Gözden kaçýrmýþým... Sosyal medyada önüme düþünce haberdar oldum.
Hürriyet’in arsýz tetikçisi Ahmet Hakan Coþkun, Yavuz Bingöl’le ilgili ikinci bir linç giriþimi baþlatmýþ... Apartta bekleyen hazýmsýzlar da “linç kuyruðuna” girmiþler
Tartýþmaya geç muttali oldum. Ama iyi oldu.
Mesele nedir?
Erdoðan’a küfretmiyorsanýz, hele bir de “seçilmiþ Baþkan” olduðunu söylüyorsanýz, ölümlerden ölüm beðenin. Size dünyayý dar ediyorlar.
Bülent Ortaçgil, “Erdoðan yüzde 52 oy aldý, artýk bunu kabul edelim”dedi diye, þu an derisi yüzülüyor.
Mazhar Alanson’un suçu daha büyük: “Korkmayýn, laikliðe bir þey olmaz...”
Alanson’a yönelik bombardýman sürüyor.
Bir fasýl da, geçenlerde, romancý Ahmet Ümit’e geçtiler.
Hem Çarþý’cý, hem Gezi’ci, hem devrimci, hem ölümüne Erdoðan karþýtý Ahmet Ümit’in suçu da, “Hep eleþtirmeyelim. Eleþtirirken, yapýlan doðru iþleri görelim ve ülkemizi Batý’ya þikâyet etmeyelim” demiþ olmasý.
Þimdi de Yavuz Bingöl...
Tetiði, yukarýda da söylediðim gibi, o arsýz oðlan çekiyor. Ertuðrul Özkök ve türdeþleri de arkasýndan katar oluþturuyor...
Hatýrlayacaksýnýz, Yavuz Bingöl’e yönelik ilk linç giriþiminde de ayný arsýz oðlanýn parmaðý vardý. Önce Bingöl’le röportaj yapmýþ, sonra röportaj sýrasýnda sormadýðý bir soruyu “sorulmuþ gibi” tapeye ekleyerek sanatçýyý linç konsorsiyumunun önüne atmýþtý.
Sonra da çýkýp büyük bir piþkinlikle þunlarý yazmýþtý: “Yavuz Bingöl özür dilesin... Kendini aklamak istiyorsa da, CNN TÜRK’teki programýma çýksýn.”
O sýrada þöyle bir þeyler yazmýþtým:
Ortada Yavuz Bingöl’ün özür dilemesini gerektirecek bir durum yok arsýz herif...
Özür borcu olan biri varsa, o da sensin.
Sizlersiniz...
Kaldý ki, zaten özür diledi adamcaðýz.
Sözlerini eksik naklettiðin ve demediði þeyi adama dedirttiðin halde “yine de” çýkýp Berkin Elvan’ýn annesinden ve kamuoyundan özür diledi. Bütün linç giriþimlerinize raðmen bu inceliði gösterdi...
Sen bu görevi ne zaman hatýrlayacaksýn?
Ne zaman çýkýp “linç konsorsiyumu”nun önüne attýðýn Yavuz Bingöl’den, Alevi camiasýndan, Berkin Elvan’ýn annesinden, okurlarýndan, kamuoyundan ve daha da önemlisi zor durumda býraktýðýn patronundan özür dileyeceksin?
Ýkincisi arsýz herif... Davetiye çýkarmadan önce, “Yavuz Bingöl niye bana gelsin? Niye kendini benim programýmda aklasýn? Niçin bana güvensin?” diye soracaksýn.
Konu artýk Yavuz Bingöl’ün maðduriyeti deðil...
Konu sensin...
Röportaj yaparken sormadýðýn soruyu deþifre sýrasýnda metne “eklediðin” ve büyük bir gazetecilik cinayetine imza attýðýn için, konu artýk ve sadece sensin...
(….)
Ýþbu arsýz oðlan, Posta gazetesine verdiði röportajda “Tillahýna kadar Erdoðan” diyen Yavuz Bingöl’e sardýrmýþ yine... Abuk sabuk þeyler yazýyor... Efendim, Yavuz Bingöl Erdoðan tarafýndan sevilmeyi çok istiyormuþ da, bu pozisyondan çok hoþlanmýþ da, estek köstek...
Ertuðrul Özkökde, arsýz oðlandan aldýðý ateþle, “Ben Manav Mehmet Efendi deðilim, bilinçli bir seçmenim” dediðini varsaydýðý Bingöl’e yükleniyor: “Vay sen manavlarý aþaðýlýyorsun...”
Yavuz Bingöl’ün motamot o sözleri söylediðini zannetmiyorum ama (çünkü Posta gazetesi de “çarpýtmalarla” malûldür, takdim-tehir yapar, röportajýn baþýyla sonunu birleþtirir, kafasýna göre kurgu yapar; nitekim yapmýþ), o sözleri söylediyse bile, bu aþaðýlamadan hisse çýkarmasý gereken kiþi “manav Mehmet” deðil.
Çünkü Yavuz Bingöl manav esnafýný deðil, “Nasýl oluyor da, aydýn ve sanatçý kesimden Erdoðan’ý destekleyenler çýkýyor? Çýkmamalý...” demeye getiren seçkinleri ve arsýz muhalifleri aþaðýlýyor.
Sizleri aþaðýlýyor.
Ýyi de ediyor.
Okuduðunuz iki satýr yazýyý anlamaktan aciz olduðunuz için, buna fazlasýyla müstahaksýnýz!