Güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya aldýrtýlan Yasin Börü duruþmasýný dün izledim.
Geçen aylarda yapýlan duruþmasýný da izlemiþtim.
Ýlk izlediðim duruþmadan sükut-u hayale uðrayarak çýkmýþtým.
Dünkü duruþma üzüntülerimi daha da çoðalttý.
Gördüðüm o ki bu dava sulandýrýlýyor.
Üzgünüm ama gerçek bu…
Dünkü duruþmayý izlemeye gittiðimde öðrendim ki bir önceki duruþmada yaþanan bir tatsýzlýktan dolayý mahkeme heyeti kapalý duruþma kararý vermiþ.
Gerekçe ise güvenlik…
Ýlginç, bu dava “güvenlik” gerekçesiyle Diyarbakýr’dan Ankara’ya alýnmýþtý.
Þimdi Ankara’da “güvenlik” gerekçesiyle böyle bir karar alýnýyor.
Daha da ilginç olaný, avukatlarýn bu kararýn kaldýrýlmasýna dönük baþvurularýnýn reddedilmesiydi.
Çok þaþýrdým ve dahi üzüldüm.
***
Hiç kimsenin suçlu olduðuna inanmamasýna þaþýlmaz.
Avukatlarýn da suçlu dahi olsalar savunmalarýný farklý yapmalarýna þaþýlmaz.
Ben orada þunu gözlemledim: Orada sanýk sandalyesinde oturanlarýn hepsi o gün o saatte evlerinde oturuyorlarmýþ ve hiçbirinin olayla bir ilgisi yokmuþ!
Hiç kimseyi peþinen suçlu ilan etmek elbette doðru deðil.
Kimin suçlu olup olmadýðýna da mahkemeler ellerindeki objektif ve somut delillere bakarak karar verirler.
Ama gördüðüm o ki deliller çoktan karartýlmýþ ve bu dava baþtan sulandýrýlmýþ zaten!
Þunu demek istiyorum açýk açýk:
Dava olaydan iki ay sonra açýlmýþ nedense.
Diyarbakýr Emniyetinden gelen kamera kayýtlarýyla ilgili farklý cevaplar kafa karýþtýrýcý nitelikte.
Ayrýntýsýna girmiyorum ama o tarihteki Emniyet yetkililerinin bu konuda iyi bir sýnav verdiði kanaatinde deðilim.
O noktada aydýnlatýlmasý gereken karanlýk noktalar var.
Diyarbakýr Emniyeti'ndeki paralel unsurlarýn Yasin Börü olayýyla ilgili dahlinin mutlaka açýklýða kavuþturulmasý gerekiyor. Aksi takdirde bu dava amacýna ulaþmamýþ olur.
***
Katýldýðým ilk duruþmada “gizli bir tanýk” konuþtu.
Doðrusu, dinler dinlemez anýnda þu yorumu yaptým çevremdekilere:
“Bu gizli tanýkla duruþma sulandýrýlýyor ve asýl mecrasýndan saptýrýlýyor.”
Nitekim sanýk avukatlarý “gizli tanýk”ýn bazý ifadeleri üzerinden davanýn mecrasýný deðiþtirmeye kalkýþtýlar.
Dünkü duruþmada da çok ayýplý bir þekilde ayný tavrý sürdürdüler.
Yasin Börü ve arkadaþlarýnýn öyle iddia edildiði gibi kurban daðýtmak için orada bulunmadýðýný, ellerindeki satýrlarla saða sola saldýrdýklarýný gördüðünü açýklayan bir ilginç “gizli tanýk” iþte!
Daha neler neler…
Sanýk sandalyesindekileri tanýmakta güçlük çektiðini söyleyen sözleri ise tam bir kurmaca…
Ýlkin, “Tanýyorum, orada vardý!” diye baþlayan, sonra, “Gözlerim iyi görmüyor, o deðildi, yanlýþ söyledim!” türünden çeliþkili ifadeler….
Sonrasýnda, “Yok, yok kesinlikle o yoktu!” diye biten tanýklýklar (!)…
Gerisini varýn siz düþünün…
***
Yasin Börü hunharca katledildi.
Sadece Börü deðil, nice Yasin’lerin kanlarý akýtýldý.
Bu vahþete ve suça azmettirenlerden hesap sorulmalý.
Avukatlar haklý olarak bu gerçeðin altýný çizdiler.
Suça azmettirenler biliniyor.
HDP Eþ Baþkaný Demirtaþ, HDP Diyarbakýr Eþ Baþkaný Zübeyde Zümrüt’ün ve Diyarbakýr Belediye Eþ Baþkaný Fýrat Anlý’nýn sözleri ortada.
HDP’nin resmi MYK kararý ile Kandil’deki terör baronlarýnýn açýklamalarý ise iddianamede yer alýyor zaten.
Sanýk sandalyesinde asýl onlarýn oturmasý gerekiyor elbet.
Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýsýndan aldýðým bilgiye göre, Zümrüt ve diðerleri soruþturma kapsamýna alýnmýþlar.
Demirtaþ ile ilgili fezleke de Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan hazýrlanmýþ…
***
Sanýklardan bazýlarý tutuksuz yargýlanýyor.
Bu duruþmada bazý sanýklarýn tahliye istemine duruþma savcýsý katýldý.
Doðrusunu söylemek gerekirse, duruþma savcýsýnýn tavrý beni þaþýrttý.
Nedense Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlýðýmýzýn davaya müdahil olma talebinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme heyeti savcýnýn hem bu talebini, hem de sanýklarýn tahliye talebini yerinde görmedi.
***
Kaygým o ki böyle devam ederse bu dava akim kalacaktýr.
Keþke mahkeme sürecinden umutlu olacaðým bir tek emare yakalamýþ olsaydým!
Üzgünüm…
