Türkiye’de yeni dönem baþlarken, dünyada da yeni bir dönem þekilleniyor. Türkiye’de kalýcýlýk ve istikrar var. Dünyada kargaþa ve yönsüzlük.
Batý ittifakýnýn iki temel kurumu vardý. Avrupa Birliði ve NATO... Ýkisi de Donald Trump’tan aldýklarý darbelerle kilitlendi. Trump, kaos üzerinden ABD’nin tek hakim olduðu yeni bir dünya kurmaya çalýþýyor. Kendinden önceki dünyanýn kurumsal yapýlarýný istemiyor. O yüzden de kurumlarý daðýtmaya, zayýflatmaya kararlý.
Trump mantýðýna göre, NATO daðýlmýyorsa, ABD hakimiyetinde olacaðý için daðýlmýyor. Son sözü Trump söyleyecekse ve herkes o söze uyacaksa, NATO kalabilir... AB ise daðýlabilir, çünkü orada ABD’nin kontrolü yok. Üstelik AB, ortak ticaret politikasýyla, Almanya üstünlüðündeki ihracat gücüyle ABD’nin canýný sýkýyor. ABD þirketlerinin AB’ye giriþi, pazar payýný artýrmasý engelleniyor. O yüzden, yýkýlsýn AB!
Trump ‘Karþýma tek tek çýkýn’ diyor... Tek çýkarlarsa, ABD karþýsýnda dayanamayacaklarýný biliyor. O yüzden Merkel’i hedef yaptý. Savunmaya az para harcadýðýndan baþlayarak, Almanya’yý sýkýþtýrmaya baþladý.
Trump NATO’nun zengin ülkelerine Suudi Arabistan muamelesi yapýyor: ‘Seni koruyor muyum? Evet O zaman sen de bol silah al, bana para aktar. Masrafý çýkartalým...’ Suudi Arabistan hayýr diyemiyor. Merkel ve çevresindeki Avrupa þimdilik Hayýr diyor. O zaman da Trump, ABD pazarýný Almanya’ya ve diðerlerine kapatýyor. ABD pazarýna giremeyen ekonominin týkanacaðýný biliyor.
Aslýnda Trump’ýn istediði haracý karþýlayacak para Almanya’da belki var, ama baþka AB ülkesinde yok. Diðer ekonomilerde silahlanmaya dökecek para yok. Hantal, yaþlý, zengin zamanlarýn alýþkanlýðý ile seçmene sosyal para daðýtmaya alýþmýþ AB ekonomileri dinamizmi kaybetmiþ durumdalar. Trump baskýsý AB için yýkýcý etki taþýyor.
Donald Trump’ýn ‘Almanya üzerine baský yaparak, Merkel’i devirecek bir hükümet krizi istediði’ teorilerini ciddiye almak gerekiyor.
Yüzde 4 askeri harcamaya liderler ‘olur’ dese bile kamuoylarý ayaklanacak. ABD’ye teslim olan, bu miktarý kabul eden siyasetçinin ayakta kalmasý zor. Seçmen baskýsýna Merkel ya da Macron’un dayanmasý, çok zor. Almanya’nýn yalnýzca %15’i ‘Evet askeri harcamayý artýralým’ diyor.
Trump’ýn Avrupa’daki popülist-sað hareketlere desteði giderek göze batýyor. Ýngiltere demeciyle Baþbakan May’i hem siyaseten zor durumda býraktý, hem de rakibi Boris Johnson’a destek verdi. Gerçi meþhur mülakatta sorduklarýnda ‘May ile Johnson arasýnda tercih yapmýyorum. Sadece, Boris’den mükemmel baþbakan olur’ dedi. Ama algý aþamasýnda ilk cümle kayboldu ve sözler daha yýkýcý oldu.
Trump’ýn AB’yi sarsmak için kullandýðý diðer konu da ‘mülteciler’ ve bununla baðlý gördüðü ‘terör’. Bu iki konuyu birbirine baðlayýp, hükümetleri ve toplumlarý sarsýyor... O mülakatta ’Mülteciler Avrupa’nýn kültürünü bozuyor’ deyip, Avrupa’daki bütün sað-popülist-aþýrý sað partilere heyecan verdi. Mülteciler, Merkel’e hükümet krizi yaratan konu. Brexit referandumu ‘Ýngiltere’ye milyonlarca Türk gelecek’ yalanýyla kazanýldý. Macron’un zayýf noktasý mülteciler. Ýtalya’daki yeni hükümet, mülteciler baþta her konuda Merkel’e deðil, Trump’a yakýn...
Bu gidiþle, Almanya’da Merkel ve Ýngiltere’de May’in gitmesi, iki ülkeyi Trump’a yakýn sað-popülist-aþýrý sað politikalara çeker. Almanya’da hükümet deðiþince de AB’de her þey deðiþir.
‘Milli gelirin yüzde 2’sinin askeri harcamalara ayrýlmasý’ bir NATO kuralý olarak ezberlendi de, bu oranýnýn neleri kapsayacaðý açýk deðil.
Mesela Yunanistan: %2.4 harcadýðýný öne sürüyor ve göze girmeye çalýþýyor. Halbuki Yunan harcamasýnýn çoðu emekli subay maaþlarýna gidiyor. Yunanistan’da gerçek anlamda askeri harcama yapacak para yok. Yaptýklarý zaman da borçla krediyle yapýyorlar. Üstelik Yunanistan, silahlarýnýn hepsini Türkiye’ye karþý hazýr tutuyor. Bu mantýðýn da NATO ile ortak savunma ile alakasý yok.
