- TRABLUS (Libya) -
'Arap baharý’nýn en talihli ülkesi Libya sayýlabilir: Neredeyse yarým asýrlýk bir ‘diktatörlük’ dönemini geride býrakýrken diðerlerinden farklý olarak kasasý petrol ve doðalgaz gelirleriyle dolu... Ciddiye alýnabilecek dini, mezhebi, etnik kargaþa sebebi yok... Toplumu derinden bölen bir siyasi algýlama farklýlýðý bile söz konusu deðil...
Deðiþim rüzgârlarýnýn her þeyi altüst ettiði Arap coðrafyasýnda sahil-i selâmete çýkmasý en kolay görünen ülke Libya.
Kaddafi’nin keyfi uygulamalarýna daha fazla dayanamayýp yurtdýþýna kaçmýþ, ‘devrim’ sonrasý hizmet amacýyla dönüp sorumluluklar üstlenmiþ nitelikli beþeri deðerleri de var ülkenin...
Bir çýrpýda kendi ayaklarý üzerine doðrulup baþkalarýna ‘örnek’ olabileceði hýzlý bir deðiþimi gerçekleþtirmek Libya’dan beklenebilir... Görünüþ böyle...
Görünüþ ile gerçek arasýnda biraz farklýlýk var.
Libya eskiye sünger çekmede zorlanýyor. ‘Genel Milli Kongre’ (GMK) adýyla oluþturulan Meclis geçici... Ýþbaþýna getirilen cumhurbaþkaný, baþbakan ve hükümet geçici... Anayasa da öyle... Sistemi kalýcý hale getirecek seçimleri yapmakta acele etmiyor GMK ve halk çok sayýda parti ile ‘önemli’ kiþilik arasýnda süregiden politik ayak oyunlarýný hayretle izliyor...
‘Arap baharý’yla birlikte Ýslâm Dünyasý’na yönelik bilimsel faaliyetlerini artýran Ankara merkezli düþünce kuruluþu SETA Libya’da devrimi gerçekleþtirmiþ kadroyla Türkiye’nin aydýnlarýný Trablus’ta biraraya getirdi. Baþbakan Yardýmcýsý Prof. Beþir Atalay ile Libya Cumhurbaþkaný Muhammed Magariyef’in birer konuþmayla katýldýðý açýlýþ oturumunun ardýndan, Libya’dan ve Türkiye’den akademisyenlerin sunumlarýný dinledik.
Çok ateþli tartýþmalar yapýldý oturumlar sonrasýnda...
Demokrasiye geçiþi en kolay gerçekleþtirebilecek ülkede sorunlarýn altýndan kolayýndan kalkýlamamasý anlaþýlýr gibi deðil. Ýç-savaþ sýrasýnda Kaddafi rejimini devirmek için silâhlanmýþ olanlarýn bir bölümü þimdilerde normal hayata uyum saðlamakta zorlanýyor... Güvenliði saðlayabilecek düzenli ordu ile iyi yetiþmiþ bir kolluk kuvveti ortalýkta görünmüyor; bu da ‘kuva-yý seyyare’ sayýlabilecek baþýna buyruk milis güçlerini ‘tehdit’ haline dönüþtürüyor...
Mustafa Kemal’in Ýstiklal Savaþý sonrasýnda ‘kuva-yý seyyareleri’ silâhlardan zorla arýndýrmasýna benzer bir giriþime ihtiyaç olduðu kesin; ancak bunu yapabilecek bir ‘milli kahraman’ ortada görünmüyor.
Bu durum da yabancý ellerin manipüle edebilecekleri bir ülke haline getiriyor Libya’yý; Kaddafi’yi def etmede verdikleri desteði pahalýya ödetmek niyetinde bazý Batýlý ülkeler... Yaralarýný çabucak sararak zenginliðinden herkesin yararlandýðý, halkýný yönetimde pay sahibi yapmýþ demokratik bir ülke olmasý Libya’nýn, o devletlerin umurunda deðil...
SETA’nýn ‘Kuzey Afrika’nýn Yeni Jeopolitiði: Türkiye ve Libya’ toplantýsý yeni dönemin parametrelerini Libya’nýn siyasilerine hatýrlatmasý bakýmýndan hayati önemdeydi. Bir bölümünde kendilerinin de rolü bulunan Türkiye’nin zengin siyasi deneyiminin nirengi noktalarýyla birlikte son yýllarda içeride ve dýþarýda kaydettiði baþarýlarý da olaðanüstü dikkatle dinledi Libyalý aydýnlar...
‘Yeni Türkiye’ deneyimi ‘yeni Libya’ya da ýþýk tutabilir...
DÜZELTME: Bir önceki yazýmda Türkiye’nin Tunus’a yardýmlarýndan söz ederken 100 milyon dolarlýk hibeyi sehven 1 milyon dolar olarak yazmýþým. Düzeltir, özür dilerim. FK.