Kimin kiminle görüþeceðine biz karar verecek deðiliz elbette.
Kimin kiminle ne konuþtuðunun meraklýsý da deðiliz doðrusu.
Yalnýz konu Abdullah Gül-Kýlýçdaroðlu görüþmesi olunca haliyle herkes merak ediyor.
Görüþme içeriðinin merak edilmesi her iki ismin de hem tanýnma oranlarýyla hem de konumlarýyla alakalý. Görüþmenin seçim öncesinde olmasý da meraký arttýran bir faktör tabii ki.
Çünkü eski (AK Partili) Cumhurbaþkaný Sayýn Gül’ün Cumhurbaþkanlýðý seçiminde de Kýlýçdaroðlu’nun teveccühüne mazhar olmasý, bir baþka deyiþle Kýlýçdaroðlu baþta olmak üzere diðer muhalefet partisi liderlerinin de kabulü halinde baðýmsýz ortak aday olarak ortaya çýkacaðýný bildirmiþ olmasý haliyle iþbu görüþmeyi de calib-i dikkat kýlýyor.
Abdullah Gül ile þahsi bir alýp veremediðim yok. Geçmiþte ne çok yakýn olduðumuzu herkes bilir. Lakin AK Parti hareketimizin liderine karþý yaptýðý kimi açýktan kimi de gizliden siyasi hamleleri dolayýsýyla kendisini eleþtirmiþ olmam aramýzdaki mesafeyi derinleþtirmiþ durumda. Öyle ki kendisi bugün selamýmý dahi almayacak bir konumda.
Sayýn Gül’ün nezdinde bugün Kýlýçdaroðlu kadar deðerli olmamam beni hiç mi hiç rahatsýz etmez. Ben siyasi tavrý net olan biriyim. Genel Baþkan ve Baþbakan olduðu dönemde Sayýn Davutoðlu’na ve onun en muktedir yardýmcýsý ve Hükümet Sözcüsü olan zata da Reis’ten dolayý nasýl açýk tavýr aldýðýmý herkes bilir. Pek tabii bu durum benim açýmdan bir düþmanlýk iliþkisi deðil; bir siyasal tavýr alýþtý.
Diyeceðim þu: Sayýn Gül aktif siyasete veda ettiðini söyledi mi? Söyledi.
Keþke bu sözünde durabilseydi. Ýnanýn o zaman çok daha yücelirdi.
Lakin Erdoðan’ý alaþaðý etmek isteyen güç odaklarýnýn deðirmenine su taþýyacak bir yerde kendini konumlandýrmasý ona olan sevgiyi ve güveni de sonlandýrdý. Son Cumhurbaþkanlýðý seçiminde sergilediði tutum, kendisinin sürüklendiði yer açýsýndan trajikti.
Bizim eleþtirdiðimiz Gül, bu noktaya çevresi tarafýndan savrulan Gül’dür.
Keþke eskisi gibi kalabilseydi!
Bu Sayýn Gül’ün her konuda haksýz olduðu anlamýna gelen insafsýzca bir yargýya sahip olduðumuz anlamýna gelmiyor. Sayýn Gül varsa eleþtirileri veya uyarýlarý bunu lideriyle yüz yüze görüþüp yapma yolunu tercih etseydi, yani bir baþka deyiþle kendisini liderinin karþýsýna hasým olarak dikmeyi amaçlayan odaklarýn oyununu bozsaydý inanýn hepimizin gönlünde en yücelerde olurdu.
Lakin Gül tersini yaptý. Ve yapmaya devam ediyor.
Çevresinden o birileri de bu yaptýðýna methiyeler dizmeye devam ediyor.
‘Çevrene dikkat et!’ dememin sebebi bu iþte: Her geçen gün seni tüketiyor o meddahlar ve kifayetsiz muhterisler...
Baksana senin adýna yapýlan açýklamaya. Seni tarif ederlerken nasýl da inancýna ve kültürüne ters bir yerde konumlandýrýyorlar seni.
Ofisinden yapýlan açýklamada geçen þu cümleye bak: “Gerek ulusal gerekse uluslararasý konularda geniþ tecrübe ve birikime sahip 11. Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Abdullah Gül...”
Bu baþtan sona kibir kokan ifadeler seni hiç rahatsýz etmiyorsa sözün bittiði yerdeyiz.
Kýlýçdaroðlu ile ne konuþtuðunu merak etmiyorum. Ama þunu merak ediyorum: Bu kibir abidesi ifadelere sen mi onay verdin? Senin onayýn olmadan iþbu inancýmýz açýsýndan ziyadesiyle sorunlu ifadeler yayýnlanabiliyorsa çevrene dikkat et diyorum. Yok bu ifadeler senin onayýnla ancak paylaþýlabiliyorsa sen eski Gül olmaktan çoktan çýkmýþsýn demektir.
Bilirsin ki bizim inancýmýzda bizi yüzümüze karþý övenlerden beri olmak vardýr.
Þayet kendini bu þekilde övdürtüyorsan sen yanlýþ yoldasýn, yok etrafýn seni bu þekilde övenler tarafýndan kuþatýlmýþsa gene yanlýþ yoldasýn. Bir dönüp kendine ve çevrene bak derim bir kardeþin olarak.
Sadece seninle alakalý deðil bu söylediðim. Hepimizi ilgilendiren bir konudur bu.
Hangimizin çevresini sadece þahsýmýzý göklere çýkartan meddahlar ve dalkavuklar doldurmuþsa bilmeliyiz ki yanlýþ yoldayýz. Dahasý ve fenasý, sadece kendimizi kibirli ifadelerle övenleri baþ tacý ediyorsak bilelim ki büsbütün yanlýþ yoldayýz.
Benden söylemesi...