Yazmazsam olmaz...

Çok konuklu, güncel magazinin konuşulduğu ekran formatı ilk Turkmax’ta ekrana gelmişti. Programın adı Her Şey Tadında’ydı ve iyi işti. 

Sonra benzerleri yapıldı, kimi oldu kimi olmadı. Beyaz Tv’de ekrana gelen Söylemezsem Olmaz bu sezon son derece iyi gidiyor.

Programın daimi sunucuları Oya Aydoğan, Sinan Özedincik ve Pakize Suda ekranda hem yılların tecrübesini konuşturuyor hem de o tecrübeyle konuklarını da konuşmaya zorluyorlar.

Sadece Özge Uzun programından söz etmiyorum. Sinan Özedincik, Günaydın’ın tepesindeki isim, haberlere son derece hakim, kimin ne olduğunu iyi biliyor.

Oya Aydoğan ve Pakize Suda da, yılların tecrübesiyle konulara giriyor. Alanında son dönemin en iyi işlerinden birisi, yazmasam olmazdı...

Gece Radyosu...

Türk Sanat Musikisi konusunda fazla seçici olanlardanım. Bazen Zeki Çetin’den yorumunu dinlemek için İstabul’un bir ucundan diğerine giderim. NTV Radyo’da Mehmet Barlas ve Oğuz Haksever’i dinlerim haftada bir. Şimdi iyi ve sağlam bir alternatifim oldu hem de ekranda... 360 Tv’de başlayacak Gece Radyosu’ndan söz ediyorum.

Ali Çınar ve Kerem Seven’in programı bir başka deyişle ama adı da çok güzel Dün gece Umut Akyürek’le başladılar. Sanat musikisi sevenler için yeni ve sımsıcak bir liman daha...

Türkiye’nin sol ihtiyacı...

Pazartesi gecesi hemen hemen tüm kanallarda çözüm süreci konuşuldu.

Bağıranlar, gülenler, şov yapanlar yani her türlü konuk vardı ekranda. TRT Haber’de Pazartesi Sendromu başlayıncaya kadar yeni fikirler duymak pek mümkün olmadı.

Ancak Vedat Bilgin, Mücahit Küçükyılmaz ve Murat Yılmaz geceyi bambaşka bir noktaya götürdüler.

Gerek 28 Şubat başlığında gerekse Hrant Dink davası konuşulurken çarpıcı cümleler kuruldu.

Özellikle Vedat Bilgin’in Türkiye’nin gerçek sola ihtiyacı olduğu yolundaki sebep-sonuç ilişkili analiz oldukça önemliydi.

Aynı yüzlerden ve benzer cümlelerden sıkılanlara önemle duyurulur...