Yarýnýn adý UMUT

YARINLARIM var benim, hâlâ kaybolmamýþ güvenim. Bitmeyecek, bitirilmeyecek bir insan sevgim, hayallerim. Karamsar deðilim, inadýna her gün daha mutlu, her gün daha umutlu.

Olabildiðince yaþýyorum, incinmeden, incitmeden,

Hatta artýk incinmiyor ve þaþýrmýyorum da.

Gönlüm hâlâ baþýmýn tacý,

Aklým ve vicdaným da onun emrinde,

Uyumlu bir halde geçinip gidiyoruz iþte,

Hakkýný da veriyoruz hayatýn, haddimizi de  biliyor...

Barýþ süreci?

Anlamayan, dinlemeyen, okumayan, düþünmeyen beyinlerle nasýl çözüm bulacaksýn?

En basit bir toplantýda bile karþýsýndakini dinlemek, anlamak niyeti olmayan, kendi cevaplarýný hazýrlayarak, sýrasýný bekleme nezaketi göstermeden, kendince haklý olduðu doðrularý söylemeyi amaçlayan bir insanýn, sizce çözüme nasýl bir katkýsý olabilir?

Kendi düþüncelerini gerçek addedenlerin amacý çözüm deðil, kendi doðrusunu dikte ettirmektir. Amaç herkes için adil olaný bulmak deðil kendi için doðru olaný uygulamaktýr...

 Çözüm, orta yol demektir. Birbirimize benzemek deðil, farklýlýklarýmýzla zenginleþmek demektir. ‘Seninki-benimki’ demeden, yargýlamadan, incitmeden bir orta yol bulup “BÝZ” diyebilmektir. ‘Rabbena hep bana’ deðil, ‘biraz sana biraz bana’ diyerek “ADÝL” olabilmektir. Karþýndakine bakarken kusur aramak, yermek deðil; ondaki güzelliði görebilmek, bu farklýlýkla mutlu olabilmek demektir.

Saldýrýp kýrmak yerine, karþýsýndakini anlamak, hoþumuza gitmeyen bir yön var ise, ‘acaba bunu niye yapýyor’ diye düþünmek gerekir. Haklý olduðuna inandýðýn bir konuda, belki görmediðin, bilmediðin veya yaþamadýðýn haller nedeniyle anlayamadýðýn acýlar vardýr. Belki, o kadar da haklý olmadýðýný ve olaylara yanlýþ açýdan baktýðýný anlamak vardýr. Kendini hatalý gördüðün konuda bu hatayý kabul etme erdemi ve yanlýþý düzeltme çabasý vardýr. Ne kadar bilirsen bil, hiç bir þey bilmediðin gerçeði vardýr...

Ýnsanlarý yargýlamak ve aþaðýlamak kimsenin haddi ve hakký deðildir. “Kendini bilmek gibi irfan olmaz” demiþ atalarýmýz. Kendini bilen, haddini de bilir, kâinattaki yerini de...

Konu ne olursa olsun, karþýsýndakiyle uzlaþacak bir neden bulamayan, çözüm yerine çözümsüzlük üretmek isteyen zihinlere verilecek en büyük neden: ÝNSAN.

Bunu bilmemek ise çözümün deðil, kiþinin kendi eksikliðinden kaynaklanýr...

Her baktýðýn gördüðün deðil;

Her gördüðün, anladýðýn deðil;

Her anladýðýn, hakikat deðil.

(Mehmet Oruç.)