Yeni bir kara propaganda dalgasý!

Çok uzun süredir Türkiye’yi kuþatma altýna almak için iki proje birlikte yürüyor. Birincisi Türkiye DAEÞ’e silah yardýmý yapýyor baþlýklý kara propaganda kampanyasýdýr. Ýçerideki kimi alçak hainler de bu projenin taþeronluðunu yapýyor. Þu an DAEÞ denen terör örgütüne karþý Türk devleti olarak çok önemli bir mücadele yürütüyoruz. Ayný þekilde PKK terör örgütüne karþý da çok önemli bir mücadele yürütüyoruz. Hepsi bizim için eþit tehlikedir. Öte yandan Türkiye’yi kuþatma altýna almak için yapýlmak istenen ikinci operasyon Türk ve Ýranlý iþadamlarý arasý ticaretin tüm finansal süreci Türkiye’nin kontrolüne alýndýðý için bu durumu uluslararasý kara para kýlýfýna sokma çabalarýdýr. Oysa bu ticaret 36 yýldýr Ýran’a uluslararasý ambargo olmasý sebebiyle bu þekilde yapýlýyor, fakat daha önce iki yabancý þirket tarafýndan yapýlan iþ þimdi Türkiye içinden ve Halk Bankasý aracýlýðýyla yapýlmaya baþlayýnca emperyalist çevreler rahatsýz oldu ve kara para yalanlarýný ifade etmeye baþladýlar. Türk devleti ilk kez inisiyatif alarak tüm bu milyarlarca dolarlýk ticareti Halk Bankasý üzerinden yaptýrmaya karar verdi. Ýþin özünde  ABD ve Ýsrail devletine göbekten baðlý iki firmanýn zarara uðramasý ve milyarlarca dolarýn Türk ekonomisi içinde kalmasý vardýr. Askeri vesayet döneminde Türkiye-Ýran arasý finans transferlerini dolaylý yollardan Bunge ve Cargill adýnda iki þirket saðlýyordu. Bunge ve Cargill isimlerini bir yana not edin. Bu finansal iþlemlerden tüm parayý Ýsrail ve Amerikan devletinin hakim olduðu bu þirketler kazanýyordu. Elbette kazandýklarý milyarlarca dolar para da Türkiye’de kalmýyordu. Tüm büyük Türk firmalarý Ýran’la ticaret yaparken bu iki yabancý firmayý kullanmak zorundaydý. Çünkü bir iþadamý olarak Ýran’a mal sattýðýnýzda ya da Ýran’dan Türkiye’ye mal satýldýðýnda ABD ambargosu nedeniyle paranýzý doðal yollardan alamýyordunuz. Bu yöntem Ýran’da meþhur ve muteber görülen tüccar bir aile tüm ömrünü Türkiye’de geçirmiþ  oðullarý aracýlýðýyla bu iþi yapmaya baþlayýnca büyük oranda piyasaya hakim oldu. Türk þirketlerinin çoðunluðu da Zarrab aracýlýðýyla Ýran’la ticaret yapmaya baþladý. Türk devleti de paralarýn Ýsrail ve ABD’ye transfer edilmesi yerine Halk Bankasý üzerinden yapýlmasý için bu projeyi destekledi. Türk milletinin malý olan Halk Bankasý bu aracý kurum vasfý sayesinde katrilyonlar kazandý. Zamanla Türkiye-Ýran ticaretinin tamamý ABD ve Ýsrail aracý þirketi Bunge ve Cargill’e para aktarýlmadan yapýlabilecekti. Böylece ABD ve Ýsrail’e milyarlarca dolar para transfer olmayacaktý. Ýþte 17 Aralýk operasyonu esasen bu sebeple yapýldý. Ýsrail ve ABD 17 Aralýk’ý bu yüzden tam destekledi. Paralel örgüt de Ýsrail ve ABD’nin taþeronluðunu yaptý. Olay budur. Eðer Türkiye-Ýran ticaret adamlarý arasý para transferlerini bu iki yabancý þirket gerçekleþtirseydi ve bu Ýsrail-Amerikan þirketleri tüm bakanlarý düzenli maaþa bile baðlasaydý bile bu konuda Doðan Medya’da haber olmayacaktý ve soruþturma zaten hiç olmayacaktý...

Daha önce de yazdýðým gibi Türk devletiyle ve AK Parti çevreleriyle sürekli ismi geçen Babek Zencani arasýnda hiçbir bað ve alaka yoktur. Tam aksine Babek Zencani Türkiye’de hep eski Türkiye iþ çevreleriyle çok yakýn bir adamdýr. Zencani Türkiye’ye gelip gittiðinde TÜSÝAD camiasýyla konuþurdu. Babek Zencani Ýran devletinin Türkiye’deki adamýydý. Ýran devletinin paralarýný yönetme imtiyazý Zencani’deydi. Beyaz Türklerin nefret ettiði Ýran Ýslam Cumhuriyeti’nin has adamý Zencani de beyaz Türklerle kankaydý.

Öte yandan nerdeyse tüm Türk medyasýnýn yanlýþ bildiði bir olay var. Reza Zarrab Ýran’dan aldýðýmýz petrol ve doðalgazýn Halk Bank’a yatan paralarýný altýn olarak Ýran devletine  transfer eden adam deðildi. Bu tamamen yanlýþ bir bilgidir ve sürekli bu yanlýþ tekrarlanýyor. Bu iþi yapan Babek Zencani idi. Zaten Ýran devleti de resmi deklarasyonlarýnda bunu defalarca açýklamýþ fakat Türk medyasýnda ben dahil çoðu kiþi bunun farkýna varamadý. Ýran devletinin adamý olan kiþi Babek Zencani idi. Geçtiðimiz yýl Ýran devleti Zencani’nin Ýran’ýn parasýnýn bir kýsmýný çaldýðýna hükmetti ve bu adamý tutukladý. Türk devlet raporlarýnda da Zencani’nin güvenilmez bir adam olduðu defalarca Ýran makamlarýna iletilmiþti. Buna raðmen dolaylý olarak Türk devletini yönetenlerle Babek Zencani arasý bað uydurulmaya çalýþýlýyor. Türkiye’nin DAEÞ’e silah yardýmý yaptýðý nasýl alçakça bir iftira ise bu mesele de ayný þekilde iftiradýr. Bu iftiralarý atanlar kendi ihanetlerinde boðulacaklar...