Öğrencilerin büyük bir kısmı için havaların ısınmasıyla, anne babaların “Biz de tam bu havalarda iyice gevşerdik!” diye çocuklarını anlama çabasıyla okul dönemi fiilen bitmişti ya... Bu hafta yine de karne heyecanı yaşandı. Umarım birçok evde bu heyecan mutluluk seviyesinde yaşanmıştır. İyi dileklerimizin ardından gelelim yaz tatili planlarına. Malum çoğu anne baba çalışıyor, büyük şehirlerde çocuklar için yaz tatili, kısmen de olsa eğitim sürecinin devam ettiği bir dönem haline geliyor. Yani, çocuklar üç aylık tatilin hayalini kuruyor, veliler de “Tatili çocuklarımız için en verimli nasıl geçirebiliriz, neler yapmalı ve yaptırmalıyız?” sorusuna yanıt arıyor. “Öncelikle çocuklarınızın karnesinde düşük notlar olsa bile tatilde dinlenmesine ve eğlenmesine izin vermelisiniz” önerisinde bulunan Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Çocuk Gelişim Uzmanı İlknur Güven’e kulak verelim. İşte Güven’in yaz tatili için üzerinde durduğu satır başları:
Başarısız olduğu dersleri sürekli hatırlatmayın: Çocuğunuzun başarısız olduğu dersleri sürekli hatırlatıp onu tatilden mahrum ederek çocuğunuza keyif alacağı zamanı zehir etmemelisiniz. Bunun yerine çocuğunuzla birlikte çalışma programı hazırlayabilirsiniz. Ancak çocuğun gelişimsel ve akademik durumuna göre tatilde olduğunu göz önüne alın ve planda oyun için ayrılan uzun süreler olmasına özen gösterin. Çünkü öğrenme sadece masa başında soru çözerek olmaz. Çocuklar oyun oynayarak da öğrenebilir.
İlgi alanına uygun oyunlar seçin: Aile içi ilişkilerinin güçlenmesi ve çocuğunuzla birlikte kaliteli zaman geçirmeniz açısından tatil bulunmaz bir fırsat. Her çocuğun ilgi alanı farklıdır, kimi resim yapmaktan hoşlanırken kimi zeka oyunları oynamaya bayılır. Çocuğunuzun gelişim sürecine katkıda bulunmak için oyunlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıca birlikte eğlenceli aktiviteleri deneyebilirsiniz; bisiklete binme, uçurtma uçurma, top oynama, yürüyüş yapma, balık tutma, yüzme, müze ziyaretleri gibi...
Okuduklarınızı birbirinize anlatın: Çocuklarımız önce anne babalarını model alır. Eğer siz eve geldiğinizde te-levizyon seyredip internet ve bilgisayar oyunlarını çok oynayıp kitap okumazsanız, çocuğunuzdan da tam tersi davranışların yapmasını beklemeyin. Onun kitap okumasını istiyorsanız ona örnek olabilirsiniz. Birlikte kitapçıya gitmek, herkesin ilgi alanına göre bir kitap seçmesi ve okuma saati düzenlenmesi iyi bir fikir olabilir. Daha sonra okuduğunuz sayfaları birbirinize anlatabilirsiniz. Bu da paylaşımlarınızı artırır.
Bilgisayar en fazla iki saat: Evde boş kalan çocuk yapacak bir şey bulamayınca te-levizyon seyretmek, internete kullanmak isteyebilir. Bilgisayar ve televizyon başında günde en fazla iki saat kalınması konusunda sözleşme yapabilirsiniz. Evde olduğu saatlerde sıkılmaması için çocuğunuzun yaşına ve gelişimine uygun olarak ev sorumlulukları verebilirsiniz. Birlikte yemek yapabilir, pasta veya börek pişirebilirsiniz. Bu onların hem büyüdüklerini hem de evde bir birey olarak yer aldıkları duygusunu pekiştirir.
KARNEDE ZAYIF VARSA?
Kötü bir karne ne anlama gelir ve aileler kötü karneler karşısında nasıl tepkiler vermeli, tatil programı neler içermeli? Bu soruya yanıtı Emsey Hospital’dan Psikolog Tuba Yıldırım Üstünel veriyor: “Çocuğun dönem içerisinde okuldaki performansı kadar ev halkıyla olan ilişkileri de ailelerin karneleri doğru değerlendirmeleri açısından önemli. Kötü karne, çocuğun kötü bir öğrenci olduğu anlamına gelmez. Çocuğun psikolojik bir sorunu olduğuna işaret ediyor olabilir. Aileler karne değerlendirmesi yaparken çocuklarına bunun nedenlerini yapıcı ve sakin bir tavırla sormalı, çocuklarıyla iletişim kurmalı. Bu çocuklara sıkı bir ders programı hazırlayıp yoğun programlı kurslara göndermeyin. Çocuk derslerden daha çok soğuyabilir.”
