Yeni Beşiktaş’tan özetler

Beşiktaş yenebileceği rakiplerle oynadı, kaza yapmadı, yendi. Ligde 3’te üç yapan tek takım...

- Savunma sorunlarını epey giderdi. Rakibe hücum için geniş alanlar bırakmıyor, alan daraltmayı başarıyor. Araya adam kaçırmayı azalttı. Yan toplarda daha özenli.

- Tüm bu gelişmeler, geçen yıla göre. Gelişme gereksinmesi bitmedi. Oyun ve oyuncu olarak eksikleri hâlâ var.

- Solu yetersiz, sağı yedeksiz.

- Sol bek’e mutlaka adam gerek.

- Atiba solda iş yaptı, ancak ortada daha büyük ihtiyaç.

- Takım oyunu temposuz. Hız ve çabukluk kazanılmalı.

- Biliç ezbere sayılacak bir 11’e varmak üzere. Hatta maç içindeki hamle adamları bile belli. Elindekilerin tümünü hazır tutma başarısını da gösterdi. Herkese eşit yaklaşıyor. Ünlü-ünsüz, usta-çaylak ayrımlarını keskinleştirmiyor. “Sosyalist bir takım” benzetmesi bundan. Ne var ki gene de bazı işleri ‘mevcudun iyisi ile’ idare ediyor. Solda yeterli beki, sağ ve solda yeterli bek ve hücumcu yedekleri yok!

- Yedek kulübesi; savunma göbeği, kale, orta alan ve hücumcular için sayıca zengin...

- Sakatlığa çok açık Almeida’nın ikinci adamları çok, ama onun çizgisinde değiller.

- Oynadığı üç rakibinden, Trabzonspor adı kadar futbolu büyük olmayan bir takımdı... Erciyes ligin acemisi, G.Antep kadro sorunları çok bir ekipti.

- Beşiktaş ne derece gelişip, olgunlaştı ve lig geleceğinde ne iş yapar önümüzdeki zorluk derecesi yüksek Bursa ve Galatasaray maçlarında daha iyi sınayabileceğiz.

- Fernandes ve Töre hem iyiliklerin hem de sorunların kaynağı durumundalar. Takımı işleten adamlar oldukları gibi, yavaşlatan adamlar da olmaktalar. Onların topu bekletmeden, çabuk kullanması Beşiktaş’ı yukarı fırlatır.

- Biliç geri kalan oyuncuları hazır tutmayı başarıyor. Ancak sakatlık etkisi fazla... İsmail, Uğur, Holosko, Sezer, Ömer ne zaman nasıl dönecekler, onlara göre hesap yapılabilir mi, bilinmiyor!

- Muhammed’i hazırlıyor Biliç. Muhammed hep çaylak adam olarak kendini kabul etti. Ama artık olgunluk çizgisine gelmeli. 25 yaşında mı bunu yapacak? Ağır ve hâlâ sorumluluktan kaçıyor. Topla çok oynuyor, gereksiz riske giriyor. Bunu topun kaybedilmemesi gereken yerde de yapıyor. Evet, top hiçbir yerde yitirilmemeli; ancak önde yitirdiğinizde yeniden kazanma olanağınız var. O savunmanın en ince yerinde çalım yapabiliyor. Bu bir ustalık meziyeti değil, bir durumunu iyi yorumlayamama eksikliğidir.

- Ve... İyi sol beki bulamazlar ise, yakın zamanda Olcay’ın istikrarı kaybolacak, dikkat!