Yasin Börü ve üç arkadaþý bundan bir yýl önce Kurban Bayramý’nýn dördüncü günü kurban eti daðýtýrken aralarýnda biri PKK’nýn dað kadrosundan olduðu iddia edilen çok sayýda YDGH’li tarafýndan vahþice öldürüldü. Diyarbakýr’ýn Baðlar ilçesinde bir apartmana sýðýnan gençlerden sadece biri, Yusuf Er canilerin elinden kurtulabildi. Katliamýn sebebi ise “bunlar IÞÝD’ci” provokasyonuydu. Provokasyonu yapanlar ise bizzat HDP’li, DBP’li siyasetçiler...
7 Ekim’de yaþanan bu vahþetten 2 hafta öncesine gidelim önce: DBP Diyarbakýr Ýl Baþkaný Zübeyde Zümrüt, 21 Eylül 2014 tarihinde Koþuyolu Parký’nda yaptýðý açýklamada, Diyarbakýr’da IÞÝD’e destek veren 400 derneðin kurulduðunu söyler. Bu açýklamanýn arkasýnda Diyarbakýr’daki tüm muhafazakâr çevreleri IÞÝD’e destek verdiði iddiasý vardýr.
Ayný gün Diyarbakýr Belediye Baþkan Yardýmcýsý Fýrat Anlý ise “Biz diyoruz ki bugün tarihtir. Halkýmýzýn tarihi yazýlýyor. 50 yýl sonra, 100 yýl sonra çocuklarýmýz, torunlarýmýz bugünü konuþacak, sizi konuþacak, Amed direniþini, Afrin ve Cezire kantonlarýný konuþacak” ifadeleriyle adeta halký isyana çaðýrmýþtýr.
Ekim’in ilk günü yine Zübeyde Zümrüt bu sefer tüm Diyarbakýr halkýný “yaþamý durdurmaya” çaðýrýr.
Olaylarýn hemen öncesinde ise “Þu anda toplantý halinde olan HDP MYK’dan halklarýmýza acil çaðrý” notuyla þu mesaj paylaþýlýr: “Kobane’de durum son derece kritiktir. IÞÝD saldýrýlarýný ve AKP iktidarýnýn Kobane’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarýmýzý sokaða çýkmaya ve sokaða çýkmýþ olanlara destek vermeye çaðýrýyoruz.” Oysa gerçek tam tersidir. “Kobani’de ambargo” dedikleri günlerde Türkiye, sýnýrýna gelen 160 bin Kobanili soydaþýna kapýlarýný açmýþtýr.
Sonrasýný biliyoruz, Diyarbakýr baþta olmak üzere pek çok ilde “halkýmýz” denilen YDGH’liler terör estirir, katliam yapar ve 7-8 Ekim olaylarý sadece Yasin Börü ve arkadaþlarýnýn deðil 52 kiþinin ölümüyle sonuçlanýr.
Olaylarýn akabinde Baþbakan Davutoðlu “1 Kasým’da Selahattin Demirtaþ’ýn kamu güvenliðinin saðlanmasý konusunda kesin söz verdiðini” ifade eder.
Demirtaþ ise “Öfkeyi yatýþtýrabilecek olan biz deðiliz. Bizim halk üzerinde ne böyle bir gücümüz vardýr, ne de buna gerek vardýr. Yani halk IÞÝD’e karþý durmasýn, sempati duysun diye uðraþacak deðiliz” ifadeleriyle adeta 7-8 Ekim’deki YDGH þiddetini meþrulaþtýran ifadeler kullanýr.
***
Yasin Börü ve arkadaþlarýnýn davasý görülmeye baþlandý. Yasin’in avukatlarý olayýn azmettiricilerine dikkat çekiyor ve dosyanýn geniþletilmesi gerektiðini savunuyorlar. Yukarýdaki silsile bile Yasin ve arkadaþlarýnýn katledildiði 7-8 Ekim’in tasarlanmýþ bir kalkýþma hareketi içinde gerçekleþtiðini, PYD, HDP, DBP ve YDGH gibi birçok yapýnýn ve Demirtaþ, Fýrat Anlý, Zübeyde Zümrüt gibi birçok kiþinin azmettiriciler olarak davaya dahil edilmesi gerektiðini gösteriyor.
Hürriyet gazetesinden gazetecilere dava furyasý
17-25 Aralýk’tan sonra Fethullah Gülen gazetecileri dava bombardýmanýna tutarak susturmaya çalýþmýþtý. Star, Sabah, Yeni Þafak, Akþam, Akit gibi gazetelerin yazarlarý, sorumlu yazý iþleri müdürleri, muhabirleri onlarca davaya muhatap oldu.
Þimdi de Hürriyet gazetesi, okuduðunu anlayabilen kiþilerin dava konusu hiçbir ifade bulamayacaðý twitleri didik didik edip “Hürriyet gazetesini hedef göstermekten, terör eylemlerini tasvip ettiði þeklinde yanlýþ ve olumsuz kanaat oluþturmaya çalýþmaktan” dava açýyor. Söz konusu Hürriyet olunca akan sular duruyor, yargý da gayet hýzlý iþliyor. Tebligat hemen önünüze geliyor. Hürriyet tarafýndan gazetecilere isnat edilen suç: Hürriyetle ilgili “olumsuz kanaat oluþturmaya çalýþmak”.
Buna biz “algý oluþturmak” diyoruz. Bu aslýnda Hürriyet ve Doðan Medya grubuna yönelik genel bir eleþtiri. Ayrýca dava konusu da olmuþ. Grubun buna karþý savunmasý ise “algý oluþturmak” diye bir suç tanýmý olmadýðý yönünde. Hürriyet kendisi suçlanýrken “yok böyle bir þey” dediði argümanla þimdi gazetecileri susturmaya çalýþýyor.
Hürriyet gazetesinin savcý Mehmet Selim Kiraz’ýn DHKP-C’li teröristler tarafýndan þehit edildiði anýn fotolarýný yayýnlamasý ile baþlayan süreçte terör örgütü ile ilgili olumlu kanaat oluþturmak üzere bir yayýn anlayýþý içine girdiðine dair çok güçlü bir eleþtiri halihazýrda söz konusu. Bu eleþtiriyi ortadan kaldýrmak kuþkusuz gazetecileri susturmaya dönük dava bombardýmanýyla deðil yayýn anlayýþýný revize etmekle mümkün.