Yarsuvat, G.Saray ve Prandelli

Anlaþýlan bir teknik direktörü bir futbol takýmýnýn senenin ortasýnda göndermesi hiç bir takýma yakýþmaz. Hýrsýzlýk yapar, ahlaksýzlýk yapar, bu baþka.

Göreve baþlayalý daha iki ay olmuþ bir teknik direktörü göndermek büyük takýmlara hiç yakýþmaz.

Galatasaray’a hiç ama hiç yakýþmaz.

Bir teknik direktör sezonun ikinci ayýnda gidiyorsa bu kararda teknik direktörden çok takýmýn yönetiminin kabahati vardýr. Yabancý teknik direktörlerden Türkiye türlü yeterli verim alamýyor.

Bu durumun kanýmca tek sorumulusu söz konusu teknik direktörlerin takýmlarýn baþýnda yeterli süre kalamamýþ olmalarýdýr.

2008 Avrupa kupasýný çok iyi hatýrlýyorum, yarý final oynayan dört takýmdan biri de bizdik ama diðer üç takýmýn da teknik direktörü Türkiye’de görev yapmýþ teknik direktörler idi.

Almanya’nýn baþýnda Löw, Ýspanya’nýn baþýnda Aragones, Rusya’nýn baþýnda da Hiddink vardý.

Bu sene dünya kupasýný kaldýran Almanya’nýn hocasý yine Löw oldu.

Bir önceki dünya kupasýný kazanan Ýspanya’nýn baþýnda da Beþiktaþ’ýn kovduðu Vicente del Bosque vardý.

Þimdi de Prandelli gönderilmek isteniyor ya da en azýndan basýnda “son iki hafta þansý kaldý” gibi yorumlar çýkýyor.

Prandelli Juventus’ta top oynamýþ, Roma, Fiorentina ve en önemlisi dört sene Ýtalya milli takýmýný çalýþtýrmýþ bir teknik direktör. Bu teknik direktörde ýsrarcý olunsa kanýmca en çok Galatasaray kazançlý çýkar. Futbolda baþarýlar öyle sihirli deðnekle gelen þeyler deðil, biraz sabýr istiyor.

Prof. Duygun Yarsuvat’ýn, kendisini kutluyorum, sene içinde kariyerli bir teknik direktörü görevden alacaðýný hiç zannetmiyorum.

Böyle çok fazla yerellik kokan bir tavýr Duygun Hoca’ya da, G.Saray camiasýna da yakýþmaz.  Bakarsýnýz, Prandelli’yi göndeririz, Prandelli iki, üç sene sonra, bir lig takýmýnýn ya da bir milli takýmýn baþýnda büyük bir kupayý kaldýrýr. Ondan sonra, ayýkla pirincin taþýný.