
11. Yargı Paketi "jet hızıyla" onaylandı. Haliyle bugün konumuz bu paket.
Özellikle infaz düzenlemesinin kimleri kapsadığı ve mahkûmların tahliyeyi nasıl talep edebileceği konularına değineceğim.
DÜZENLEME NE GETİRDİ?
Paket kapsamlı bir düzenleme içeriyor. Ancak gündem, büyük ölçüde "COVID-19 Düzenlemesi" ve buna bağlı tahliyeler üzerinde yoğunlaştı.
Oysa yasayla birlikte Avukatlık Kanunu'nda, icra ve iflas hükümlerinde, istinaf süreçlerinde ve önalım hakkının kullanımına ilişkin alanlarda da önemli değişikliklere gidildi.
ÇOCUKLARI ARAÇ OLARAK KULLANAN ÖRGÜTLER...
Suç örgütleri tarafından çocukların suçta araç olarak kullanılması hâlinde, örgüt yöneticilerine verilecek cezalar artırıldı.
Bu düzenleme, özellikle "Z kuşağı" olarak adlandırılan gençlerin mafyalaşma süreçlerine çekilmesinin ve çocukların suç aleti hâline getirilmesinin önüne geçilmesi açısından önem taşıyor.
Ayrıca örgüt kurma, yönetme ve örgüt üyeliği suçları ile suç örgütünün silahlı olması hâllerine ilişkin cezalar da artırıldı.
DİĞER SUÇLAR VE CEZALAR...
Bunların yanında kuru sıkı silahlar da artık "genel güvenliği kasten tehlikeye sokma" suçu kapsamına alındı. Bu suçun cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis olarak belirlendi. Suçun düğün, nişan veya asker uğurlaması gibi kişilerin toplu olarak bulunduğu yerlerde işlenmesi hâlinde ise ceza yarı oranında artırılacak.
Sadece bu düzenlemelerle sınırlı kalınmadı:
· Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi suç olarak düzenlendi.
· Bir aracı gitmekte olduğu yerden başka bir yere götüren kişiye verilecek ceza artırıldı.
· Taksirle yaralama suçuna ilişkin cezalar yükseltildi.
· Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması hâlinde daha ağır ceza öngörüldü.
· Yüze karşı veya gıyapta işlenen hakaret suçları ön ödeme kapsamına alındı.
COVID DÜZENLEMESİNİN İSTİSNALARI
Bazı suçlar yeni infaz düzenlemesinin istisnası olarak kabul edildi:
1. Kasten öldürme suçunun üstsoy, altsoy, eş, boşanılan eş, kardeş, çocuk veya beden ya da ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da kadına karşı işlenmesi,
2. Deprem nedeniyle bina veya diğer yapıların yıkılması, çökmesi ya da hasar görmesi sonucu meydana gelen öldürme suçları,
3. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar,
4. Terör suçları ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar.
Bu kapsam dışında bırakılan suçlar arasında yer alan "deprem" istisnası Anayasa Mahkemesi'nin gündemine gelirse iptal edilme ihtimali bulunabilir. Ancak diğer istisnalar yönünden, önceki içtihatlar dikkate alındığında iptal ihtimali zayıf görünmektedir.
GETİRİLEN İMKÂN NE?
Burada iki ayrı grup var. Tamamen istisna dışı kalan suçlar ve istisna sayılmakla birlikte geçici maddeyle kapsama alınanlar. Buna göre 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından durumu altı madde hâlinde özetleyelim:
1. İnfaz Kanunu Geçici 6. maddede istisna sayılmayan suçlar (*) yönünden 3+3 yıl denetimli serbestlik uygulanacak.
2. Geçici 6. maddede istisna sayılan, buna karşılık Geçici 10/6 maddesiyle kapsama alınan suçlar yönünden (yukarıda sayılan istisnalar dışındaki suçlar bakımından) 1+3 yıl denetimli serbestlik imkânı getirildi.
3. Toplam cezası 10 yılın altında olanlar en az 1 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacak.
4. Toplam cezası 10 yıl ve üzeri olanlar için bu süre en az 3 ay olacak.
5. Bu şekilde hükümlüler, açık cezaevine ayrılmak için kapalıda kalmaları gereken süreden 3 yıl daha erken açık cezaevine geçebilecek; ancak açık cezaevinde de en az 3 ay kalmaları gerekecek.
6. Kanun yürürlüğe girdiğinde zaten açık cezaevinde bulunan hükümlüler ise burada en az 3 ay kalmış olmak şartıyla, normalden 3 yıl önce denetimli serbestlik kapsamına alınacak.
TAHLİYE OLMAYANLAR NE YAPABİLİR?
Tahliye edilmesi gerektiğini düşünen ancak tahliye edilmeyen hükümlülerin izlemesi gereken yol şu şekildedir:
· Öncelikle ceza infaz kurumuna talepte bulunulacak. Talep kabul edilirse sorun yoktur.
· Talebin reddedilmesi hâlinde, ret kararına karşı İnfaz Hâkimliği'ne şikâyet yoluna gidilecek.
· İnfaz hâkimliğince de talep reddedilirse, Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edilecek.
Bu aşamada verilen karar kesindir. Ancak kesin karara karşı iki yol hâlâ mümkündür. Hak kaybı yaşanmaması adına her iki yolun birlikte işletilmesi yerinde olacaktır. Buna göre Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği gibi, bireysel başvuru yolu da açıktır.
İNFAZLAR DEVAM EDİYOR
Paket, sanılanın aksine yeni bir eşitsizlik yaratmadı; denetimli serbestliğe ayrılma imkânını bir miktar öne çekti. Tahliye edilenlerin hiçbiri "bihakkın", yani cezasını tamamen infaz etmiş olarak serbest bırakılmıyor. Tamamı denetim altındadır ve en ufak bir ihlal, daha uzun süre ceza infaz kurumunda kalmaları sonucunu doğuracaktır.
____
(*)İstisna sayılan suçlar böyle: 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82 ve 83), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, fıkra iki, bent d), işkence suçu (madde 94 ve 95), eziyet suçu (madde 96), cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104 ve 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar (İnfaz Kanunu Geç.M.6)