Yasta anlamsýz maç

Ligin son maçý milli yas ortamýnda oynanýyor, ekranlarýn köþesinde siyah bir kurdele var, seyirci de çok haklý olarak coþkusuz. Ancak tek faktör milli yas da deðil.

Fenerbahçe son maça Galatasaray’dan dokuz, Beþiktaþ’tan on puan önde giriyor.

Bu vesile ile, tüm futbolcularý, teknik direktörü ve yardýmcýlarýný, takým çalýþanlarýný tebrik ediyorum ama biraz lüzumsuz da olsa tribünlerden “Alex” diye baðýran seyirciye “paralý köpekler” diyebilen yönetimi bu tebriðin dýþýnda tutuyorum.

12. dakikada Baroni asistiyle beraber þýk bir gol atýyor ama esas þýk olan gol sonrasý oyuncularýn saygý duruþlarý. Umarým Baroni gibi gerçek bir futbolcü kumaþýna sahip birini bu sene göndermezler.

Gelelim Fenerbahçe teknik direktörünün kadro tercihine.

Malum, Fenerbahçe önümüzdeki sene Avrupa’ya çýkamýyor, ümidimiz seneye yine þampiyon olup bir sonraki sene Avrupa kupalarýna katýlmak.

Katýlmak þart ama artýk biraz da baþarýlý olmak, bir Avrupa kupasýný Kadýköy’e getirmek gerekiyor.

Bunun için de þimdiden, mesela bu son ve anlamsýz maçtan baþlayarak, iki sene sonra Avrupa’da oynayacak bir takým oluþturmaya baþlamak gerekiyor.

Bu takýmý oluþturmak istiyorsa Ersun Yanal, bu maçta Webo’nun ne iþi olabilir, 35. dakikada sakatlanan ama sonra sahaya dönen Gökhan’ýn yerine 35 yaþýndaki Emre neden ýsýndýrýlýr? Selçuk ikinci yarýda neden maça sokulur?

2015-2016 sezonunda Avrupa’da olursak, umarým öyle olur, Emre ile, Webo ile, Selçuk ile Kadýköy’e Avrupa kupasý getirmek mümkün olamayacaðýndan artýk bu arkadaþlara teþekkür etmenin zamaný gelmemiþ midir?

Bu yas ortamýnda, fikstür anlamýnda da anlamsýz bu maç zevk, heyecan vermeden, sonuçtan baðýmsýz olarak, bitiyor. 

Seneye daha keyifli, þike dedikodularý gölgesinde geçmeyen, futbolün keyif için izlendiði, Fenerbahçe’nin yine þampiyon olacaðý bir Lig temennisi ile.