Prof. Dr. Erdem YEÞÝLADA
Prof. Dr. Erdem YEÞÝLADA
Tüm Yazýlarý

Yaþlý bireylerde vitamin gereksinimi deðiþiyor mu?

Yaþ ilerledikçe azalan enerji tüketimine baðlý olarak harcanan enerji de azalýyor. Ancak bu durum yaþlý bireylerde daha düþük besleyici gereksinimi bulunduðu þeklinde yorumlanamaz. Bununla birlikte bazý vitaminlerin seviyesinin, yaþa baðlý deðiþen metabolizma ve emilim farklýlýklarý göz önüne alýnarak tekrar deðerlendirilmesi doðru olacaktýr.

Genç ve yaþlý bireylerde A vitamini günlük gereksinimi (GG) aynýdýr. Ancak 60 yaþ üzeri bireylerde A vitamini emiliminin daha yüksek olmasý nedeniyle, düþük seviyede A vitamini alýnmasý durumunda bile vücutta normal seviyenin saðlanabildiði görülmektedir. Diðer taraftan, yüksek miktarda A vitamini kullanýmýnýn D vitamini yetersizliði olan kadýnlarda kemik erimesine baðlý kýrýk riskini artýrabildiði bildirilmektedir. Bu bakýmdan izin verilen A vitamini üst sýnýrý günde 3 miligram olarak gösterilmiþtir. 

B grubu vitaminlerden tiamin (B1 vitamini),  riboflavin (B2 vitamini) ve folik asitin GG genel olarak yaþa baðlý deðiþim göstermemektedir. Ancak fazla alkol kullanan bireylerde tiamin emilimi sorununa baðlý olarak tiamin desteði uygulanmasý gerekir. Diðer taraftan ileri yaþlarda daha sýk olarak ortaya çýkan konjestif kalp yetmezliðine baðlý olarak uygulanan idrar artýrýcý tedavisi aþýrý tiamin kaybýna yol açabilmektedir. Yapýlan bir çalýþmada ileri yaþta bireylerde yüzde 21 olan tiamin eksikliði olasýlýðý, konjestif kalp hastalarýnda yüzde 98’e yükselmektedir. Bazý klinik çalýþmalarda konjestif kalp hastalarýnda tiamin desteði uygulanmasýnýn bazý kardiyak parametrelerde olumlu geliþme saðladýðý gözlemlenmiþtir.

B6 EKSÝKLÝÐÝ KANSERE YOL AÇIYOR

Deneysel olarak B6 vitamini eksikliðinin vücutta interlökin-2 üretimini bozarak lenfositlerin mitojen uyarýlarýna cevabýný baskýladýðý gösterilmiþtir. Bu bakýmdan B6 vitamini eksikliðinin çeþitli kanserlerin oluþumunda ve ayrýca kalp-damar hastalýklarý ve algýlama bozukluklarýnda rol oynamasý söz konusu olabilir. Bu nedenle bazý ülkelerde normalde 1,2-1,4 olan GG’in, 60 yaþ üzerinde 2,0-2,9 miligrama kadar yüksek oranlarda önerildiði görülmektedir.

B12 vitamini için kaynak et, yumurta ve süt ürünleri gibi hayvansal besinlerdir. B12 vitamini eksikliðine yol açan en önemli sorun mide-baðýrsak sisteminden düþük emilim oranýdýr. Özellikle ileri yaþlarda azalan paryetal hücre aktivitesi ile birlikte mide asit salgýsýnýn azalmasý sonucu proteinlere baðlý B12 vitamininin serbest hale geçememesine baðlý olarak B12 vitamini emilimi mümkün olamamaktadýr. Tabi ayný durum gastrit, reflü vb. þikâyetler için yaygýn olarak reçetelenen mide asidi baskýlayýcý ilaçlar ve metformin kullananlar için de söz konusudur. Bu nedenle 50 yaþ üzerinde bireylerde B12 vitamini destek ürünleri ya da B12 vitamini zenginleþtirilmiþ besinlerin kullanýlmasý önerilmektedir. B12 vitamini eksikliðinin yol açtýðý sorunlarýn baþýnda gelen kansýzlýk gibi hematolojik bulgularýn yaný sýra algýlama bozukluklarý ve psikolojik semptomlar görülebilmektedir. Ancak hematolojik bulgular olmadan ortaya çýkan algýlama ve psikolojik sorunlarýn B12 vitamini eksikliðine baðlý olup olmadýðýný tespit etmek zordur. Diðer taraftan, bu durumun tedavisinde sýnýr deðerlerinde B12 vitamini desteði uygulanmasýnýn algýlama iþlevleri üzerinde yararý bulunamadýðý bildirilmektedir. Bu amaçla GG deðerinin onbin katýna (30 miligram) kadar olan miktarlarda uygulanmasý önerilmektedir. 

D3 vitamini, folat eklenmiþ süt ürünleri ve tahýllar haricinde, beslenme yoluyla kýsýtlý miktarda alýnabilmektedir. Ýleri yaþlarda derinin D vitamini üretimi kapasitesinin düþmesi ve bireylerin kapalý ortamlarda daha fazla zaman geçirmesi nedeniyle özellikle 50 yaþ üzerinde bireylerde oral yolla günde 15-20 mikrogram D3 vitamini desteði uygulanmasý önerilmektedir. D vitamini desteðinin yaþlý bireylerde kýrýk riskini azalttýðý hususunda fikir birliði bulunmaktadýr. Klinik çalýþmalar günde en az 17-20 mikrogram D vitamini desteðinin kalça kýrýðý riski yüzde 26 azaltabildiði, buna karþýlýk 10 mikrogram dozda kýrýklar üzerinde belirgin bir yararýnýn bulunmadýðý bildirilmektedir.    

Antioksidan etkisi nedeniyle E Vitamini bakýmýndan zengin diyetlerin koroner arter hastalýklarý geliþimine baðlý ölüm riskini azaltabileceði yönündeki hipotez E vitamini desteði uygulanan randomize kontrollü çalýþmalarda doðrulanamamýþtýr. Benzer þekilde, diyetle alýnan E vitamininin algýlama bozukluklarý riskini azaltacaðý þeklindeki öneri de klinik bulgular ile desteklenememiþtir. Alzheimer hastalýðý geliþimi yüksek riski olan hafif algýlama bozukluðu hastalarýnda yüksek doz E vitamini (2000 ünite) uygulanmasý ile bile bu süreç engellenememiþtir.