Seçimler yaklaþtý malum zevat sanatçý, tiyatrocu, gazeteci, yazar kisvesi ile saldýrýlarýný en tepeden baþlattýlar. Doðrudan Cumhurbaþkaný Erdoðan’a tehditler savuruyor, onun inancýný, duruþunu alaya almaya kalkýyorlar.
Hatýrlayalým.
CHP’nin gayrý resmi televizyon kanalýnda (Halk TV) Uður Dündar’ýn programýnda Müjdat Gezen, “Bak Recep Tayyip Erdoðan, haddini bil” dedi.
Ayný programda Metin Akpýnar; “Demokrasiye ulaþamazsak, belki liderinin ayaðýndan asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adý geçen baþka liderlerin yaþadýðý gibi kötü sonlar yaþayabilir. Adnan Menderes Ruslardan randevu aldý, ihtilal oldu. Süleyman Demirel ayný þekilde kuzeye döndüðü zaman ihtilal oldu. Bakalým darýsý kimin baþýna" dedi.
Sözcü gazetesi yazarý Yýlmaz Özdil, ukalalýðýný, edepsizliðini yine gösterdi. Halk TV'de, “Samimiyetle söylüyorum, Erdoðan bir tane bira içmiþ olsaydý bugün çok daha iyi bir Türkiye olurdu" dedi.
Oyuncu Rutkay Aziz “Erdoðan, bir Mozart bir Beethoven dinlesin. Belki iyi gelir" dedi.
Dediler de dediler…
Aslýnda yaptýklarý organize bir saldýrý... Erdoðan üzerinden kin ve nefretlerini mütedeyyin kitleye, milletimizin deðerlerine yöneltiyorlar.
Utanmalarý arlanmalarý hiç yok.
Düþmanlýk yapýyorlar ama “eleþtiriye neden tahammülünüz yok” diyorlar.
Atatürk kitaplarý ticareti ile iþtigal eden Yýlmaz Özdil’e göre mesela Metin Akpýnar “demokrasi tarifi” yapmýþ. Ýyi de ayaktan asma, mahzende zehirleme, Menderes’in idamýnýn hatýrlatýlmasý, sonra da “darýsý Erdoðan’ýn baþýna” dedirtilmesi, hangi demokrasinin tarifinde varmýþ?
Eleþtiriye evet, düþmanlýða hayýr…
“Siz öyle düþünüyorsunuz, biz de böyle düþünüyoruz” demeye evet, kin ve nefret söylemine hayýr…
Bizler gibi mütedeyyin insanlarýn kabul edemediði þudur: Malum zihniyet sahipleri yaptýklarýnýn eleþtiri olmadýðýný, kin ve nefret kustuklarýný biliyorlar.
Millete düþman þer þebekesinin algý operasyonunda görev aldýklarýný biliyorlar ama sureti haktan gözükerek bize demokrasi, özgürlük masallarý anlatýyorlar.
Bolton’dan, Trump’tan; zihin dünyasý, iki yüzlülük, piþkinlik, çifte standart konusunda zerre kadar farklarý yok.
Onlar gibi güven vermeyen, samimiyetsiz, içten pazarlýklý tipler.
AK Parti, baþtan beri insanýmýzýn yaþam farklýlýðýný mesele yapmadý. Kendi dünyamýzý, yaþam tarzýmýzý evet, anlatmayý, teblið etmeyi hayatýn gayesi bildik. Ama inancýmýzýn gereði bunu zorla, zorbalýkla yapmayý aklýmýzýn köþesinden geçirmedik.
Milletimizin güzel duygularýna, Ýslam anlayýþýna kara çalan, darbe vuran FETÖ denilen hain terör örgütü oldu. Milletimizin hayýr duygularýný, kardeþlik hissiyatýný, ABD istihbarat örgütlerinin elemaný olarak FETÖ istismar etti.
Ve þu tecelliye bakýn ki, “cemaat” diye bilinen yapýnýn gerçek yüzü, hýyanetleri ortaya çýktýktan sonra milletimiz bu yapýyý ebediyen mahkûm ederken, CHP zihniyeti 15 Temmuz için “tiyatro”, “kontrollü darbe” diyerek, FETÖ’nün deðirmenine su taþýdý.
Yaþam biçimi ile CHP zihniyeti uðraþtý. Milletin ezaný ile CHP uðraþtý. Ayasofya ile CHP oynadý. Milletimizin ahlâkýný, “Batý’nýn yaþam tarzý, medeniyettir” diyerek CHP bozmaya çalýþtý. Batý kültür, sanat ve yaþamýný bu millete ilericilik ambalajý ile CHP dayattý.
CHP zihniyeti, milletimizin köklerine balta ile saldýrdý.
Bu millet dualý millet olduðu için þimdi koca çýnarýn filizler, fýþkýnlar vermesinden CHP zihniyeti çok rahatsýz.
Erdoðan’dan, Bahçeli’den deðil, Erdoðan ve Bahçeli’nin duruþundan, temsil ettikleri deðerlerimizden rahatsýzlar…