CHP’de olup bitenleri CHP’liler anlýyor mu acaba?
Aslýna bakarsanýz karþýdan baktýðý halde CHP’yi en iyi anlayacaklardan biriyim. Kimliðimin oluþtuðu yýllarý CHP aðýrlýklý bir semtte geçirdim; ‘DP’li’ olarak bilinen neredeyse tek ev bizimkiydi... Ailemin kollarý oraya da uzanýr; geniþ ailemde CHP’de önemli görevler üstlenmiþler de vardýr...
Sürekli siyasetin tartýþýldýðý ortamlarda bulunduðum için CHP’liler ne ister, derdini nasýl anlatýr, neyi gerçekleþtirmeye çalýþýr bilirim.
Herkesin bir kalemde çizdiði durumlarda bile CHP’ye anlayýþla yaklaþmýþýmdýr. CHP lider kademesinden dostlarým da, zaman zaman biraraya gelip konuþmuþluðum da vardýr. CHP’li kalemleri ilgiyle okurum; bazýlarýnýn kitaplarýndan beslendiðimi hiç inkâr etmemiþimdir.
Ne yalan söyleyeyim, bunca yýldýr yakýndan izlememe raðmen ‘yeni CHP’yi anlamakta çok zorlanýyorum. Baþtaki “CHP’de olup bitenleri CHP’liler anlýyor mu acaba?” kuþkum da bu yüzden... Siyasetin iktidarlarý yýpratma gücüne raðmen, on yýldýr ülkeyi yöneten Ak Parti’nin halktan aldýðý güç sürekli artýyorsa, bunun sebebinin kendileri olduðunu anlamýyor CHP’liler...
Almanya’da Merkel, Ýngiltere’de Cameron iktidarda gün sayýyor; ilk seçimde yerlerini rakiplerine býrakacaklarý o kadar belli ki... Fransa’da Sarkozy’nin baþýna gelen onlarýn da baþýna gelecek, bu kaçýnýlmaz... Ýtalya’da Berlusconi, Yunanistan’da Papandreu koltuklarýný seçimsiz kaybetti...
Bizde Ak Parti her geçen gün biraz daha gücünü artýrýyor. Ýlk seçimde bugün Meclis’te yer alan Ak Partili milletvekillerinin önemli bir bölümü koltuklarýndan olacak, ama muhalefet güçlendiði için deðil, parti tüzüðü emrettiði için... CHP’nin karþýsýna yýpranmýþlýðýn etkisini sýfýrlayarak çýkacak Ak Parti...
CHP ise vitrinini yenilediði halde hâlâ ‘eski CHP’ gibi görünmeye devam ediyor...
Gerçekten anlamak çok güç. Yakýn zamana kadar CHP’yi nereye koyacaðýmý bilememekte kendi anlayýþsýzlýðýmý suçlarken, sorunun bende olmadýðýný, sorunun CHP’lilerin farklý mantýðýndan kaynaklandýðýný biliyorum artýk... CHP giderek 1950-öncesi tek partili dönemin düþünce tarzýný benimsiyor; böyle olduðu için, Tayyip Erdoðan’ýn Ýnönü ve 'eski CHP’yi hedef alan söylemi vatandaþý müthiþ etkiliyor.
Ýnönü ve dönemine yönelik her eleþtiri, o dönemin söylemini þimdilerde ‘yeni CHP’ tekrarladýðý için, bugüne dönük bir tespit olarak algýlanýyor... Tayyip Bey’in bu yöndeki her çýkýþý, CHP sözcülerinin kendilerini savunurken kullandýklarý söylem yüzünden, CHP aleyhine bir puana dönüþüyor...
Çoktandýr böyle düþünüyordum da, dün Cumhuriyet gazetesinde okuduðum eski YARSAV Baþkaný, CHP yöneticilerinden Emine Ülker Tarhan’ýn ‘Zamane Darbecisi’ baþlýklý yazýsý, düþündüklerimin doðruluðunu hatýrlattý.
Yazýnýn giriþini aktarayým, ne demek istediðimi hemen anlayacaksýnýz: “Toplumun, darbecilerin tanký, topuyla da, yargýsýnýn kamçýsý, polisinin copu ile de terbiye edilmesi neticede bir darbedir. Ve bugün yaþadýðýmýz toplumu soluksuz býrakan sivil darbe bütün darbeler gibi korku iklimi yaratýyor ve vuruyor da vuruyor. Kendi enstrümanlarýný oluþturmuþ. Yargýyý kullanmaya devam ediyor. Biber gazý ve cop alýmlarýna hýz veriyor. Medyadaki beslemeleri aracýlýðý ile çoklu uyuþturma ayinleri düzenliyor.”
Darbelere karþý çýkýldýðý görüntüsü yanýltýcýymýþ; esas darbe þimdi yapýlýyormuþ, sivil bir darbeymiþ ve demokrasiye karþýymýþ... ‘Baþkanlýk sistemi’ tartýþmasý “Halifelik istiyorum” demenin kibarcasýymýþ...
YARSAV, TÜSÝAD, reytingçi Standart and Poors gibileri savunan, miniklere süt daðýtýmýný ilk gün çýkan yerel bir vak’ayla mahkum eden toptancý bir yaklaþýmý var yazýsýnýn...
Emine Haným bundan böyle ‘sivil darbeyi anlatmak için yazmaya’ kendini vakfedecekmiþ; ‘darbe’ dediðinin ‘giriþim’ düzeyinde kalmasý için... Kararý beni çok memnun etti; çekirdek kadrosunda yer aldýðý ‘yeni CHP’nin zihinsel kodlarý hakkýnda doðrudan bilgi sahibi olmama yardým edeceði için...
Cumhuriyet’in ikinci sayfasý, Bekir Coþkun’un yanýbaþý uygun bir yer...
Kendisini televizyonlarda da görmek isteriz...