerken; Fenerbahçe için de hayýrlý, uðurlu olsun diyorum.
Ersun Yanal ilk açýklamalarýnda Fenerbahçe'nin oynayacaðý futbol için “Tüm seyredenlere ve camiaya keyifler verecek” diyor ve hayli iddialý konuþuyor. Keþke Ersun Yanal'ýn Fenerbahçe'si yalnýz Türkiye liglerinde þampiyonluk iddiasýný taþýyan deðil; UEFA veya Þampiyonlar Ligi'nde de ayný iddiasýný sürdürebilen olsaydý...
Fenerbahçe için, UEFA nezdinde verilen cezai karar kabus oldu. Fenerbahçe'nin ortalýk yerine bu ceza bomba gibi düþtü. Her Fenerbahçeli büyük þaþkýnlýk yaþarken; Aziz Yýldýrým hala “Lafonten’den Masallar” okumaya devam ediyor.
Ersun Yanal deðil de Mourinho olsa ne yazardý? Kendi ligimizin artýk Fenerbahçe adýna yeterli olmadýðýný idrak edemiyor mu? Fenerbahçe, artýk Avrupa'da varlýðýný sürdürmek isteyen bir camia haline geldi. Fenerbahçe'nin bu kulvardaki beklentilerini UEFA'nýn sert tokadýyla ülkemize geri yollamýþ olmasý herkesi þok etti.
Aziz Yýldýrým ve yandaþlarý, yönetici arkadaþlarý biraz utanarak, sýkýnarak þapkalarýný önlerine koysunlar ve Fenerbahçe'yi neden bu hale getirdiklerini iyi düþünsünler.
Avrupa'nýn en büyük takýmý, kulübü olacaðý iddiasýndaki söylemler sýnýfta kalmýþtýr. Eðer Fenerbahçe, Avrupa'da olmayacaksa kendi ligimizde olsa ne olur; olmasa ne olur?... Hani bir tabir vardýr; anneannemizin liginin þampiyonu Fenerbahçe olursa, hiçbir Fenerbahçeli mutlu olmaz. Bunun da bilinmesi gerekmektedir.
Ersun Yanal'a hayýrlý maçlar, hayýrlý þampiyonluklar dilerim. Ama kendi ligimizin þampiyon teknik direktörü olmasý ne kendisini, ne de Fenerbahçeliler'i beklenen düzeyde mutlu edeceðini hiç zannetmiyorum.
Ayrýca UEFA'dan gelen bu ceza, kendi federasyonumuz tarafýndan da herhangi bir puan silme gibi cezalarla karþý karþýya gelirse, o zaman kim kime ne anlatýr, nasýl mazeretler üretmeye çalýþýr onu da bilemem!
