Kabataþ maðduru Zehra Develioðlu’na, bu maðduriyeti ortaya çýkaran gazetecilere sahip çýktýk ya.
Yargýlanacakmýþýz.
Öyle diyor “hormonlu” aydýnlar.
Hani gazeteciler gazetecilik faaliyetlerinden dolayý yargýlanmamalýydý.
Hani “bavulcu”yu yargýlamak basýn özgürlüðüne aykýrýydý.
Sizin vandalizminizi savunmadýðýmýz, tezviratlarýnýza prim vermediðimiz için mi bu muamele?
Sizin nazarýnýzda “Gazeteci” olmak için illa gezici, illa CHP’li, illa Kemalist, illa vesayetçi mi olmak gerekiyor?
Sizin nazarýnýzda “maðdur” olmak için baþý açýk, “modern”, vesayetçi, Atatürkçü, laik vs olmak mý lazým?
Anladýk.
Bu kriterlere sahip deðilseniz “maðdur” bile olunamýyor.
Açýkçasý umurumuzda bile deðil. Çünkü artýk geçer akçe deðilsiniz.
Bir avuç “hormonlu” aydýnýn çatlak sesi, artýk demokratlarý korkutmuyor.
Ötekileþtirmeniz, sizden olmayaný çeþitli mecralarda boðma giriþimleriniz tutmuyor.
En çok da buna kýzýyorsunuz.
Önünüzde iki yol var.
Ya bu tezviratlara, sesinizi yükseltmeye devam eder, yeni Türkiye’yi ýskalarsýnýz.
Ya da içinizdeki kör nefreti önce dizginleyip ardýndan ýslah eder, insan olursunuz.
Seçim sizin.
Bize gelince.
Bu konuda yargýlanýyor olmaktan ancak þeref duyarýz.
Bunu da böyle bilin.
PES...
Okuyanlar bilir.
Cüneyt Özdemir bu köþenin neredeyse müdavimi oldu.
Kabataþ baskýsýna boyun eðmedik diye yazý yazdýk ya.
Hatta 15 yazar bu dik duruþa destek vermek için ayný baþlýðý kullandýk ya.
Bunu bile anlamamýþ. Ya da anlamazlýktan gelmiþ.
Özdemir’e ben cevap vermeyeyim. Takipçilerinden Süleyman Kurt vermiþ zaten.