Bir ülke ciddi sorunlarla karþý karþýya ise veya bu bir savaþsa saðlam bir devlet yapýsýna sahip olmasý gerekir. Bu yapý sadece iktidar artý bürokrasi deðildir. Muhalefetin tavrý bu mücadeleden galip çýkýlmasý yönünde olmalýdýr. Muhalefetin dünyada büyük bir mücadele olduðunu ve taraflarýn giderek belirginleþtiðini düþünüp tartýþtýðýnýn hiçbir ipucuna rastlamýyoruz. Muhalefetin eski dünya yapýsýna göre yapýsýný ve dünyaya bakýþýný deðiþtirmekte olduðu görünmüyor. Bu nedenle medya olaylara sýnýrlý yön veriyor, sözünü ettiði olaylarýn ülkemizi nasýl etkileyeceði konusunda yeterli bilgi vermiyor. Bir olayla baþlayalým: Hakan Fidan’ýn atanmasýna bazý Amerikan gazeteleri, özellikle sermayenin kontrol ettiði gazeteler olumsuz tavýr gösterdiler ve Fidan’ýn Ýran’a yakýn olduðunu söylediler. Diðer yandan ABD’nin Ankara Büyükelçisi aksini söyledi ve onunla beraber olmaktan memnuniyet duyduðunu ifade etti. Bu durumda ABD’nin Türkiye’ye tavrýnýn ne olduðunu söyleyebilir miyiz? Benim bu soruya vereceðim cevap bellidir. 11 Eylül saldýrýsýndan beri ABD’de baþlayan ve dünyaya yayýlan bir mücadele olduðunu, kullanýlan silahýn özellikle ekonomi olduðunu, bunun dýþýnda bazý küçük ülkelerde görülen çatýþmanýn bu mücadelenin yansýmasý olduðunu söylüyorum.
***
Bana göre bu mücadele, sonuçlarý itibariyle, dünya savaþlarýný aratmayacak ve dünyanýn yapýsý büyük ölçüde deðiþecek. Taraflarý þöyle belirledim. Bir yanda tüm dünyada etkili olmaya baþlamýþ olan küresel sermaye, diðer tarafta ulus devletler. Bu devletlerin hiçbiri ekonomilerini belirsiz bir grubun kontrolüne vermek istemiyor. Ancak parasal güç giderek tüm dünyayý kontrole baþlýyor. Ülkemiz bu iki gücün mücadele alanýnda. Son zamanlarda artan cari açýðýmýz bizi dövize muhtaç hale getirdi. Eðer küresel para gücü bizi karþýsýna alýrsa mücadele nasýl yapýlýr bilemiyorum.
Bu durum ABD’de de hissediliyor. Bir süre önce baþlayan parasal krizin neden oluþtuðu bilinmiyor. ABD siyasi gücü ikiye ayrýldý. Bu her ülkede görülen farklý siyasi partilerin görünümü deðil. Gerçekte taraflarý birbirinden ayýran parasal güce baðýmlý olup olmamalarý.
Ülkemiz ne durumda? Dünyada oluþan Obama, Putin, Erdoðan ittifaký gözleniyor. Bu ortaklýk küresel sermayeye karþý bu durum, bu nedenle de parasal gücün bu kiþileri bertaraf etmek istemeleri sonucunu doðuruyor. Parasal güç Rusya’da etkili deðil ama ABD ve Türkiye’de etkililer. Bu nedenle bu iki ülkenin liderlerine karþý bir takým operasyonlar planlanýyor ve uygulanýyor. Ülkemizde bu konuda bir tartýþma yok. Ama muhalefetin iktidarý ve AKP’yi tartýþmak yerine Erdoðan’ýn tasfiyesinden yana olmasý ne anlama gelir? Bu durumda muhalefetin parasal güç tarafýndan desteklenmesi ve medya ile ülkemizdeki sermaye sahiplerinin iktidarýn karþýsýnda olmasý, gençlerin ne yaptýklarýný kime hizmet ettiklerini bilmeden aðaç kavgasýna girmesi büyük resme bakmadan kiþilerin duygusal tavrý ile açýklanamaz.
Bu durumda iktidar ve muhalefet ve kendilerinde büyük güç olduðuna inanan bürokrasi, dünyadaki durumu tartýþmalý ve bir politika belirlemelidir. Benim modelim yanlýþ sayýlabilir. Ben bu modelin kabulünü deðil, karþýlaþtýðýmýz büyük sorunun anlaþýlmasýný ve ortak bir tedbir alýnmasýný bekliyorum.
