Yaralý Aslan fena kükredi!..

Son haftalarda üst üste kaybettiði puanlarla yaralý Aslan haline dönen Galatasaray kendi evinde ve seyircisi önünde Gomis’in temiz sert plase vuruþuyla gol kazanan oldu. Erken gelen bu golle maç baþýnda avantajlý duruma geçti. Rodrigues’le ikinci golü bulunca Galatasaray iyice rahatladý. Ýyi futbolunu sergilemeye devam etti. Atýlan ilk yarý gollerinin yaný sýra Cim-Bom’un direklerden dönen iki topu vardý. Eðer bir takým orta sahasýný öne çýkarýyor, hücum presi yapýyor ise rakip takýmýn oyun anlamýnda hiç þansý yoktur.

Galatasaray maçýn baþýndan sonuna kadar Bursaspor’a bu þansý hiç vermedi. Yalnýz anlayamadýðým, kendi sahasýnda oynarken bu kadar iyi baskýyaparken, bol goller bulurken, her ne hikmetse deplasmanlarda ayný görüntüyü Galatasaray’dan göremiyoruz.

Neden acaba? Ýþte bunun nedenini bir türlü anlamýyorum.

Rodrigues-Gomis ikilisi gollere koþarken diðer arkadaþlarý da takýmý adýna olaðanüstü destek veriyordu. Nitekim savunma oyuncusu olan Serdar Aziz üçüncü golü bulunca bunun en büyük kanýtý olduðunu gözlerimizin önüne sermiþ oldu. Gomis gollerini üçleyince Galatasaray 5 farklý skoru yakaladý.

Bursaspor ise Galatasaray deplasmanýnda berabere kalmak için sahaya çýkmýþtý sanki. Galatasaray takýmý için bu hiç geçerli bir düþünce deðildi. Üstüne üstlük uzun süre Ýstanbul ekibi önünde 10 kiþi kalmak hiç de kolay deðildi. Bursaspor’un direnci düþüktü. Bu þekilde futbol oynamaya devam ettiði sürece S.O.S vermeye devam eder.

Bursa kendi sahasýnda ve deplasmanda leblebi gibi puanlar kaybediyor. Herhalde hangi durumda olduklarýnýn farkýnda deðiller. Bu gidiþ Bursa için hiçte iyi deðil. Yazýktýr, günahtýr. Benim bildiðim Bursa þehir olarak futbol kentidir. Ama Bursaspor onlara layýk gözükmüyor...