Yeni CHP "mütedeyyin kesimle" iftarda

Yeni CHP, CHP tarihinde bir ilke daha imza attý ve kurulduðu günden beri ya yok saydýðý ya da hesaplanmýþ bir mesafeyle uzak durduðu “mütedeyyin kesimle” önceki akþam iftar davetinde buluþtu. Din adamlarýnýn, üst düzey Diyanet görevlilerinin ve dindar kimlikleriyle tanýnan gazeteci-yazar yaklaþýk 30 kiþinin davet edildiði iftarý organize eden isim eski müftü, CHP milletvekili Ýhsan Özkes idi. Özkes bu ilk buluþmada “iki tarafý da tanýyan kiþi” olarak ortamýn ýsýnmasýna çaba harcadý.

Güler yüzü ve sakin elektriðiyle CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu olabildiðince “açýk” konuþtu. “Sakallý-cübbeli”, “badem býyýklý” yahut “ideolojik türbanlý” birini gördüðünde dudaðý uçuklayan eski CHP’lilerin aksine mikrofon alan herkesi dikkatle dinledi, notlar aldý. Söz sýrasý kendine geldiðinde de siyasetin özünün ahlak olduðuna, kul hakkýnýn ve hesap verebilirliðin önemine vurgu yaptý. Kýlýçdaroðlu özetle ve kýsmen mealen þunlarý söyledi: 

-          Yýllarca CHP’ye “dinsiz parti” denildi. Dindarlar saðcý, dindar olmayanlar solcu sanýldý ama alakasý yok.

-          Kimsenin insanlarý dini inançlarýna göre sorgulama yetkisi yok, olamaz.

-          CHP ile mütedeyyin kesim arasýnda bir mesafe olduðunu biliyoruz. Bu mesafe niye var diye biz de kendimize soruyoruz. Mesele inançsa bizde de var.

-          Bu bizim için sýradan bir iftar deðil, bir muhabbet doðsun istiyoruz.

-          Geçmiþte bizim de hatalarýmýz oldu. Bunu düzeltebiliriz. Ýnsanlar gibi kurumlar da deðiþir olgunlaþýr.

-          Mütedeyyin ile muhafazakarý birbirinden ayýrýyorum. Mütedeyyin soran, sorgulayan, baþkalarýný düþünen, inancýnda samimi olan, hak gözeten, hesap veren kiþidir.   

-          Siyasetçi ahlaklý olmalý, halka hesap vermeli.

-          Farklý düþünüp farklý inanýyor olabiliriz. Ama siyasette ortak payda ahlak olmalý.

-          Diyanetin anayasal statüsü devam etmeli. Ama tüm toplumun ihtiyacý karþýlanmalý. Aleviler de vergi veriyor.  

-          Türkiye’nin çaðdaþ bir anayasaya ihtiyacý var. Biz samimi destek veriyoruz ama herkes öyle deðil.

-          163. Madde gelsin demiyoruz.

-          Hüseyin Aygün’ün kaçýrýlmasýna Türkiye ortak tepki verdi, Aygün serbest býrakýldý. Bu sorunun çözümü için dört parti bir araya gelebilmeli çünkü ucunda ölüm var.

-          Þehitlerin yüzde 99’u fakir halk çocuðu. Ýnsanýn yüreði yanýyor.

-          Üniversitelerde baþörtüsü yasaðý da diðer yasaklar da kalkmalý. Her devletin kuralý vardýr ama kurallar deðiþir. Çünkü toplumlar tekamül eder. Bir zamanlar da þapka kanunu vardý. Þimdi þapka takan mý var?

CHP liderinin sözleri kadar CHP’yi halkla buluþturma niyet ve gayretini çok önemsediðimi vurgulayýp diðer notlarýma geçeyim:

Mekan olarak iftar menüsü kiþi baþý 75 TL olan Florya Kaþýbeyaz restoran seçilmiþti. Ezan beklenirken Kuran-ý Kerim okundu, ilahilerle devam edildi, dualara amin denildi. Dualarýn ana temasýný bölünme korkusu ve Suriye’deki durum oluþturuyordu.

Diyanet’i “üst” düzeyde eski baþkan Prof. Dr. Süleyman Ateþ, Ýstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran ve selefi Prof. Dr. Mustafa Çaðrýcý, “emekçiler” düzeyinde ise Diyanet-Sen temsil ediyordu.

Prof. Zekeriya Beyaz da oradaydý. Önce Kýlýçdaroðlu’na kitaplarýný hediye etti, sonra yabancýlara mülk satýþýndan bahisle “vataný satýyorlar” diye þikayet etti.

Son Ýslamcýlýk tartýþmasýnýn ateþleyicisi Ali Bulaç yýllarca “irtica karikatürü” olarak gösterilen sakallý davetlilerin de olduðu salonu iþaret edip “Rahmetli Erbakan böyle bir gruba iftar verdi, baþýmýza neler geldi” deyince salon kahkahaya boðuldu. Kemal Bey gülümsemekle yetindi.

CHP’nin kafasý biraz karýþýk olabilir. Davetliler eski dünyanýn siyasi tasnifine göre “saðda” addedilen ulusalcý, milliyetçi, ýrkçý, ýlýmlý, cemaatçi, Ýslamcý, eski Ýslamcý… isimlerden, yani çok geniþ bir yelpazeden seçilmiþti.

CHP'nin iftarý dindar erkeklerin “erkek erkeðe buluþma” pratiðine de uygundu! Davete icabet edemeyen Gülay Göktürk’ü saymazsak iftarda kadýn davetli olarak bir bendeniz bir de Yeni Þafak yazarý Hilal Kaplan vardý.