Dün Diyarbakýr’da ‘çözüm süreci’nin en kritik aþamalarýndan birisi baþarýyla geçildi.
AK Parti hükümetinin baþlattýðý tarihi süreçte Abdullah Öcalan çok önemli bir çaðrý yaptý.
‘Silahlarýn susmasý’ ve ‘sýnýrötesine çekilme’ bu çaðrýnýn iki somut mesajýydý. Süreç açýsýndan dünkü konuþmanýn en önemli mesajlarý bunlar olsa da, benim kanaatim konuþmada daha önemli deðerlendirmelerin bulunduðudur.
‘Yeni dönem’ vurgusu aslýnda ‘yeni bir anlayýþý’, ‘yeni bir paradigma’yý yansýtýyordu. Terör örgütü PKK kurulduðu günden itibaren farklý evrelerden geçti, farklý stratejik hedefleri ve amaçlarý benimsedi. ‘Baðýmsýz devlet’ hedefiyle yola çýkan örgüt, bugün yeni bir evreye, yeni bir anlayýþa ulaþmýþ görünüyor.
Öcalan’ýn ‘çekilin’ çaðrýsýndan önemli olan ‘silahlý mücadele dönemi kapandý’ vurgusudur. Silahlý mücadelenin miadýný doldurduðu ve artýk demokratik siyasetin öne çýkmasý gerektiði ifadesi ciddi bir paradigma deðiþikliðidir. Örgütün eylemsizlik kararý almasý, Türkiye’yi terketmesi önemli geliþmelerdir, ancak Öcalan’ýn yüzbinlerce insana ‘silahlara veda’ çaðrýsý yapmasý daha köklü bir deðiþimi yansýtýr.
Barýþ mesajý bekleyen meydandaki büyük kalabalýk, konuþmanýn ruhunu oluþturan kardeþlik ve demokrasi mesajýný büyük bir memnuniyetle karþýlamýþtýr.
Aslýna bakýlýrsa tertip komisyonunun, bu konuþmanýn ruhuna uygun þekilde hareket etmesi, alana Türk bayraðý asmasýný gerektirirdi. Onlarýn hala Öcalan’ýn gerisinde kaldýðý ve yeni dönemin ana fikrini yakalayamadýðý anlaþýlýyor.
***
Öcalan’ýn konuþmasýnda ‘silahlara veda’ vurgusu kadar önemli olan ikinci husus, ‘birlik ve kardeþlik’ temasýný iþlemesidir.
Sadece Türklerin ve Kürtlerin tarihi ve Ýslami kardeþliði deðil, tüm bölge halklarýnýn birlik ve bütünlük içinde hareket etmeleri gerektiði vurgusu daha önce ihmal edilen yeni bir durumdur. Ayrýþmayý ve kutuplaþmayý temel alan bir örgüte, ‘ayrýþmayýn bütünleþin, kucaklaþýn’ çaðrýsý yapmak baþlý baþýna oyunun kurallarýný deðiþtiren bir çýkýþtýr.
Bugüne kadar ateist ve Marksist anlayýþla yoðrulan bu örgüt, ‘din kardeþliði’ anlayýþýný benimsemediði gibi bir sorun olarak algýlamýþtýr. Öcalan açýk bir þekilde Peygamber efendimize, din kardeþliðine ve ortak medeniyete gönderme yapmýþtýr.
Diyarbakýr mesajlarý, sadece belli kesimlerin deðil, terör örgütünün ezberlerini bozacak cinstendir. Öcalan kendi kitlesine seslenmek, onlarýn hassasiyetlerini gözeterek diðer toplum kesimlerini tedirgin edecek laflar söylemek yerine daha üst perdeden ve daha umumi hassasiyetleri gözeten bir tavýr sergilemiþtir.
BDP, DTK, Kandil ve tüm bileþenleri bu yeni paradigmaya uyum saðlamalý ve çözüm sürecinin hassasiyetlerini gözetecek bir duruþ ortaya koymalýdýr.
BDP kitlesi mesajý almýþ ve benimsemiþtir. Bu güçlü rüzgara Kandil baþta olmak üzere örgütün hiçbir uzantýsý karþý duramaz, durmaya çalýþan da ekarte edilir.
Hassas ve zor bir süreç, teenni ve azami duyarlýlýkla yol alýyor. Ýhtiyatlý olmak ve muhtemel tüm geliþmeleri hesaba katmak elbette önem taþýyor, ama bunu yaparken karamsarlýk ve kaygý pompalamamak gerekir.
Çözüm iradesini ne kadar güçlü tutarsak, beklenen veya beklenmeyen badireleri atlatmamýz da o kadar kolay olur.
Baþbakan’ýn dediði gibi ‘niyet hayýr, akýbet hayýr’ inþallah...