Ýtiraf edeyim, isyan haberini görene kadar yerini dahi bilmiyordum. Ýsyancýlarýn çektiði Azerbaycan bayraðýný görmesem konu dikkatimi de çekmezdi muhtemelen.
Zira, Avustralya ve Fiji arasýnda yer alan ve baþkenti Noumea olan Yeni Kaledonya, 19. yüzyýldan bu yana Fransýz topraðý, Fransa'ya uzaklýðý tam olarak 15 bin 382 kilometre... Peki nasýl oldu da Azerbaycan bayraðý Yeni Kaledonya'ya kadar ulaþtý. Lafý hiç eðip bükmeden konuþalým, belli ki Yeni Kaledonya halký Karabað'ý iþgalden kurtaranlardan ilham almýþ.
Ýlham demiþken Azerbaycan Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev'in son yaptýðý iki konuþmayý sizinle paylaþýp, yaþananlarýn takdirini de size býrakacaðým.
Birinde Aliyev "Fransa Ermenistan'a ölümcül silahlar saðlýyor, eðer bu silahlarýn kritik seviyeye ulaþtýðýný görürsek kimse bizim kusurumuza bakmasýn, gücümüzü sýnamasýn..." diyor.
Bir diðer konuþmasýndaysa Aliyev, Fransa'ya "Sen önce Yeni Kaledonya'daki sömürüye son ver" diye çaðrý yapýyor.
Lafýn tamamýný söylemeye gerek yok sanýrým mesajý alan almýþtýr.
Bu özgüvenli sözlerin arkasýnda can Azerbaycan'ýn Türkiye ile imzaladýðý Þuþa Beyannamesi'nin etkisi ne kadar varýn onu da siz deðerlendirin...
Ama ben açýk söyleyeyim hem ülkemle hem de kardeþ Azerbaycan ile gururlandým... Elbette istihbarat oyunlarýný bizim bilme imkanýmýz yok ama sonunda Türk milleti olarak biz de týrnak içinde "Dýþ güç!" olabildiysek ne mutlu bize...
Allah kahramanlarýmýzýn ayaklarýna taþ deðdirmesin...
BAÞBAKAN VURAN KAFA
Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn "Kuklayý da kuklacýlarý da biliyoruz" sözlerini ilk kez söylemediðini biliyoruz ama bugünlerde daha bir anlamlý. Zira "Slovakya Baþbakaný Robert Fico neden vuruldu?" sorusu ortada duruyor.
Saldýrgan, 71 yaþýndaki Slovakyalý þair ve aktivist Juraj Cintula ilk ifadesinde "Hükümetin politikasýný beðenmiyorum, medya ve ifade özgürlüðü yok edildi" diye söyledi.
Gerçek sebep bu mu, hiç kimse bilemeyecek.
Ama Baþbakan Fico'nun iki konuþmasýndan bazý satýrlarý sizinle paylaþmak istedim, zira ateþin bölgeye yayýlmasýndan büyük endiþe duyuyor, batý politikalarýna karþý çýkýyordu.
"2014 yýlýndan sonra Ukrayna tamamen ABD kontrolüne geçti. Ukrayna egemen ve baðýmsýz bir ülke deðildir. Ukrayna tamamen ABD kontrolü altýndadýr. Rusya, Meksika'da böyle bir hamle yapsa ABD ne yapardý?"
Bu arada unutmayýn, 2014 Soros'un çocuklarýnýn Ukrayna'da iþ baþýnda olduðu dönemler... Bu küçük nottan sonra suikast giriþimine uðrayan Baþbakan Fico'nun bir baþka açýklamasýný da not düþeyim buraya.
"AB'ye üye ülkelerinin çoðu Ukrayna ve Rusya'dan nefret ediyor. Ukrayna sadece jeopolitik amaçlarla kullanýlýyor, Rusya'yý ekonomik ve uluslararasý alanda zayýflatmak için ayný zamanda silah þirketlerine altýn buzaðý görevi görüyor."
Bu süreçte Polonya ve Sýrbistan liderleri de tehdit edildiklerini açýkladý.
Tüm bu yazdýklarýmý Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn Osman Kavala için kullandýðý "Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu" açýklamasý, Osman Kavala'nýn "Gezi kýþkýrtmasý"nýn arkasýndaki isimlerden biri olarak hapiste olmasýyla birlikte okuyun.
Batý'nýn ve muhalefetin Osman Kavala'yý kurtarma kampanyalarýný da varýn siz deðerlendirin. Ancak þunu söyleyeyim "Etki ajanlýðý" meselesini hiç ama hiç hafife almayýn. Zira MASAK Raporu'na göre Ukrayna'da "Turuncu devrim" denilen darbenin arkasýndaki isim olan Soros, Osman Kavala'ya 25 kez para gönderdi. Bu süreçte, 13 milyon 526 bin 703 dolarýn kimlerin cebine akýtýldýðý çok ama çok önemli... Zira "Gezi kýþkýrtmasý" da aslýnda Ukrayna'daki "Turuncu devrim" darbesinin bir benzeriydi. Ama Erdoðan dirayetli, millet de Erdoðan'ýn arkasýnda durdu.