Fransa’nýn harcamasý %1.8 ve Fransa da NATO için deðil, Afrika ve Ortadoðu’da kovboyculuk oynamak için harcama yapýyor.
Türkiye’nin de %1.8 harcadýðý söyleniyor, ancak Türkiye’ye bir þey diyen yok. Türkiye gerekeni yapýyor. Atýlmasý gereken adýmlarý atýyor.
Türkiye ve ABD Baþkanlarýnýn NATO zirvesindeki samimi görüþmeleri, herkesin ilgisini çekti. Kimseyle nezaket sohbeti bile yapmayan, kimseyi eþiti görmeyen Trump, her vesile ile Erdoðan ile temastaydý.
ABD ile Türkiye arasýndaki sorunlarda Trump’ýn çözebileceði ve çözemeyeceði maddeler olduðunu hatýrlamak gerekiyor. Trump’ýn genelde Türkiye ile bir meselesi yok.
Görüþmede Münbiç ele alýndý. ABD ile daha önce anlaþýlan takvim iþliyor. Türkiye, ABD’nin PKK-PYD ile bütün iliþkisini çekmesini istiyor. Ancak henüz bir belirti yok. Kýsa vadede terör maþalarýnýn Fýrat’ýn doðusuna çekilmesi ve Münbiç’e gerçek nüfusun geri dönmesi, Türkiye’nin yakýn hedefi.
Trump ile Erdoðan F-35’leri de konuþtular. Trump ‘anlaþmaya aynen uyulacak’ dedi. Talimat verdiðini anlattý. Beyaz Saray olarak Kongre’ye de itiraz ettiklerini söyledi.
Ve Türkiye, Trump ile Putin’in zirvesiyle yakýndan ilgili. Zirve sonrasýnda Baþkan Erdoðan’ýn, Putin’in da katýlacaðý bir bölgesel istiþare konferansý toplamasý bekleniyor. Türkiye o zaman daha öne çýkacak.
Önceki ay G-7 zirvesinde Trump’ýn yaþattýðý dehþeti gören NATO, bu kez benzeri olmasýn diye her türlü önlemi almýþtý.
Mesela NATO zirvesinin sonuç bildirisi yayýnlamadan daðýlmasý, Trump’ýn sonuç bildirisi aleyhine laf etmesi, ittifaký bitirirdi.
O yüzden 2 günlük toplantýnýn hemen ilk gününde alel acele ‘sonuç bildirisi’ oylandý, kabul edildi, yayýnlandý... Aslýnda metin üzerinde haftalardýr herkes çalýþýyordu. Ama ne olur, ne olmaz...
Sonra NATO akþam yemeði... Diðer liderler Trump’ý sinirlendirecek bir þey yapmamak için özen gösterdiler. Suyuna gittiler. Aslýnda Trump neþeli ve rahattý, kibardý. Ancak masasýndaki liderler her an parlayabileceðini düþünerek, dikkatli konuþtular.
Ancak, sonraki oturumda durup dururken ‘Ya askeri harcamalarý artýrýrsýnýz, ya da biz kendi yolumuza gideriz’ deyip, NATO’dan çýkmayý ima etti ve her yer sarsýldý. Saðdan soldan ‘yok öyle demek istemedi’ þeklindeki düzeltmeler de inandýrýcý olmadý. Basýn toplantýsýnda ‘ABD’nin herhangi bir nedenle NATO’dan çýkabileceði tehdidini sürdürüyor musunuz? Kongre onayý olmadan bunu yapabilir misiniz?’ diye soruldu. Trump cevapladý: Bence muhtemelen yapabilirim. Ama buna þimdi gerek yok. Bütçeleri artýrmaya söz verdiler... ‘
Öyle bir söz verilmedi. Onun kýyameti sonra kopacak da, asýl: NATO artýk Trump isterse çýkýlacak bir kiralýk ev durumuna düþtü. Bu, caydýrýcýlýðýn yok olmasýdýr. Bir askeri ittifakýn caydýrýcý olmasý, silah çekmeden de güç göstermesi esastýr. Þimdi caydýrýcýlýk kalmadý. NATO birþey yapmadan önce herkes Trump’a bakacak. Trump NATO aleyhinde o kadar çok konuþtu ki, ABD’de Trump seçmeninin NATO karþýtý olmasý ve bu kez seçmenin ‘NATO’dan çýkalým, uzak duralým’, demeye baþlamasýndan korkuluyor.
NATO bundan sonra Trump’ýn 6 yýl daha iþbaþýnda kalacaðý varsayýmýyla hareket edecek. Hatta, Trump’ý uzak tutmak için yýllýk liderler zirvesinin yapýlmamasý, NATO iþlerinin Savunma ve Dýþiþleri Bakanlarý toplantýsýyla götürülmesi düþünülüyor. Öte yanda, Trump’ýn eðer isterse, her durumda ve her yönden NATO’yu topa tutabileceði de biliniyor.
Böyle bir NATO’da Türkiye her durumda merkezi konumda. ABD için Türkiye’nin alternatifi yok. Türkiye’nin önü açýk.
Asýl korku þimdi þu: NATO zenginlerinin, askeri harcamalarýný yüzde 2’den yüzde 4’e yükseltmeyeceklerini Trump anlayýnca, ne yapacak?