İbrahim Güneş
İbrahim Güneş
Tüm Yazıları

“Yapay din peşindeler”

Cumhurbaşkanı Erdoğan 7'inci Din Şurası'nda çok kritik uyarılarda bulundu. Öncelikle yaşadığımız coğrafyanın çimentosunu hatırlattı.

"İslam varsa bayrak vardır, vatan vardır, hürriyet vardır. Hepsinden öte İslam varsa Türkiye vardır." İfadesini kullandı.

Sonra özellikle dijital dünya üstünden yürütülen kampanyaları ve gençleri zehirleme çabalarını anlattı.

"Dijital hareket, yeryüzündeki tüm semavi dinleri, özellikle de İslam'ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir." Tespitini herkesin dikkate alması üstüne uzun uzun düşünmesi gerekiyor.

Erdoğan'ın asıl dikkat çekici uyarısıysa sosyal medyadan ekranlardan birbiriyle tartışan, kavgaya tutuşan ilim erbabınaydı. Bu tartışmaların hem İslam dinine hem de gençlerin zihinlerine zarar verdiğini söyledi. Erdoğan, ilahiyat fakültelerinde, ilim şuralarında konuşulup, tartışılması gereken konuların uluorta tartışılmasının kafaları karıştırdığını hatırlattı.

Bu yüzden Erdoğan'ın "Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz, şöhret hastalığı samimiyeti ortadan kaldırır vebali ağırdır" uyarısını herkesin cübbesini bir kenara koyup düşünmesi gerekiyor.

RANDEVU

MHP Lideri Bahçeli yine ezber bozan bir konuşma yaptı Meclis'te...

"DEM ile İmralı bir an önce yüz yüze görüşmeli" mesajı verdi. DEM yönetimi hemen Adalet Bakanlığı'na başvurdu. İmralı'ya gitmek için izin talep etti. Bu süreçte Bahçeli'ye kimin aklına geldi bilmiyorum ama "Ahmet Türk ile görüşür müsünüz?" sorusu soruldu.

Bahçeli manidar bir cevap verdi. "Ziyaret talebi henüz ulaşmadı, kapımız her zaman açıktır. Kendisi değerli bir şahsiyet, ağadır" ifadesi buyursun gelsin şeklinde DEM'e bir işaretti.

Ancak benim esas dikkatimi çeken konuşmasının ikinci bölümüydü. Zira Bahçeli, "Ağaların kapısı herkese açık, aşı da bol olur. O yüzden birilerinin ziyaretinde 42 davar keserler." gibi bir ifade kullandı. Bu doğrudan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun Mardin ziyaretine bir göndermeydi. Hatırlanacağı üzere Meclis turuna çıkan İmamoğlu, Bahçeli'den randevu istemişti. Bahçeli ise "Siyasetini tasvip etmiyorum görüşmeyi uygun bulmuyorum" gerekçesiyle bu talebi reddetmişti.

Yani bir başka açıdan baktığımızda Bahçeli, İmamoğlu'na etkisiz eleman muamelesi yaparken, DEM'li Ahmet Türk'e de "42 oğlağı bunun için boşuna kestirdin" mi diyordu acaba?

Tesadüf mü bilmiyoruz ama bu açıklamalar yapılırken DEM'li Ahmet Türk de Meclis'te Sırrı Süreyya Önder'in makamındaydı.

Randevu meselesi için "Tabi ki bu ülkenin barışı bizler için çok önemli, çok değerlidir. Barışa katkı sunacak herkesi de gerçekten canı gönülden destekleriz. Ama bu barışın gerçekten onurlu bir barışa dönmesi lazım" ifadesini kullandı.

İşin ilginç yanı her iki taraftan yapılan açıklamalar CHP'li gazetecileri nedendir bilinmez endişelendirdi. Tepki dolu yorum ve mesajlar paylaşmaya başladılar.

Bakalım süreç nasıl işleyecek?

"ZAP'TA KİLİT KAPATILDI"

Terörsüz Türkiye Mücadelesi birçok alanda güçlü bir şekilde sürdürülüyor. Elbette bu meselenin psikolojik harp boyutu da var.

Ancak millette ciddi bir uyanış olduğunu da söylemek istiyorum.

Areda Survey'in yaptığı son araştırmada halkın yüzde 75,3'ünün terör örgütü PKK'nın ABD ve İsrail'in maşası olduğu yönünde görüş belirtmesi gidiş istikametimizin doğru ama daha çok mücadele istediğini gösteriyor.

Burada şunun altını net bir şekilde çizelim.

Türkiye Irak'ta Pençe Kilit Harekatı'nı sürdürüyor.

Bakan Güler "Zap'ta kilit kapatıldı" açıklaması yaptı. Sırada Gara bölgesi var gibi görünüyor. Türkiye Irak'ta 40 kilometre derinlikte bir güvenlik hattı inşa etmekte de Kalkınma Yolu Projesi ile komşunun istikrarına katkı sunmakta da kararlı görünüyor. Özetle Türkiye sahada da masada da güçlü bir şekilde yerini almış vaziyette. Bu yüzden Bahçeli'nin açıklamaları ve attığı adımlar millette büyük bir endişeye sebep olmuyor. Ne diyelim darısı Suriye'de atılacak adımlara...

Türkiye Suriye'deki terör bataklığını da kurutmak ve Terörsüz bir gelecek inşa etmek için kararlılıkla yoluna devam ediyor.

Güvenlik analistleri bu süreçte ABD ile olduğu kadar Rusya ile de çetin bir mücadele sürecini işaret ediyorlar.

Ancak şurası kesin, Türkiye bölgesinde her ikisine de daha önce kafa tutabileceğini net bir şekilde gösterdi. Bıçak kemiğe dayandığında bu milletin neler yapabileceğini herkes biliyor.