Meselenin kafanýzda þekillenmesine yardýmcý olmasý ümidiyle "Fonlanan gazeteci" Ruþen Çakýr'ýn durup dururken paylaþtýðý Nokta Dergisi'nin 1986 yýlýndaki "DÝNCÝ GENÇLÝK" kapaðýný da burada paylaþýyorum. Memlekette 28 Þubat'a giden sürecin tohumlarý, "Ülkeye þeriat gelecek" tartýþmalarý nasýl filizleniyor belki fikir verebilir... Zira fay hatlarýný tetikleme çabalarýnda her ülkede benzer bir senaryo bulunabiliyor...
SÝYASÝ DEÐÝL BEKA DAVASI
Ýnsan hafýzasý unutkanlýðýyla meþhur...
CHP epeyce bir süredir DEM'lendiði için "6-8 Ekim Kýþkýrtmasý Davasý"ndaki 12 beraat kararýný görmezden geliyor. Verilen hapis cezasý üstünden "Bu bir siyasi davadýr" diye DEM'e destek veriyor. Oysa o dönem sýnýr kapýlarýný DEAÞ'lý teröristlerden kaçan 200 bin kiþi için açan Türkiye'ydi. Peþmerge'nin Irak'tan gelip Suriye'ye geçiþine de yine hükümet izin verdi. Ayrýca saldýrýlarda yaralananlar Þanlýurfa ve Gaziantep'teki hastanelerde tedavi edildi.
Peki, Yasin Börü ve arkadaþlarýnýn katledildiði 2 güvenlik görevlisinin þehit olduðu 37 canýmýzý yitirdiðimiz olaylarý ve sonrasýnda yaþananlarý bir hatýrlasak mý?
2014 6-8 Ekim kýþkýrtmasý
2015 PKK'nýn sözde özerklik ilaný ve hendek terörü
2016 FETÖ'cü darbe giriþimi
2016-2019 Suriye'de terör koridoruna hançer saplanan 4 büyük harekat,
2021 Irak'ta Pençe harekatlarý serisiyle sýnýr güvenliðinin saðlanmasý...
Lafý eðip bükmeye hiç gerek yok.
"Teröristan" projesi için ABD-Ýsrail, PKK/YPG ortaklýðý düðmeye basmýþtý. Devlet millet hepsini kazdýklarý çukurlara gömdü.
Þimdi de yargý gereðini yapýyor.
Unutmayýn devlet yarýna býrakýr ama yanýna býrakmaz.
Ve insanlar unutur ama devlet asla unutmaz...
Bu arada davadan beraat eden HDP Eski Milletvekili Altan Tan, PKK yandaþlarýnýn linç giriþimine karþý sert bir tepki gösterdi. Tan'ýn "Ben ilk gençlik yýllarýmdan beri Kürtlere, insani, Ýslami, vicdani bir çizgideyim. Görüþlerimi demokratik, legal, sivil yollarla savunan bir çizgideyim. Kürt'üm, fikren demokratým, inanç olarak Müslümaným. Bundan PKK çok rahatsýz ve PKK yandaþý bazý çevreler ellerinden geldiði kadar beni karalamaya ve itibar suikastýnda bulunmaya çalýþýyor" ifadesi dikkat çekici... Zira ayný Tan televizyon ekranlarýndan daha önce de þöyle demiþti: "Avrupa'sý Amerika'sý Rusya'sý... Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile kavga ettikleri müddetçe Kürtleri desteklerler. Yarýn Kürtlerle Türkler anlaþsýn Kürtleri bir kaþýk suda boðmaya kalkarlar."
Ve son bir not, yukarýdaki fotoðraf Diyarbakýr'dan geldi. DEM Parti'nin davayý protesto çaðrýsýna gelenlerin sayýsý iki elin parmaklarý kadar; oysa eskiden on binlerce kiþi gelirdi. Bu fotoðraf karesi Türkiye için büyük bir kazanç, zira millet her ne kadar DEM'e oy verse de artýk terörden, þiddetten býktýðýný da gösteriyor...
"UCUBE!" DEÐÝLMÝÞ
Mersin Silifke'de meydanda bulunan Bayrak Anýtý nisan ayýnda kaldýrýlmýþ, çöpe atýlmýþtý. Ardýndan CHP'li Mersin Silifke Belediyesi'nin Kültür Ýþleri Müdürü Yasin Bulundu "Ucubeden kurtulduk" diye mesaj paylaþmýþtý. Ancak tepkiler arttý. CHP'li Silifke Belediye Baþkaný Mustafa Turgut, bir ay sonra ayný noktaya aceleyle bir direk koydu, göndere bayrak çekti. Sonra da "Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden gidenleriz. Bizim önderimiz odur. Bizim Atatürk, bayrak ve vatan sevgimiz sorgulanamaz, hiç kimsenin haddi deðildir" diye açýklama yaptý.
Peki "O zaman Bayrak Anýtý'ný niye çöpe attýnýz?" diye insan ister istemez soruyor.
CHP'li belediye diyor ki "Bayrak anýtý Bayrak Kanunu'ndaki nizami ölçülere göre deðildi. O yüzden kaldýrýldý" Ben ikna oldum aslýnda. Ýçinizde "Yok yav DEM'lene DEM'lene alerjik reaksiyon oluþmuþtur. Kent uzlaþýsý etkisidir" diye düþünen varsa o sizin fesatlýðýnýz... Ben ikna oldum...