Yeni kabine, yeni siyaset

AK Parti kongresinin ardından tablo netleşmeye ve Türkiye’nin önündeki yol haritası belirginleşmeye başladı. Önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın veda konuşması, ardından genel başkan adayı sıfatıyla Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı konuşma, bu yol haritasının köşe taşlarını ortaya koydu. 

İki alıntı yapmak istiyorum Davutoğlu’nun konuşmasından: ‘Milletin adamı cumhurbaşkanlığı makamında. AK Parti’nin en büyük başarısı bütün milleti tek bir yürek haline getirmiş olmasıdır. Çözüm sürecini başarıya ulaştırana kadar bize uyku haramdır. Bu fitne tohumları yok olana kadar omuz omuza gece gündüz çalışacağız.’

‘Milletten gücünü alanların arasında ihtilaf çıkmaz heveslenmesinler. Dava arkadaşları arasında ihtilaf çıkmaz heveslenmesinler. Paralel devlet yapısı fetret isteyen bir yapıdır. Kim ve ne niyetle olursa olsun devlet otoritesinin parçalanmasına bir daha izin vermeyeceğiz.’

Bu iki başlık üzerinden yeni Türkiye’nin olmazsa olmazlarını net olarak anlamak mümkün.

***

29 Eylül 2014 itibarıyla Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin 62. Hükümetini kurma görevini resmen üstlenmiş oldu ve kabinesini açıkladı.

Yeni kabinede az sayıda, ancak kritik öneme sahip değişimler gerçekleşti. Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Ankara milletvekili ve Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, kabinenin yeni başbakan yardımcıları. Dışişleri Bakanlığı görevini Mevlüt Çavuşoğlu üstlenirken, kendisinden boşalan AB’den sorumlu bakan görevini Volkan Bozkır yürütecek. Hayati Yazıcı ise yerini uzun yıllardır parti yönetiminde bulunan Nurettin Canikli’ye devretti.

Kabine değişikliğinin sınırlı olması, partinin 2015 seçimlerine doğru ilerlerken taşları çok fazla yerinden oynatmadan yola devam etmesi anlamına geliyor. Ancak asıl değişim hamlesinin 2015 seçimlerinde olacağını da unutmamak gerekiyor. Sadece üç dönem kuralı değil, daha büyük bir değişim hamlesiyle aday listelerinin ortaya çıkacağını şimdiden bir kenara not edelim. O nedenle bu süreçte siyasetin yeni aktörlerine, aktör adaylarına daha fazla kafa yormak gerekecek.

Erdoğan-Davutoğlu ekseninde ortaya çıkan yeni karar mekanizmasında en kritik rol kuşkusuz yeni Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a düşecek. Erdoğan’a en yakın isim olmasının yanı sıra, partinin ana stratejisindeki kilit isimdi Akdoğan. Şimdi yeni karar mekanizmasının sağlıklı biçimde işlemesinde önemli roller üstlenecek.

Numan Kurtulmuş ise partiye katılımından itibaren taşıdığı enerjiyi, bu kez daha üst düzeyde bir makamda devam ettirecek. Kurtulmuş, yeni dönem siyasetinin özellikle AK Parti’nin kökenleri üzerinden bakıldığında en kritik isimlerin birisi olacak.

***

Kabine açıklandı, hükümet programı ve güven oylaması yakında. Hemen akabinde çok kritik başlıklar ve sorunlar bekliyor Türkiye’yi. AK Parti’yi bu süreçte sekteye uğratmak isteyen operasyonlar genel anlamda başarısız olsa da, bundan sonra tekrar ortaya çıkmayacağını söylemek kolay değil.

Ancak bu tür senaryolarda adı geçen isimlerin çok temel bir sorunları var. Hiçbiri Erdoğan kadar risk alacak cesarete ve vizyona sahip değil. Onların siyaset yapacağına dair her şey nedense hep perde arkasında kalıyor.

Çıkıp ben buradayım demeyenlerin artık siyaseten karşılık bulamadığı bir ülkede yaşıyoruz. Siyaset risk ve cesaret olmadan yürütülebilen ve millet nezdinde karşılık bulan bir faaliyet olmaktan çoktan çıkmış durumda.