“Yazayým mý, yazmayayým mý?” derken yazdým iþte...

Hürriyet yazarý “Ýki bakan da istifa etmeli” diyor dünkü yazýsýnda; kendine göre gerekçeleri sýralayarak... Bakanlardan istifa etmelerini isteyebilecek Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn, o böyle düþünüyor diye “Getirin dilekçelerinizi” diyeceðini sanarak mý bu yazýyý yazmýþtýr dersiniz?

Tuhaf mý geldi sorum, gelmesin... Siyasetçilerin de, gazetelerde köþeleri tutmuþ bazý yazarlarýn da, sözleri ve yazýlarýnda dillendirdikleriyle gerçek niyetleri arasýnda fark olduðunu düþünüyorum çünkü...

Alalým Baþbakan Erdoðan’ýn Soma-ertesi yaptýðý konuþmalarda “Böyle bir adama yazý yazdýrýlýr mý?” sorusu eþliðinde hakkýnda patronuna þikâyette bulunduðu ve hemen herkesin “Baþbakan adamýn gazeteden kovulmasýný istiyor” sonucunu çýkardýðý, Somalý iþçiler için “Onlar da buna müstahaktýlar” diyen yazarýn durumunu...

Baþbakanýn o yazarýn gazetesinden kovulmasýný istediðinden emin misiniz?

Ýki tarafýn da dileklerinin yerine gelmeyeceðini bilerek temennilerini dile getirdikleri kanaatindeyim...

Hürriyet yazarý kendisi istedi diye Baþbakanýn bakanlarýný istifaya zorlamayacaðýný biliyor; kendisi “Kovun” dediði için kimbilir kaçýncý çamýný deviren yazara Hürriyet’in patronu Aydýn Doðan’ýn kapýyý göstermeyeceðinin de Tayyip Bey farkýnda...

Tayyip Bey bakanlarýný istifa etmeye zorlamayý düþünüyorsa bile, etraftan gelen telkinleri görünce durur; Aydýn Doðan da‘siyasiler istedi diye yazarýný kovan patron’ durumuna kendisini düþürmekten kaçýnýr...

Ne yapalým, tabiatlarý böyle...

Zaten Hürriyet’in asýl patronlarý durumundakiler de bunu biliyor ve ne zaman köþeye sýkýþsalar, kendileriyle ilgili saðda solda çýkan eleþtirileri gösterip “Bak, bizim kovulmamýzý istiyorlar patron” deyip yerlerini saðlamlaþtýrýyorlar...

Onlar da yollarýný böyle bulmuþlar...

Eee, neden sözünü ettiðim yazar ve onunla ayný çizgide yorum yapanlar, olmayacak duaya ‘âmin’ dercesine “Bakanlar istifa etmeli”baþlýklý yazý yazar, Tayyip Bey de “Kovun þu adamý” haline dönüþtürüleceðini bildiði halde “Soma’da ölenler müstahaktý” anlamýna gelen yâveleri paylaþan kiþiyi kýyasýya eleþtirir?

Yazarý niyetiyle baþbaþa býrakýp Tayyip Bey’in muhtemel ‘amacý’ üzerinde biraz durayým...

Derin tahlillere baþvurup “Müstehaktýlar” görüþünün sahibi yazarýn Hürriyet gibi bir gazetede ne gibi bir iþlev gördüðü üzerinde duracak deðilim. Gazeteyi çýkaranlarýn arzularý istikametinde, kendisinden beklenen yazýlar yazýyor ‘bidon kafalýlar mucidi’ yazar...

Cem Uzan’ýn gazetesini her gün hazýrlarken attýðý manþetleri biliyoruz...

Arada, henüz Hürriyet ufukta görünmemiþken, eski bir patronunun aracýlýðýyla kendisiyle görüþüp yazarlýk teklif eden bizim gazetenin o zamanki sorumlusuna, “Neden olmasýn, ben ortama uymasýný bilirim” anlamýna gelen bir cevap vermiþti. Hürriyetteklifi o arada gelmeseydi, belki de, burada sizlerin hoþuna gidecek yazýlar yazacaktý...

Olur mu öyle þey? Bal gibi olur... Oluyor iþte...

Tayyip Bey onun þahsýnda bir zihniyeti teþhir etme imkânýna kavuþuyor...

Bazen kendime bile itiraf etme cesareti bulamadýðým bir düþüncem var; madem yine aklýma geldi sizlerden mi saklayacaðým, yazayým: Hani bazýlarý Tayyip Erdoðan’ýn Hürriyet yazarlarýný kendisine eleþtiri hedefi seçmesini, onlara çok kýzdýðý, bulsa bir kaþýk suda boðacaðý biçiminde bir düþmanlýk olarak algýlýyorlar ya, ben tam tersine, Tayyip Bey’in Hürriyet’siz yapamayacaðýný düþünüyorum...

Hürriyet gibi bir gazete ve ‘pop sosyolog’‘bidon kafalýlar mucidi’ türü yazarlarý olmasa, Tayyip Bey derdini anlatmakta ve kitleleri arkasýnda toplamakta bugünkü kadar büyük baþarý kazanamayabilirdi...

Sözün kýsasý þu: ‘Pop sosyolog’ da, ‘bidon kafalýlar mucidi’ de, hatta Aydýn Bey de yerden yere vurulan deri gibiler siyasi iktidar sahibi için...

Geçmiþte de öyleydi: Turgut Özal ile Erol Simavi kavgasýný hatýrlayýn... Tansu Çiller ile Aydýn Doðan’ýn “Taksim’de kendimi asarým” noktasýna gelmelerini de...

Rahat uyuyabilirler, onlara bir þey olacaðýný sanmýyorum... Aydýn Bey ve yazarlarý iktidara çok lâzým çünkü...