Þu sýralarda siyasete yakýn duranlarýn en fazla konuþtuklarý konu yeni anayasa: Meclis’teki çalýþmanýn nasýl gittiði merak ediliyor... Birbirinden farklý partilerin temel esaslarda nasýl birleþebilecekleri merak ediliyor...‘Sivil-asker iliþkileri’,‘lâiklik’,‘Kürt sorunu’gibi çetrefil konularýn anayasa metninde nasýl çözüleceði merak ediliyor...
Konuya bodoslama dalýnan, biraz endiþeli bir tonun hâkim olduðu bir sohbet meclisinde, bir dostum,“Merak etmenize gerek yok, sözünü ettiðiniz hemen her dikenli konu bu hafta çözüme kavuþtu bile”deyiverdi.
Hepimizi þaþkýnlýða düþüren bu müdahale baþkasýndan gelseydi gülüp geçerdim de, hemen her taþýn altýnda bir þeyler arayan, kuþkucu biri olduðu için dostum, kendisini ciddiye alma gereðini hissettim. Yalnýz ben deðil, birlikte olduðumuz herkes ayný hislerle soru yaðmuruna tuttu kendisini...
Sözüne þöyle baþladý dostum: “Sizin ‘en dikenli konular’ diyebileceðiniz sorunlarý alt alta sýralayýp üzerinden geçin bakalým ortaya nasýl bir tablo çýkacak... Bu hafta hepsiyle ilgili önemli bir geliþme yaþandýðýný hemen fark edeceksiniz... Sizin sorununuz tek tek olaylarý doðru deðerlendirseniz bile, aralarýndaki hepsini birbirine baðlayan irtibatý gözden kaçýrmanýz...”
Nasýl yani?
Önce ‘asker-sivil iliþkileri’ni ele alalým dedik. Bir hafta arayla Baþbakan Tayyip Erdoðan ile Cumhurbaþkaný Abdullah Gül Harp Akademileri’nde birer konuþma yaptý. Harp Akademileri generalliðe yükselebilecek subaylara kurmay eðitimi veren kurumun adý. Baþbakan ve Cumhurbaþkaný yarýnýn generalleri karþýsýnda konuþtu.
“Konuþmalarýnda söyledikleri de olaðanüstü önemliydi, ama ben birer hafta arayla konuþmalarýný daha fazla önemsiyorum”dedi dostum ve ekledi:“Bir baþbakan bildiðim kadarýyla ilk kez konuþmuþ oldu Harp Akademileri’nde. Askerin kýþlasýna çekildiði ve siyaset alanýna bir daha girmeyeceði anlamý veriyorum bu iki buluþmaya...”
Bir baþka sorunlu alan yargý-siyaset iliþkileri üzerinden ‘kuvvetler ayrýlýðý’ ilkesi ya; sohbet meclisinde bulunanlardan biri, “Anayasa Mahkemesi Baþkaný Haþim Kýlýç hükümeti suçlayýcý bir konuþma yaptý; ardýndan Ak Partili bazý bakanlar, sonunda Baþbakan Tayyip Erdoðan ona cevap vermek zorunda kaldý. Çetrefil sorun daha da çetrefilleþmedi mi?” diye sordu.
Yüzünü hemen bana çeviren dostum “Sen böyle düþünmüyorsundur, umarým” diye baþlayýp kendi görüþünü aktardý. Ona göre, Haþim Kýlýç’ýn yaptýðý konuþma, yargýnýn sýnýrlarýný çizme ve buna saygý gösterildiði sürece kendi alanlarý dýþýna çýkýlmamasý için çalýþacaklarýna söz verme amaçlýydý. Bunu anlayamayanlar tepki verdi; Tayyip Bey anladý ve yaptýðý konuþmayla “Eðer yargý Anayasa Mahkemesi Baþkanýnýn çizdiði sýnýrlar içerisinde kalýrsa, siyaset de ‘kuþatma’ çabasýna giriþmez” sözünü verdi.
Dostumun ilginç bir yaklaþýmýný daha nakledeyim: “Neredeyse 250 yýl önce kaleme alýnmýþ ABD Anayasasýnýn yazýmý öncesi ve sonrasýnda, yazým heyetinden Alexander Hamilton, James Madison ve John Ray’in birbirlerine gönderdiði 85 mektuptan oluþan ‘Federalist Papers’ý bilirsin; bugün bile ABD’de tereddüt çýkýnca o mektuplara baþvurulur. Haþim Kýlýç ile Tayyip Erdoðan’ýn konuþma metinlerine bir de bu gözle bak...”
“Onlara bir isim daha ekleyebiliriz” dedi bir baþkasý... Meðer o gün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý adýna da bir açýklama metni yayýnlanmýþ; þu yakýnlara kadar ‘Cemaat’ olarak anýlan oluþum, bir sivil toplum örgütü olarak kendisinin ilgi alanýnýn sýnýrlarýný açýklamýþ...“Okuyunca göreceksiniz”dedi o dost,“GYV açýklamasý da, siyaset, yargý, bürokrasi kurumlarýyla sivil toplumu oluþturan örgütlerin iliþkilerinin sýnýrýný maharetle belirlemekte...”
Üçüncü bir isim daha... “Bu isimlere ‘Kürt sorunu’nda çözümü getirmeyi amaçlayan giriþime sahip çýkacak cesur bir dördüncü isim daha eklenebilir mi?” diye sordu bir baþkasý, “Selahattin Demirtaþ mý olur, Ahmet Türk mü?” diye ekleyerek...
Verimli bir sohbetti, etkilendim...