Yeni lise giriþ sistemi

Özellikle geçen yaz aylarý, 2013’e kadar liselere öðrenci seçmek ve yerleþtirmek için kullanýlan Seviye Belirleme Sýnavý’nýn (SBS) kaldýrýlmasý durumunda yerine ne getirileceðine iliþkin haber ve tartýþmalarla geçti. Bu süre zarfýnda veliler ve öðrenciler, diken üstünde oturdu.

Nihayet 4 Eylül 2013 günü Milli Eðitim Bakaný Nabi Avcý’nýn açýklamalarýyla, SBS’nin kaldýrýlacaðý kesinleþti ve yerine getirilecek sistem netleþti. Normalde, yeni sisteme iliþkin spekülasyon ve tartýþmalarýn, resmi bir açýklama yapýldýktan sonra önemli ölçüde azalmasý beklenirdi.

Ama öyle olmadý!

Yeni sistemin netleþmesinin üzerinden bir ay geçmiþ olmasýna raðmen, izleyebildiðim kadarýyla, kamuoyu hâlâ tam olarak ikna olmuþ deðil. Neden?

Karmaþýk bir sistem

Yeni sistem, okul notlarýyla birlikte okullarda yapýlan sýnavlarýn bir kýsmýnýn merkezi bir þekilde yapýlmasýndan elde edilecek puanlarýn birlikte deðerlendirilmesine dayanýyor. Buna göre, 6 dersten her bir dönem yapýlacak bir sýnav, merkezi bir þekilde yapýlacak. Böylece 8. sýnýf boyunca toplam 12 sýnav merkezi bir þekilde yapýlmýþ olacak.

Yeni sistemin avantajlarý var. Her bir sýnav için telafi hakkýnýn getirilmesi bunlardan biri. Ancak burada da suiistimallerin olacaðý ve bazý öðrencilerin asýl sýnavda sorulan sorularý gördükten sonra telafi sýnavýna girmek isteyeceðini tahmin etmek zor deðil. Buna raðmen, ilkesel olarak telafi hakkýnýn getirilmesi, doðru ve insani.

Ancak, konuþtuðum öðretmenlerin ve velilerin önemli bir kýsmý þu soruyu haklý olarak sormakta: Madem merkezi sýnavlar devam edecekti, neden sadece 1 sýnavla yetinilmedi?

Bir baþka ifadeyle, yeni sistem karmaþýk bir sistem olarak görülmekte. Dahasý, pratik olarak uygulanmasý hâlâ zor görülmekte. Zira Türkiye’de þu ana kadar en ücra yerde olanlarý da dâhil olmak üzere bütün ortaokullarda merkezi bir sýnav yapma deneyimi yok.

Yeni sistemin baþarýsý ya da baþarýsýzlýðý, uygulamada anlaþýlacak. Baþarýsýzlýk ihtimalini düþünmek bile istemeyiz. Bundan dolayý, MEB’in yeni sýnav sistemini minimum risk alarak yürütmesi oldukça önemli. MEB, öngörülen sistemin uygulamasýna iliþkin baþta sýnav güvenliði ve lojistiði olmak üzere her ayrýntýnýn iyi bir þekilde planlandýðýný kamuoyuna hissettirmeli. Ardýndan da öngörülen planý sorunsuz bir þekilde uygulamaya koymalý.

Sistemin eksikleri

Yeni sistemin en büyük eksiði, sýnavla öðrenci alan okullarý olduðu gibi korumasý. Türkiye’de liseye baþlayan öðrencilerin yaklaþýk yarýsý sýralanýp puanlarýna göre bir okula yerleþtirilmekte. Bu þekilde yerleþtirme yapýlan bir ülkede haliyle liselerarasý ciddi bir baþarý hiyerarþisi oluþmakta. Okullar en baþarýlýdan en baþarýsýza doðru sýralanmakta. Veliler de haklý olarak çocuklarýný en iyi okullara göndermek için ellerinden geleni yapmakta.

Eðitim politikalarýyla ilgili araþtýrmalar yapan SETA, Eðitim Reformu Giriþimi ve Türk Eðitim Derneði, yapmýþ olduklarý açýklamalarda, hiyerarþinin azaltýlmasý ve okullar arasýnda daha heterojen bir daðýlým için, sýnavla öðrenci alan okul sayýsýnýn yaklaþýk % 50’lerden %1-5’lere çekilmesi gerektiðini ifade etmiþlerdi.

Böyle bir kararý, 2014 yýlýnda uygulamak için geciktik. Fakat 2015 için MEB, liselerin büyük çoðunluðuna sýnavsýz bir yerleþtirmeyi amaçlamalýdýr. Sadece çok az sayýda liseye sýnavla öðrenci alýnmalýdýr. Bu yönde bir karar, liseye geçiþ sistemi üzerindeki baskýyý önemli ölçüde azaltacaktýr. Böylece, eskiden olduðu gibi, mahalle okullarý da gittikçe deðerlenecektir. Baþka mahalledeki baþarýlý ya da baþarýsýz öðrencilerin olduðu okulu deðil, bizim mahalledeki baþarýlý ve baþarýsýz öðrencilerin de olduðu okulu hedeflemeliyiz.