AK Parti’yi destekleyen medya kuruluþlarýnýn toplamýna ‘havuz medyasý’, bu kuruluþlarda çalýþanlara ‘yandaþ’ diyen bazý gazetecilerin bu dönemde nasýl tarafgirlik yaptýklarýný, nasýl partizanlýk yaptýklarýný bir kez daha gördük.
Sosyal medyada muhalefet partisinin sözcüsü gibi davranan bazý gazetecilerin iktidar partisini destekleyen meslektaþlarýný eleþtirmesi akýl karý deðil.
Bir de bazý gazeteciler var. Onlar daha ‘PROFESYONEL’ bu konuda. Televizyonlardaki tartýþma programlarýna ‘GAZETECÝ/YAZAR’ kimliði ile katýlýyorlar. Ancak bir bakýyorsunuz muhalefet partisinin danýþmaný çýkýyorlar. Böyle çok ESKÝ gazeteci var son dönemde ortaya çýkan. Ben sadece televizyonda tanýk olduðum birinin ismini vereyim; Þükrü Küçükþahin.
Ekrem Ýmamoðlu’nun uzun bir tartýþmanýn ardýndan mazbatasýný aldýðý günün akþamý Þükrü Küçükþahin, Habertürk televizyonunda Didem Yýlmaz’ýn konuklarýndan biriydi.
Küçükþahin’in titri GAZETECÝ/YAZAR olarak verildi ekrana. O da gazeteciymiþ gibi davranmaya gayret etti. Ancak tüm itirazlarýný ve araya girmelerini AK Parti adýna programa katýlanlara yönelik yaptý. CHP’nin temsilcisinden daha hararetli savundu CHP’yi. Küçükþahin, Hürriyet gazetesinden gönderildikten sonra aktif gazetecilik yapmýyor. Peki ne yapýyor? Ekrem Ýmamoðlu’na danýþmanlýk yapýyor. Bunu nerden öðreniyoruz. AK Parti adýna programa katýlan Ömer Serdar’ýn Küçükþahin’e “Siz CHP’ye danýþmanlýk yapýyor musunuz?” sorusuna verdiði “evet PROFESYONEL hizmet veriyorum” demesi ile.
Bunda ne var diyebilirsiniz. Bence de bir þey yok. ESKÝ bir gazeteci çok doðal olarak bir siyasetçiye/siyasi partiye danýþmanlýk yapabilir. Bence çok da iyi yapar gazeteciler bu tip iþleri. Ama ÞEFFAF bir þekilde artýk gazetecilik yapmadýðýmýzý ilan etmemiz gerekir.
Perde arkasýnda bir partinin neferi gibi çalýþýp kamuoyu önünde gazeteci pozuna bürünmek etik deðil kanaatindeyim. Siyasetin þeffaf ve dürüst olmasýný talep ediyorsak kendimizden baþlayacaðýz.