26 Aðustos günü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açýlýþý yapýldý.
Hatýrlayalým, Büyük Türkiye karþýtlarýnýn tüm itirazlarýna raðmen köprünün inþasý baþlamýþ, bu kez de ismine itiraz gelmiþti.
Yavuz ismine Alevi vatandaþlarýmýzýn alerjisi varmýþ!
Sünni vatandaþlarý hiç hesaba katmayanlar, hatta masum Kürtleri bombalayan Sabiha Gökçen adýnýn bir havaalanýna verilmesine itiraz etmeyenler, Alevileri istismar etmeye kalkmýþtýlar.
***
Yavuz Sultan Selim Ýslam Birliði’nin sembol isimlerinden biridir.
Osmanlý sultanlarý arasýnda Ýslam Birliði’ni öne çýkaran iki padiþah vardýr. Birincisi Yavuz diðeri ise II. Abdulhamid Han’dýr.
Yavuz’un birlik anlayýþý daha da ileri boyuttadýr. O, yeryüzünün birliðini hedeflemiþtir.
‘Gökte nasýl bir Allah varsa yerde de dünyayý idare eder bir sultan olmalýdýr.’ der, dünyayý iki sultana çok görürdü.
***
Yavuz’a duyulan alerjiye gelince. Yavuz’un Ýran þahý ile mücadelesi bir mezhep çatýþmasýndan çok siyasi rekabettir.
Þah Ýsmail de bir Türk’tür. Hatayi mahlasýyla þiirleri vardýr.
Þah Ýsmail siyasi gücünü takviye için Þiiliði ve Þiileri kullanmýþ, Osmanlý da týpký bugün devletin paralel yapýyla ve diðer terör örgütleriyle mücadele ettiði gibi o zaman devleti Þah Ýsmail adýna ele geçirmeye çalýþan casuslarla ve isyancýlarla mücadele etmiþtir. Týpký bugünkü paralelcilerin Sünni olmalarý onlarý masum yapmadýðý gibi o zamanki asilerin Alevi olmasý da onlarýn masum olduðunu göstermez.
***
Yavuz Sultan Selim hilafeti devraldýðýnda hakkýndaki ‘Hâkimulharemeyn’ tavsifine itiraz edip ‘Hâdimulharemeyn’ sýfatýný kullanan mütevazi bir Sultan, ayný zamanda, Selimî mahlasýyla þiirler yazan bir þairdir.
Hem kalbinin rikkatine hem pençesinin kudretine iþaret eden,
“Þîrler pençe-i kahrýmda olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek” beyti Yavuz’a aittir.
Üçüncü köprüye isminin verilmesi de hem köprünün azamet ve ihtiþamýna hem de günümüz Türkiye’sinin hedeflerine layýk ve münasip, fevkalade isabetli bir isim olmuþtur.
Ayrýca Büyük Türkiye’yi durdurmak isteyenlere verilmiþ çok güzel bir cevaptýr.
***
AK Parti iktidarlarý Büyük Türkiye projelerini hayata geçirmeye, bölgede söz sahibi olmaya ve dünyaya açýlmaya baþladýðýnda baþta ABD olmak üzere batýlý ülkelerde endiþe baþ gösterdi.
Büyük Türkiye hedefine kilitlenen iktidar partisini frenlemeye çalýþtýlar. Kâh muhtýra verdirerek kâh kapatma davasý açtýrarak gözdaðý verdiler.
Gezi eylemleriyle iktidarý tehdit ettiler. Açýkça, “Üçüncü köprüyü, üçüncü havalimanýný istemiyoruz.” dediler.
Baktýlar ki partinin önüne geçilemiyor, millet her defasýnda sahip çýkýyor, bu kez partinin lokomotifi olan liderini hedef aldýlar.
Erdoðan’sýz bir AK Parti düþlediler. Bu emellerine ulaþmak için de paralel yapý vasýtasýyla 7 Þubat ve 17/25 Aralýk hamlelerini yaptýlar.
***
En son 15 Temmuz’da silahlý darbe/iþgale tevessül ettiler, ava giderken avlandýlar!
Þimdi de terör eylemleriyle bir kaos ortamý oluþturmaya çalýþýyorlar
Halkýmýz artýk þunun bilincinde, terör eylemlerini gerçekleþtiren örgütler birer kukladan ibaret. Kuklayý tutan eller bu ülkede bir kargaþa çýkarýp ülkenin geliþmesini durdurmak istiyorlar. Geliþen büyüyen ve kendine yeten bir Türkiye istemiyorlar.
Buna mukabil Cumhurbaþkanýmýzýn önderliðindeki Türkiye her türlü engele karþý hedefine doðru emin adýmlarla yürüyor.
Fýrat Kalkaný Türkiye’nin büyük olduðunun küçük bir iþaretidir.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ise darbecilere de terör örgülerine de bu örgütlerin iplerini elinde tutanlara da okkalý bir Osmanlý tokadýdýr.
Allah büyüktür!