CHP lideri Kemal Kýlýçdaroðlu’na bir þey beðendirmek mümkün olmuyor. En son, kamuoyunu meþgul eden, devletin ilgisiz kaldýðý görüntüsü yüzünden rahatsýzlýk uyandýran iddialarla ilgili Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün denetleme talimatý onu mutlu etmedi.
Rüþvet, dinleme, kent rantlarý ve devlet sýrrýnýn sýnýrlarý konularýný araþtýracak Devlet Denetleme Kurulu (DDK)...
Ýddialar ortalýða saçýlmýþ halde, ancak iddialara dayanak teþkil eden dinlemeler ‘yasal’ yoldan gerçekleþmediði için, savcýlar ve devletin ilgili birimleri re’sen harekete geçemiyor. Cumhurbaþkaný Gül iþte bu týkanýklýðý açmak ve kamuoyunda huzursuzluklara sebep olan iddialarýn gerçekliðini araþtýrmak istemiþ...
Güzel deðil mi? Muhalefetin geliþmeyi olumlu karþýlamasý gerekmez mi?
Hayýr, CHP lideri DDK’ya da güvenmiyormuþ... Dünkü Habertürk’te okudum; “Bu iktidar yerinde kaldýðý sürece beklentileriniz asla karþýlanmaz” demiþ Kýlýçdaroðlu ve eklemiþ: “Sayýn Cumhurbaþkaný görevini yapmak istiyorsa anayasal yetkisini kullanarak Baþbakaný o koltukta tutmamasý gerekiyor.”
Oysa, anayasayý (m. 104) okusa, ‘Cumhurbaþkaný yetkileri’ arasýnda ‘Baþbakaný görevden almak’ diye bir madde olmadýðýný, ancak baþkanýný ve üyelerini kendisinin atadýðý DDK’ya ‘inceleme, araþtýrma ve denetleme’ yaptýrabileceðini görecektir.
Acaba CHP lideri karþý karþýya kaldýðýmýz kaotik ortamda, Cumhurbaþkaný Gül’ün de, yetkisi dýþýna çýkarak yeni bir kaos yaratmasýný mý arzuluyor? Ýyi de neden?
Bakýnýz, yaklaþýk 25 gün sonra sandýk baþýna giderek il ve ilçe belediyelerini yönetecekler ile mahalle muhtarlarýný seçeceðiz. Sonuçta bir yerel seçim bu ve tercihlerimizde parti baðlýlýðýnýn adaylarýn kiþiliði kadar rol oynamamasý beklenir. Ancak öyle olmuyor. Her yerel seçimden çok daha fazla olarak, bu seçimde, baskýn biçimde genel siyaseti konuþuyoruz.
Daha doðrusu, yasal olmayan yollarla elde edildiði kesin ve en önemlisi kimin tarafýndan yapýldýðý kuþkulu ses kayýtlarý eþliðinde, kent rantlarýnýn talan, ihalelerin manipüle edildiði üzerine oturan ‘yolsuzluk’ iddialarý gündemi belirliyor.
Hedef siyasi iktidar ve özellikle baþbakan olduðu için muhalefetin hoþuna gidiyor olabilir þu sýralarda ortalýða dökülenler; ancak yarýn oklarýn Kýlýçdaroðlu ve ekibine dönmeyeceði, onlarýn kendi aralarýndaki mahrem konuþmalarýnýn kem gözler önüne serilmeyeceði ne malum?
Þimdilerde, geçmiþte CHP ve MHP’yi hedef alan kasetler konuþulurken sarf ettikleri sözler Baþbakan Erdoðan ve yakýn çevresi aleyhine kullanýlýyor... Ýyi de, muhalefet çevrelerinin kendi aralarýnda neler konuþtuðunu hiç mi merak etmemiþtir Ak Parti liderlerini ve yakýnlarýný dinleyenler? Dinlemiþlerse, konuþmalarda, baþkalarý önüne serildiðinde onlarý rahatsýz edecek unsurlar yok mudur acaba?
CHP’nin eski lideri ile MHP’li yöneticilere dönük kaset komplolarýnda yanlýþ bir yola kapý aralamýþ olabilir Ak Partililer; Kýlýçdaroðlu ve etrafý, seçim kampanyasýný ses kayýtlarý üzerine oturtmakla komplolara kapýyý sonuna kadar açýk hale getirdiklerini neden fark etmez?
Yaralamak istedikleri iktidar partisi ve baþbakan; bu aymazlýkla bütün siyasi sistemi onulmaz yaralarla yere serdiðinin nasýl olur da farkýna varmaz CHP?
“Kýrým’da neden sesimiz çýkmýyor?” deniliyor; çýkacak ses mi kaldý?
Hepimizi çok yakýndan ilgilendiren dýþ geliþmeler karþýsýnda ülkemizi zayýf hale getirmenin vebali büyük.