Yeni Güç Dengesi

Ýslâm coðrafyasý yangýn yerine dönmüþ durumda.. Özellikle Suriye, Irak, Yemen gibi yerlerde ateþ sönmek, þiddet dinmek bilmiyor..

Bu süreçte herkesin üzerine düþeni yapmasý gerekiyordu..

Özellikle Türkiye gibi gözlerin üzerine çevrildiði bir aðabeyin geliþmelere kayýtsýz kalmasý beklenemezdi..

Ve elbette iki yangýnýn tam ortasýnda duran, baþý Irak’a dönükken gözlerini Yemen’den ayýrmayan Suudi Arabistan’ýn süreç içindeki rolü ve etkinliði de hep tartýþýldý..

Þimdi bu iki büyük aktörün güçlerini birleþtirme vakti geldi..

Ne olduysa oldu, artýk vakit enkazýn kaldýrýlma vaktidir..  

***

Riyad’a gitmek üzere yola çýkarken malum kaygýlar hep aklýmýn bir köþesinde, beynimi kemiriyordu.. Orada bizi neyin beklediðini kestirmek hiç de kolay deðil..  

Özellikle Suud’un Mýsýr politikasý üzerinde Türkiye ile ciddi görüþ ayrýlýklarý yaþandýðý sýr deðil..

Ama artýk herkesin bulunduðu pozisyondan bir adým geri atarak acýlarý dindirmek üzere elini taþýn altýna koyacaðý bir döneme girmiþ durumdayýz.. Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Riyad ve Cidde temaslarýnýn bu yaný itibariyle, yeni bir dönemi baþlatmasý bakýmýnda büyük önem taþýdýðýný görmemiz gerek.. 

***

Türkiye ile Suud Krallýðý’nýn birlikte atacaðý adýmlar, islam coðrafyasýndaki ateþin söndürülmesi ama asýl önemlisi yüce dinimizin terörle birlikte anýlmasýnýn önüne geçilmesi bakýmýndan büyük önem taþýyor..

Yani görev ve sorumluluk islâm ülkelerine düþüyor..

Tam da bu kapsamda teorisi ortaya konulan 34 ülkeli koalisyonu  çok önemsiyorum..

Türkiye’nin de içinde yer aldýðý bu koalisyon, uluslararasý arenada stratejik iþbirliði ve istihbarat paylaþým network’ü olarak sunulsa da Riyad’da açýkça bunun ‘Ýslam Ordu Gücü’ olarak görüldüðünü söylememiz lazým..  

Yani çok da etrafýndan dolanacak bir þey yok..

***

Söz konusu mekanizma ile ilgili olarak yolda tamamlanacak bir iki küçük pürüz olduðunu da görmemiz lazým..

Öncelikle -doðru- bu bir ‘islâm’ ordu gücü..

Ama resmin tamamý ortaya çýktýðýnda Batý, Ýran, Irak ve Suriye’nin bu mekanizmada yer almamasýný, ‘sünni ordu gücü’ olarak sunmaya kalkacaktýr..  Þimdi içeriden bakýlacak olursa bu üç ülkenin zaten problemin merkezi olduðunu söylemeye gerek yok.. Ama bazen algýlarý, olgulardan daha zor yönetebilirsiniz..

Ýkinci tartýþma alaný ise hedef..

Açýkça anlaþýlýyor ki bu güç, DAEÞ, Boko Haram, Eþ Þebab, El Kaide gibi islami söylemi argüman olarak kullanan, kendince dinî motifli örgütlere karþý kuruldu.. Ama pratikte islam coðrafyasýnda kan döken baþkaca terör unsurlarýný terör örgütü olarak görmez tanýmazsa o zaman da baþka sorunlarla karþý karþýya kalýrýz..

***

Diðer tarafýyla, söz konusu yapý hayata geçtiðinde Türkiye ile Suudi Arabistan arasýnda savunma sanayi alanýnda yapýlacak yeni iþbirlikleri de milli savunma sanayimiz bakýmýndan baþka bir önem teþkil ediyor.. Onu da detaylarý ortaya çýktýkça deðerlendirmek lazým.. Kalýn saðlýcakla