Erkler arasýnda gerilim her ülkede olabilir. Birkaç yýldýr bunun en canlý örneklerini demokrasinin ileri örneklerinden biri olan ABD’de görüyoruz: Kongre ile Beyaz Saray arasýndaki sorunlar federal bütçenin onaylanmasýnda aylar süren gecikmelere yol açabiliyor. Ülke bu gerilim sonucunda yüz milyarlarca dolar kaybettiði halde, erkler birbirlerini yok etmeye kalkmýyor, toplum da bu durumu anlayýþla karþýlayabiliyor...
Dediðimiz gibi Yürütme, Yargý ve Yasama arasýndaki güç paylaþýmý zaman zaman sorunlara yol açabilir. Çünkü bunlarýn teoride birbirlerine bir üstünlüðü yoktur, özellikle de Yasama ve Yargý’nýn. Demokrasilerde tüm erkler seçimle oluþan Meclis’ten, yaniYasama’dan kaynaklanmýþ görünse de Yasama’dan çýkan Yürütme icrai yetkileri elinde tutar ve farklý yönlerden Yasama’ya karþý avantajlý hale gelebilir.
Ayný þekilde yasalarý Meclis yapsa da, mahkemelerin kurulmasý ve iþlemesini yine Meclis düzenlese de Meclis, Yargý organlarýndan daha kutsal veya daha az kutsal deðildir. Hâkimin önüne kim gelirse gelsin orada kutsal olan adaletin teminidir. Baþka bir deyiþle, ileri demokrasilerde kurumlardan ziyade temel ilkeler, haklar ve özgürlükler kutsaldýr.
***
Unutulmamasý gereken bir diðer husus da demokrasilerde uyumun ve meþruiyetin sadece seçimlerle saðlanmadýðý gerçeðidir. Tüm kurumlar birbirlerine ve kamuoyuna karþý, tüm vatandaþlar da kurumlara ve yine birbirlerine karþý sorumludurlar. Özellikle 21. yüzyýlda demokrasi çok daha karmaþýk bir iliþkiler yumaðý haline gelmiþtir.
Modern devletin ilk yýllarýnda seçimle saðlanan kurumlararasý ve içtimai denge artýk açýklýk/saydamlýk, hesap verebilirlik, katýlýmcýlýk, hukukun üstünlüðüne saygýlý davranmak, güçlü ve baðýmsýz bir sivil toplum, toplumsal örgütlenme gücü, açýk toplum olabilmek, insan haklarýna saygý, yüksek eðitimli toplum vs. gibi çok sayýda yeni kýstas ile saðlanmaktadýr.
Bu çerçevede, erkler arasýndaki güç paylaþým savaþlarý anlaþýlabilir bir durumsa da siyasetin yargý kurumlarý karþýsýndaki özensizliði ve yargý organlarýnýn siyasetin parçasý haline geliþi saðlýklý bir geliþme deðildir. Ayrýca taraflar arasýndaki sert ve hoyrat dil de yapýcý olmaktan çok uzaktýr.
***
Taraflar birbirilerine eleþtirilerini belli bir saygý ve özen içinde yapmak zorundadýrlar. Ayrýca kanýt, belge vs. olmadan taraflarýn birbirlerini, özellikle kurumlarý suçlamasý son derece yanlýþtýr. Haksýz ithamlar benzeri saldýrýlarý doðurur... Sert sözler benzeri sözleri doðurur... Adalet bekleyen adil olmalýdýr... Kazanmak için her yol mubâh görülürse, özellikle bel altý vuruþlardan medet umulur, sözle, haksýz ithamlarla sonuç almak beklenirse ayný haller o hatalarý yapanlarýn baþýna da gelebilir... Hele hele bu hatalar kurumlar arasýnda yaþanýyorsa bunun varacaðý yer toptan sistemin temellerinden zarar görmesi, kurumlarýn saygýnlýðýný yitirmesidir.
Böylesine kuralsýz ve özensiz bir mücadelede kimin haklý olduðunun veya kimin haksýz olduðunun bir önemi de kalmaz... Özellikle Baþkanlýk Sistemini ve Cumhurbaþkanlýðýnýn yeni rolünü tartýþtýðýmýz þu günlerde polemiklerin þehvetine kapýlmayý bir yana býrakmalý, kiþilerden ziyade ilkeleri konuþmalýyýz. Ama hepsinden önemlisi içerikten evvel usulde anlaþmalýyýz...