Yeni Baþbakandan beklenen

22 Mayýs’ta AK Parti Olaðanüstü Kongresinde belirlenecek yeni Genel Baþkaný/Baþbakan’ý bekleyen nedir?

1. Adýna þimdilerde “Cumhurbaþkanlýðý dönemi” denmeye baþlanan yeni dönemi gönülden benimsemesi gerekiyor. Sayýn Erdoðan’ý halk seçtiði için, halk sevgisi ve desteði devam ettiði için, baþat karakter olduðu için fiiliyatta da görüldüðü gibi yeni bir Cumhurbaþkaný portresi var.

Ýtirazlar geliyor; “iyi de anayasa öyle demiyor...” Demiyor çünkü mevcut anayasa, bir askeri darbe sonrasýnda Kenan Evren’in Cumhurbaþkanlýðýna göre hazýrlanmýþ. Darbenin Cumhurbaþkaný ile halkýn seçtiði cumhurbaþkaný yönetimi ayný olabilir mi? Halktan yetkiyi geri alamayacaðýnýza göre halkýn seçtiði cumhurbaþkanýna göre Türkiye’nin yeni bir yönetim yapýsý olmasý gerekiyor. CHP Genel Baþkanýnýn “kan dökmeden olmaz” cinnet hali, çözümü deðil çatýþmayý tavsiye ediyor... Var mý demokrasilerde böyle bir tavsiye, yol, yöntem? Nedir bu Allah aþkýna?

Yeni Baþbakan, “Cumhurbaþkanlýðý dönemi”nin gerekliliðine, doðruluðuna evet, yürekten inanmalýdýr.

2. Bu inancýn gereði gibi davranmalýdýr. Etrafýnda, Sayýn Cumhurbaþkaný’na raðmen, hatta ona diklenmeyi demokratlýk olarak savunan/zanneden bir çevresi olmamalýdýr. Hele bunlar geçmiþte Erdoðan’ýn sayesinde yer, þöhret, konum edinmiþlerse bir mevkutede toplanýp aba altýndan sopa göstermeyi zinhar akýllarýndan geçirmemelidir.

3. Yeni Baþbakan; AK Parti felsefesini, terör ve Paralel Yapý konusunda duruþunu bildiðimiz bir insan olacaktýr. Buradan problem çýkmaz. Kendisinden beklenen, Sayýn Cumhurbaþkaný ile uyum içinde olmasýdýr. Bu ise büyük hassasiyet gerektirir. Baþarýlý olursunuz, takdir gören iþler yapabilirsiniz, ama birileri bunu alýp Cumhurbaþkaný ile aranýzda bir yarýþa -siz öyle istemeseniz bile- çevirirse, yönetimde ahenk bittiði gibi, iþin tadý da kaçar.

Uyumdan/ahenkten anlaþýlan, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn her dediðinin yapýlmasý, bir dediðinin iki edilmemesi deðildir. Bu nasýl bir Erdoðan algýsýdýr? O zaman AK Parti bu baþarýyý nasýl yakaladý? AK Parti içinde deðerlendirilmesi gerekip de deðerlendirilmeyen var mý?

Amma siz Erdoðan’ýn tensibi ile en önemli makamlara geldiðiniz halde, þimdi deðerlendirilmediðinizi düþündüðünüz için “otoriter” Erdoðan iddiasýný dile getirseniz, siz de sorgulanýrsýnýz. Kendinizi en parlak, en doðru fikirlerin sahibi görüyorsanýz ve Erdoðan’ýn neden sizi dinlemediðine içerliyorsanýz, tabii ki Erdoðan’ý kýnar, eleþtirirsiniz. Ancak bunun bir ölçüsü var. Ýþ neticesi ile belli olur. Detaylandýrmak istemiyorum, bakýyoruz da Erdoðan bu zatlarý dinlemiþ olsaydý þimdi AK Parti yollarda kalmýþ ve paramparça olmuþtu...

4. Yönetimde ahenk, insani hassasiyetleri de önceler. Sayýn Cumhurbaþkaný ile Baþbakan olamadýðý için hesaplaþmaya girenlere teveccüh gösterirseniz, bu tabii ki rahatsýzlýk uyandýrýr. Hele bunu muhtemel bir toz duman ortamýnýn ittifaký için yatýrým olarak deðerlendirenler varsa, siz iyi niyetli de olsanýz, baltayý taþa vurursunuz. Malum, iyi niyet taþlarý hep doðru yollar için döþenmez. Daha yukarýdan bakýnca yolun nereye gittiði görülebilir...

5. Yeni Baþbakan’dan beklenen çok çalýþmasý, çok baþarýlý olmasý deðildir. Zaten AK Parti hükümetleri çok çalýþýyor ve çok baþarýlý. 2023 hedefleri konmuþ, her bakan üzerine düþeni yapýyor/yapmaya çalýþýyor. Aranan, istenen tek þey iddiasýz olunmasý, ahenkli çalýþýlmasýdýr. “Ben” yerine “biz”e vurgu yapýlmasýdýr.