Yargýya müdahale mi demiþtiniz Sayýn Kýlýçdaroðlu?

Aydýn Doðan’ýn yargýya; tepeden müdahalesinin resmidir...

Neredeyse her ay bir darbe yýldönümü telin ediyoruz. Önceki gün 12 Eylül’ü konuþtuk, yarýn ise milletin seçtiði ilk baþbakanýn, “darbe ve yargý” isimli bir cinayet planý ile nasýl katledildiðini konuþacaðýz.

Darbeler, halkýn sandýk darbeleri sayesinde kalýcý olamamýþ ama farklý senaryolarla ayný oyun hep tekrarlanmýþtýr.

Bunun sebebi ise azmettiricilerin sorgulanmamasýdýr.

En çarpýcý örnek olan ve “dindarlarýn siyasî ve iktisadî bakýmdan bin yýl kendine gelememesi”ni hedefleyen 28 Þubat, askerlerin sadece figüran olduðu bir medya darbesidir.

Ama meselenin bu kýsmý hiç sorgulanmamýþtýr.

Bunu sorgulayýp cezalarýný verebilseydik, Sayýn Erdoðan’ý “muhtar bile olamayacak” hale getirme çabalarýný ve bunu yapamayýnca da gemiyi olduðu gibi batýrmaya kalkmalarýný da önleyebilirdik.

Bu hýyanet filosunun “amiral gemisi” Hürriyet, baþýndan bu yana fi tne ateþinin çýrasý olmuþtur.

Aydýn Doðan döneminde ise buna, grup menfaatlerini koruyup kollama görevi (!) de eklenmiþtir.

28 Þubat bir medya darbesidir

28 Þubat bu görevin baþarýyla(!) ifasýdýr.

O dönemdeki manþetleri incelendiðinde, ülkenin nasýl ilmek ilmek iþlenerek 28 Þubat’a getirildiði görülecektir.

Peki, manþetlerin darbesi, 28 Þubat’tan sonra bitti mi?

Kesinlikle hayýr...

Tam aksine, asýl iþleri ondan sonra baþlýyordu.

“Görev” devam etti ve merhum Erbakan’ýn, ortaðý Çiller’e verilmek üzere iade ettiði baþbakanlýk görevinin Mesut Yýlmaz’a verilmesi saðlandý.

Nitekim Yýlmaz, Hürriyet’e atýlan ses bombasý için 29 Haziran 1997 Pazar günü, Aydýn Doðan’ýn Beykoz’daki malikhanesine “Geçmiþ olsun” ziyaretine gitti.

Fakat ne hikmetse bu “geçmiþ olsun” ziyareti 6 saatten fazla sürdü.

Asýl ilginci, Yýlmaz direk Ankara’ya gitti ve yeni kabineyi Cumhurbaþkaný Demirel’e sundu.

Ayný liste, ertesi günkü Hürriyet Gazetesi’nde “Hükümet tamam” manþetiyle yayýnlandý. Galiba bir de Milliyet’te “Muhtemel kabine” baþlýðýyla yer almýþtý.

Ben o meþhur “Pijamalý ziyaret” muhabbetinin arka planýný 18 Nisan 2015’te yazmýþtým. (www.star.com.tr/yazar/mesele-pijama-degil-ahmet-bey-yazi-1021783/)

Yýllardýr “pijama” ile örttükleri bu skandalý karþýlarýnda bulunca þoka giren Doðan Grubu, günler sonra Ahmet Hakan vasýtasýyla, “Öyle olsaydý Hürriyet’in yayýnladýðý liste ile Yýlmaz’ýn açýkladýðý liste ayný olurdu” gibi gülünç bir açýklama yayýnlamýþtý.

Askerlere yýktýrýlan hükümetin Mesut Yýlmaz’a hediye edilmesinde o kadar önemli payý olan Demirel’in üç tane bakan kontenjaný da mý olmayacaktý ki?..

“Baðýmsýz yargý” diyenler nerede?

Aydýn Doðan bu demokrasi ayýbý ile hiçbir zaman yüzleþmedi.

Üstelik bu “Eski Türkiye” alýþkanlýðýný, onlarýn manþetleriyle çarpýþa çarpýþa gelen Erdoðan’ýn döneminde de aynen sürdürdüðü ortaya çýktý.

Önceki gün Türkiye Gazetesi’nde Batuhan Yaþar’ýn yayýnladýðý “Skandal Mektup”, Aydýn Doðan’ýn; kapýdan sokmasanýz bile bacadan girerek yürütmeyi ve yargýyý nasýl etkilediðinin tescilidir.

Bu, sessiz kalarak geçiþtirilebilecek bir olay deðildir.

Ve bu mektup, baðýmsýz yargý simsarlarý için de bir “samimiyet testi” olacaktýr.

Cumhurbaþkaný Erdoðan’a ait bir suç duyurusu evrakýný sallaya sallaya yargýya müdahale nutku atan Kýlýçdaroðlu, nedense bu skandal mektup hakkýnda aðzýný bile açmadý.

Elbette þaþýrtmadý. Yoksa asýrlýk atasözü yalancý çýkardý...

Ama yandaþlarý sussa da bunun ve bugüne kadar “pijama muhabbeti” altýna gizlenen darbelerin hesabý artýk sorulmalýdýr.

Bu mektup sebebiyle hangi deðiþiklikler yapýlmýþtýr, ayný “Ahmetciðim” yöntemiyle baþka hangi talepler karþýlanmýþ ve Doðan hatýrýna ülke ne kadar zarara uðratýlmýþtýr?

Bunlarýn hesabý sorulmazsa daha çook “Cambaza bak” oyunu seyrederiz.