Yandaşım!

Kabul ediyorum; ben yandaşım!

Vicdanın yandaşıyım.

Merhametin yandaşıyım.

İyiliğin yandaşıyım.

Toplumculuğun yandaşıyım.

Paylaşmanın yandaşıyım.

Dayanışmanın yandaşıyım.

Yardımlaşmanın yandaşıyım.

Nitekim sağlık yardımına ihtiyacı olan çaresizlere sağlık hizmeti götüren Yeryüzü Sağlıkçıları, evsizlere kalacakları evler sağlayan Yeryüzü Evleri, kimsesi olmayan bakıma muhtaç hastalara gönüllü hastabakıcılık hizmeti sunan Yeryüzü Vicdanlıları faaliyetlerinin öncülüğünü yaptım.

Ramazan ayında dünyanın her yerinde kurulan, insanların iftarlarını yaptığı mütevazı yer sofraları olan Yeryüzü Sofraları’nın isim babasıyım.

Bunlar ve benzeri projelerle toplumsal faaliyetler konusunda çığır açtım. 

Dedim ya, yandaşım.

Adaletin yandaşıyım.

Hukuk devletinin yandaşıyım.

İnsan haklarının yandaşıyım.

Hukuksuz yargılamaların, yargısız infazların, insanları insanlığından çıkartan zulümlerin son bulması için, ülkemizde ilk insan hakları kampanyasını ben başlattım.

Yandaşım; demokrasinin yandaşıyım.

Halk iradesinin yandaşıyım.

Böyle olduğum için, bu ülkede demokrasiye, halkın iradesine darbe indiren darbecilerin tanklarının karşısında ilk duran adamım.

Yandaşım; özgürlüğün yandaşıyım.

Eşitliğin yandaşıyım.

Emeğin yandaşıyım.

Barışın yandaşıyım.

Hoşgörünün yandaşıyım.

Ezilenin yandaşıyım.

Sömürülenin yandaşıyım.

Garibanın yandaşıyım.

Kimsesizin yandaşıyım.

Mütevazı yaşamanın yandaşıyım.

İnsan haklarının olduğu gibi canlı haklarının da yandaşıyım.

Doğa korumacılığının yandaşıyım.

Evet, yandaşım.

Bilimin yandaşıyım.

İlimin yandaşıyım.

Sanatın yandaşıyım.

Evrenselliğin yandaşıyım.

Laikçiliğin değil laikliğin yandaşıyım.

Ahlakın yandaşıyım.

Tutarlılığın yandaşıyım.

Davetleri üzerine solcusundan sağcısına siyasi görüşleri taban tabana zıt gazetelerde yazdım.

Ama solcu gazetelerde ne yazdıysam sağcı gazetelerde de onu yazdım.

Sağcı gazetelerde ne yazdıysam solcu gazetelerde de onu yazdım.  

İstediklerimi yazamadığım zaman, özgürlüğüm kısıtlanmak istendiği zaman da yazmayı bıraktım.

Dönem dönem gazetelerde yazmaktan vazgeçtim; ama vicdanımdan asla vazgeçmedim.

Cüzdanı hiç önemsemedim; hep vicdanı önemsedim.

Vicdan, adalet, özgürlük benim vazgeçilmezim; olmazsa olmazımdır.

Onlar benim yoldaşımdır.

Yandaşlıksa, onların yandaşıyım.

Hiçbir zaman zulme, zalime yandaş olmadım.

Kalemime günde beş vakit “Zalim kim olursa olsun ona karşı ol, mazlum kim olursa olsun ondan yana ol” öğüdünü verdim.

Ve hep mazlumlara yandaşlık ettim.

Susma, sustukça sıra sana gelecek” cümlemle, mazlumları zalimlere karşı susmamaya davet ettim.

O cümlem gibi bana ait olan “Susma haykır, zulme hayır”, “Zulme karşı direneceğiz; yılgınlık yok direniş var” gibi cümlelerimle, mazlumları zalimlere karşı direnişe teşvik ettim.

Zalimlerin ve onların düzeninin bana sağlayacağı dünya nimetlerini de hep elimin tersiyle ittim.

Zaten dünya nimetlerine hiçbir zaman önem vermedim.

Dünya nimetlerini bana sağlasınlar diye hiçbir iktidarın yandaşı olmadım.

Aksine iktidarların bana sunduğu göz kamaştırıcı imkanların hiçbirinden yararlanmadım.

Ben iktidarlara değil vicdana yandaşlık yaptım.

İşte ben böyle bir yandaşım!