Putin’in ülkemizi ziyareti yeni bir dönemin baþladýðýnýn bir aracýdýr. Burada Rusya’yý çok büyütüp onun davranýþlarýnýn dünyayý yeniden þekillendirdiðini söylemiyorum. Yani Rusya’nýn tavrý dünya dengelerini deðiþtirmeyecek ancak deðiþen dengelerin iþareti olacaktýr. Son zamanlara kadar Rusya dünyanýn bazý bölgelerinde düþmanlýðýn sembolü haline gelmiþti. Ona bir devletten çok bir ideolojinin, komünizmin simgesi olarak bakýlýr ve komünizmle mücadele edilirdi. Ancak olaylarý farklý deðerlendiren de vardý. De Gaulle Fransa’da bir seçim kazandý ama Avrupa’daki sol hareket buna karþý çýktý. O dönemde Avrupa’da Fransa ve Ýtalya’da komünist partiler vardý ve bunlar Rusya ile yakýn iliþki içindeydiler. Genel kanaat bunlarýn De Gaulle’ü desteklemeyeceði hatta engelleyeceði yönündeydi. Ancak Fransýz Komünist partisi onu destekledi ve bu konuda Moskova ile ayný düþüncede olduklarý söylendi.
***
Bu durum ideoloji ile siyasetin rekabet içinde olduklarýný ve geçmiþte, Rusya’daki komünizmin herhangi bir siyasi hedefi olmadan sadece komünizmi egemen kýlmak için mücadele ettiði düþünülürdü. Yani bir ülkenin ideolojisinin komünist olmasý onun politikasýnýn da Rusya’ya yakýn olduðu anlamýna geliyordu. Kimse Avrupa’nýn doðusunun komünist, batýsýnýn liberal olmasýnýn sebebini aramýyordu. Ayrýca bu ideolojiler güç kullanarak kabul ettirilmemiþti. Buradan þu sonucu çýkardým. ABD ve SSCB Avrupa’yý ikiye bölmüþ ve kontrol ediyorlardý. Bu Avrupa’nýn dünya üzerinde güç odaðý olmasýný engelliyor ve baðýmlý hale getiriyordu. Bu arada bir bilmeceyi çözmeye çalýþalým. Savaþ sonunda Almanya ABD tarafýndan iþgal edildi ve bu ülkenin tüm kurumlarý ABD tarafýndan kontrol ediliyordu. Bana göre istihbarat örgütü de dahildi. Daha ileri yýllarda güçlenen ve oldukça baðýmsýz bir siyasete kavuþan, Alman istihbarat örgütünü ABD kontrole devam mý ediyordu yoksa Almanlar, ABD’nin tüm sýzmalarýný bertaraf mý etmiþlerdi? Bu konuda bilgi sahibi olunamaz ama pekala bir deðerlendirme yapýlabilir.
Bu konudaki deðerlendirmem þöyle: Kurum ABD kontrolünde iken Almanlar kurum içinde gizli bir örgüt kurdular. Bu örgütünün görüþünün ABD yönünde olduðuna inanýlýyordu. Yani bir Alman örgütü yoktu ve ABD bu iþi de yönetiyordu. ABD çekilince Almanlarýn örgüt içinde oluþturduklarý yapý egemen kýlýndý ve yabancý gücün etkisi bertaraf edildi.
Büyük güçler varlýklarýný güçlendirme politikasý izlerler. Dünyada bilinen ideoloji ve inançlarý bu büyük güçler siyasi hedeflerin ulaþmak için kullanýrlar. Yani bunlar hedef deðil araçtýr. Karþý tarafýn savunduðu ideolojinin siyasi hedefin dýþýnda bir araç olarak kullanýlmasýna ve bunun karþý tarafýn yenilgisini saðlamasýna çalýþýlýr. Biz kýsa zaman öncesine kadar siyasi hesap yapmaz ideoloji ve inançlarýmýzý savunurduk. Ülkenin güvenliðinin kuruluþ aþamasýnda aldýðýmýz kararlara baðlý olduðuna inanýrdýk ve bugün çok savunulan inançlarý tehlike olarak görürdük. Biz de kurumlarýmýzý ve varlýðýmýzý güçlendirme için uygulamaya koyduðumuz siyasette ideoloji ve inanç farklýlaþtýrýlmalýdýr.