Yargý, Adalet, Ak Parti’ye maliyet

“Devlet adýna”en çok tartýþýlan alanýn“Adalet” olduðu, “Adalete güven”in yüzde 30'larda seyrettiði, ya da güvensizliðin yüzde 70'lerde olduðu, buna karþýlýk “Adalet mülkün temelidir” öz deyiþinin, kültürümüzün ana deðerlerinden bulunduðu bir zamanda yeni adli yýla girdik.

Adalet'in bu dönemdeki gerilimi FETÖ ile mücadele alanýnda yaþanýyor. Gerilim, medyaya da farklý platformlarda yansýyor.

Ak Parti Milletvekili ve geçmiþte Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn konuþma metinlerini yazan Aydýn Ünal bir süredir Yeni Þafak'ta, “Ak Parti ve Gelecek” üzerine yazýyor.  4 eylül tarihli yazý “FETÖ ile mücadele”nin Ak Parti'nin geleceðine etkisi üzerine ayrýlmýþ. Yazýdan þu bölümlerin altýný çizdim:

“FETÖ ile mücadele amansýz yürüyor, evet, ama bu mücadele, kimi zaman bumerang olabiliyor, kimi zaman silah geri tepebiliyor, kimi zaman bomba elde patlayabiliyor.

“FETÖ ile mücadeleye dair oluþan algý gerçekliði hýzla perdeliyor; söylentiler, dedikodular gerçekte olanýn önüne geçip hýzla yaygýnlaþýyor.

“Þu kendisini kurtarmýþ, bu oðlunu-kýzýný kurtarmýþ, parasý, adamý olan çýkýyormuþ, gücü olan hiç girmiyormuþ, masumlara ya da en alttaki, en zayýf halkaya dokunuluyor, gerçek suçlular ellerini kollarýný sallayarak geziyormuþ…” Gerçekliði çoðu durumda ispat edilemeyecek iddialar. Ama dedikodusu, söylentisi, yani þüyuu, yani algýsý gerçekte olan kadar tehlikeli iddialar. Mide bulandýrýcý emareleriyle, tertemiz insanlarýn maðduriyeti ve tasfiyesiyle her gün maalesef güçlenen iddialar bunlar.

“Bu iddialar artýk sadece FETÖ’cülerin ailelerini etkilemekle kalmýyor, sýradan insaný da vuruyor.

.....

2019’a ve geleceðe yürürken, AK Parti’nin önündeki en büyük imtihan alanýna dönüþtü FETÖ ile mücadele.

...

“FETÖ ile mücadelede AK Parti kendisine düþen sorumluluðu en adil, evet, en adil biçimde yürütmek zorunda; yargýnýn sorumluluðunu yerine getirmesini saðlamak için de daha hassas olmak zorunda.

Mesele sadece algýnýn “yönetilmesi” deðil; mesele, daha çok, algýnýn gerçeklikle örtüþmesi ve gerçekliðin de adil olmasý.”

Türkiye, adaletin sýk sýk siyasi operasyon aracý haline geldiði bir ülke. Cumhuriyet'in ilk yýllarýnda muhalif hareketleri biçmek için kullanýlmýþ. Öyle ki, Milli Mücadele'de cephede bulunanlar bile biçilmiþ.

Demokrat Parti'nin 27 Mayýs öncesine gelen Tahkikat Komisyonu.

Yassýada Mahkemeleri.

12 Mart – 12 Eylül Mahkemeleri.

Erbakan'ýn siyasi çizgisine yönelik yargý darbeleri.

PKK terör örgütü ile mücadelenin Kürt siyasi hareketlerine yönelik yargý alanýndaki týrpanlayýcý hamleleri. 

28 Þubat yargýsýnýn bütün islami birikimlere yönelik týrpanlarý.

Ak Parti'ye yönelik kapatma davasý.

Yargýda FETÖ etkisinin yoðunlaþtýðý dönemde Ergenekon – Balyoz davalarý etrafýnda devreye sokulan yargý ötesi hesaplar...

Ve bugün.

Aydýn Ünal'ýn “Mide bulandýrýcý emareleriyle, tertemiz insanlarýn maðduriyeti ve tasfiyesi” diye bahsettiði þey. Aydýn Ünal, yazýsýnýn bir yerinde benim de zaman zaman iþaret ettiðim “sýnýrlarý geçiþken mücadele” ifadesini kullanýyor. Yani bu mücadelede nokta atýþ yapamýyorsunuz. Bir adli hata söz konusu ise, o da geniþ bir sosyolojiyi yaralýyor.

Ýstanbul Barosu dün tam sayfa ilan verdi. “Adaletsiz savunma, savunmasýz adalet OLMAZ” baþlýðý ile. Adaletin de “olaðanüstü hal” yaþadýðý bir dönemdeyiz, bu doðru. KHK ile ihraçlar, “yargýsýz infaz” niteliðine bürünmüþ durumda. Pek çok insan, neden ihraç edildiðini bilememek gibi bir ukdeyi yaþýyor.  KHK ihraçlarý karþýsýnda itirazlar bakýmýndan yargý süreci alabildiðine dolambaçlý hale gelmiþ durumda.

Sýrf hakim – savcý eksikliði gerekçe gösterilerek geciken davalarýn ve süren tutukluluklarýn “Adalet”e getirdiði yük bile yaþanan “Adalet sorunu”nun ciddiyetini ortaya koyabilir.

Yukarda “Ve bugün” diye yazdým.

“Bugünler”yargýnýn problemli yargý silsilesine eklenme riski her gün biraz daha büyüyor.

Aydýn Ünalbunun siyasi bedeline iþaret ediyor. Bence uyarýlarý önemsenmeli.

Yargýtay Baþkaný Ýsmail Rüþtü Cirit'in “Bizim görevimiz, duyguyla, coþkuyla, önyargý ile davranmak deðil, insan haklarýna iliþkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir.” cümlesini de bu duyarlýlýk çerçevesinde okumak lazýmdýr.