Her geçen gün yazýlý basýnýn küçüldüðüne, satýþlarýn düþtüðüne þahit oluyoruz. Okuyucu dijital platformlara gidiyor. Yazýlý yani klasik medya ile dijital medya arasýnda bu anlamda ters orantý var. Yazýlý basýn zayýflarken dijital güçleniyor.
Bu sadece benim yaptýðým bir tespit ama benim asýl derdim biz dijital haberciliðe hazýr deðiliz. Hala ýsrarla sanki yazýlý basýnda her þey yolundaymýþ gibi davranýyoruz. Kafamýzý deve kuþu gibi kuma gömüyoruz ama faydasý yok. Biz ne kadar görmezden gelsek de artýk habercilik bambaþka þekilde yapýlýyor.
Mesela sosyal medya platformlarý televizyon haberinin de formatýný deðiþime zorluyor. Yeni habercilikte grafik, görüntü ve yazý iç içe geçmiþ durumda. Televizyon gazetecileri önce bu duruma dirense de sonrasýnda kabullenip ayak uydurmaya baþladý.
Burada bir tespitimi daha paylaþayým sizinle. Televizyonlarýn haber merkezleri gazetelerinkine göre yeni düzene daha kolay ve daha hýzlý ayak uyduracak gibi bence. Çünkü televizyonculuk doðasý gereði yeni olana her zaman daha açýktýr.
Velhasýl medyada yeni dönem hýzla yerleþik düzene geçerken eskide kalma ýsrarý kimseye bir þey kazandýrmaz.
Malum yerel seçim sürecindeyiz memleket olarak. Þu ana kadar son derece huzurlu bir kampanya süreci geçiriyor Türkiye. Þiddet haberleri neredeyse yok gibi. En azýndan yaptýðým kýsa araþtýrmada ciddi bir þeye rastlamadým. Sahada olan muhabir arkadaþlarýmdan aldýðým bilgiler de bunu teyit ediyor.
Umarým 31 Mart’a kadar da bu hava sürer. Çünkü genelde yerel seçimlerde özellikle küçük yerleþim yerlerinde sandýk yarýþý çok sert geçiyor. Hatta bazý yerlerde yarýþýn þiddete teslim olduðuna da tanýk olduk bazý seçim dönemlerinde.