Yap-işlet-devret modeliyle körfeze “sanal ada”

POLİTİKAYLA ilgilenenler hemen hatırlayacaktır, Binali Yıldırım İzmir’den milletvekili adayı olduğunda İzmir’e hizmet etmeye geldiğini, amacının polemik üretmek değil, proje, iş üretmek olduğunu her fırsatta dile getirirdi. Hala da İzmirlilerle her buluşmasında “bizim amacımız sadece yol yapmak değil, sizin gönlünüze yol yapmak, sevginizi kazanmak” der. Türk siyasetinin uzun yılları temel sorunlarından biri siyasetçilerin yerine getirmedikleri vaatleri olmuştur. Siyaseti ve siyasetçiyi güvenilir olmaktan da çıkaran bu tarzın dışına çıkan önemli isimlerden birisi oldu Binali Yıldırım. Cumhuriyet tarihinin en uzun süre Ulaştırma Bakanlığı yapmasının sebebi de projeleri, yerine getirdiği sözleri olmuştur.

Son kabinede yine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak görev alan Yıldırım, siyasetin “vatandaşı oy uğruna kandırma sanatı” olmadığını, kendisine oy veren, vermeyen herkese gösterdi. Geçtiğimiz hafta, İzmir’deydi yine Sayın Bakan. Basın kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu. Uzun uzun projelerini ve projelerin hangi aşamada olduğunu anlattı. Gazeteler, televizyonlar, internet siteleri... İzmir’deki yerel ve ulusal tüm basın kuruluşlarının temsilcilerinin sorularını da yanıtladı. Körfez Geçit’ten Çandarlı Limanı’na kadar kent gündeminin ana maddeleri olan

tüm projeler hakkında detaylı bilgi verdi. Yıldırım, İstanbul ile İzmir arasını 3 saate indirecek olan İstanbul-İzmir Otoyolu ve Körfez Geçiş Projesi üzerinde önemle durdu. İzmir Körfez Geçişi Projesi... Proje açıklandığında bazı kesimler pek ciddiye almamıştı. “Hayal” dediler. Yıldırım karşı çıkışların bilgi yetersizliğinden kaynaklandığı kanaatinde olduğunu dile getirdi. Projenin yap-işlet-devret modeliyle yapılacağını, onun için de taliplisini bulmak gerektiğini vurguladı. projenin İzmir’e özel, yerel bir proje olduğuna dikkati çeken Yıldırım, ÇED sürecinin devam ettiği, sürecin birkaç ay daha süreceği bilgisini verdi. Projenin amacı körfezin iki yakası arasında ulaşım bütünlüğünü sağlamak. Böylece Çiğli, İnciraltı’na bağlanacak. İncirlatı’nda batırma tünelle deniz altına inilecek, sonra körfeze yapılacak bir yapay adaya çıkılcak, köprü ile Sasalı’ya ulaşılacak. Bu geçiş, Çeşme otoyoluna da bağlı olacak.

Bakan Yıldırım’a bu projenin doğal yaşama zarar vereceği iddialarının bulunduğu hatırlatıldı. Yıldırım, “Doğal yapılara zarar verilmemesi için tüm önlemler alınacak” dedi.

Diğer önemli konu İstanbul-İzmir Otoyolu.... Proje toplam 387 kilometrelik ana aksa sahip. İzmir Otogar Kavşağı’ndan başlayarak, İstanbul’a, oradan da Gebze TEM yoluna bağlantıya kadar olan mesafeyi kapsıyor. Projede yer alan İzmit Körfezi’ni Dilovası’ndan Hersek Burnu’na bağlayan asma köprünün boyu itibarıyla dünyanın 4’üncü köprüsü olduğunu vurgulayan Yıldırım, yaklaşık 5.5 kilometre uzunluğundaki köprünün kulelerinin yerde sabit değil, hareketli olacağının altını çizdi. Fay kesişme hattında olduğu için böyle bir yönteme başvurulduğunu anlattı.

Üç aşamadan oluşan projenin ilk aşamasında, Gebze Körfezi’nin Yalova tarafındaki ayaktan itibaren İznik Körfezi’ne kadar 40 kilometrelik bölümü hazır. İkinci etabın ise önümüzdeki nisan ayında Gebze’den Altınova’ya oradan da Orhangazi’ye kadar açılması planlanıyor. Üçüncü etap için düşünülen tarih yılın üçüncü çeyreği. Böylece Bursa Çevre yoluna bağlanmış olacak. Bursa’dan İstanbul’a gidecekler en fazla 45 dakikada İstanbul’a kesintisiz bir ulaşımla varmış olacak.  İzmir Otogar ile Kemalpaşa arası devam ediyor. Bu kapsamda Belkahve’deki iki tünel tamamlandı. Bu taraftaki diğer çalışmalar da hızla devam ediyor.

Peki bu anlattıkları neden önemli? Siyasetçilerin vatandaşa hesap vermesi açısından çok anlamlı. Düşünün, bir siyasetçi sandık başına gidilmeden önce size sözler veriyor. Sonra oylarınızla iş başına geliyor. Ve tekrar sizin ayağınıza gelip, verdiği sözlerin, yapacağını söylediği projelerin hangi aşamada olduğunu açık açık anlatıyor. İşte bu hizmet siyasetidir. 

Toplantıda Yıldırım’a Konak viyadükleri de soruldu. Kordonyolu Projesi kapsamında1998 yılında yapımına başlanan ancak itirazlar üzerine inşaatının durdurulmasına karar verilen viyadükler... Hatırlayacaksınız onların bir bölümü Alsancak Limanına bağlanarak işlevsel hale getirildi. Ancak hala yıkımı gerçekleştirilmeyen atıl viyadükler bulunuyor. Şehre gemilerle gelen turistleri karşılayan atıl viyadükler, Çeşme Otoyolu’nun yapımı sırasında projelendirilmiş, proje 1992’de başlamıştı. Projenin Kordonyolu, Konak Viyadüğü ile Alsancak Liman Geçişi  yargı ve SİT kararlarına takılmıştı. Ardından merhum başkan Ahmet Piriştina, Kordon’dan kent içi yol geçişini istemedi. Belediye, açtığı davalardan geri çekildi ve süreç ilerledi. Bakan Yıldırım, viyadüklerin ne olacağı sorusuna “Biraz daha beklerse antika olarak şehre hizmet edecektir” diye cevap verdi.