Doðuþtan sahip olunun kimlikler üzerinden ve karþýtlýk temelli yürütülen hiçbir tartýþma olumlu bir yöne evrilmiyor. Bilakis kimliksel farklýlýklarý derinleþtiriyor, taraflarý birbirini daha anlamaz kýlýyor.
Ýstanbul Sözleþmesi üzerinden bir süredir yaþadýðýmýz da böyle bir þey iþte. Giderek ideolojiler üstü bir bölene dönüþmek üzere ve her nasýlsa koca koca insanlar bu tartýþma içine çekildikleri anda birden bire kabalaþýyor, beyefendilik yahut hanýmefendilik buhar olup uçuyor.
Dahasý Ýstanbul Sözleþmesi ile ilgili en ufak olumlu cümle, eþcinselliði desteklemek ve aileyi hedef almakla bir tutuluyor. Sözleþme ile ilgili eleþtirel bir yaklaþým içinde olanlar ise en baþta homofobik, sýrasýyla kadýna þiddeti onaylayan, çocuk tacizcilerini destekleyen kaba softa tipler olarak resmediliyor. Ve bu bir Müslüman prototipine dönüþtürülüyor.
Ortada hem verili kimliklerin irrasyonel savunusunun yol açtýðý yapýsal bir sorun hem de trolizm çaðýnda yaþýyor olmanýn yol açtýðý irtifa kaybý var.
Üzerine konuþtuðumuz sözleþmeyi okumuþ olmak tek baþýna görüþlerimizde isabet kaydetmek için yeterli olmasa da usul bakýmýndan zorunluluk arzediyor. Bu yüzden metni okuduðumu söylemeliyim.
Hiçbir uluslararasý sözleþme, oluþturulma amacýna matuf bir iþlev görüyor deðil. Öyle olsa, kimse açlýktan ölmez, soykýrýmlar tarih olur, herkes insan onuruna yaraþýr biçimde yaþama imkanýna kavuþur, tüm çocuklar temiz su, yeterli beslenme ve eðitim imkanýndan eþit þekilde faydalanabilirdi. Ama yok öyle bir dünya.
Sözleþmeye dair çýkarýmlarým þöyle;
Sözleþmenin kadýna ve tüm dezavantajlýlara karþý þiddeti önleme amacýyla imza edilmiþ olmasýna raðmen istatistiki bir azalmadan söz etmek ne yazýk ki mümkün deðil. Yani Ýstanbul Sözleþmesi’nin kadýný yaþattýðý falan yok. Sözleþmeden sonra kabul edilen kanun maddesi (6284) kadýn cinayetlerini önlemek amacýyla uzaklaþtýrma gibi bazý tedbirleri ön görüyor. Ýtirazlarýn önemli bir kýsmý buna yönelik. Kadýnýn beyaný esas alýnýyor ve bu, erkeklerin maðdur edilmesine yol açýyor fikrindeler.
Evden uzaklaþtýrma tedbirde her zaman isabetli kaydedildiðini ben de düþünmüyorum. Ayrýca bu uygulamanýn þiddeti ne kadar engellediði de meçhul. Hatta uzaklaþtýrma tedbiri bana kalýrsa yeniden birleþme ihtimalini de zayýflatýyor. Ama iþin ucunda can var. Bu durum, ahlaken, vicdanen ve dinen medet isteyene çare olmayý zorunlu kýlýyor. Hülasa onu kaldýrsak yerine baþka bir tedbir ikame etmek zorundayýz.
Gelelim sözleþmenin en çok tartýþýlan bölümüne. Sözleþmede “toplumsal cinsiyet, ýrk, din, dil, cinsel yönelim...." gibi kýstaslar sayýlýyor ve bu gruplarýn sýrf sahip olduklarý bu özellikler yüzünden þiddete uðramasý meþru görülemez ve hiçbir deðer yargýsý bu gruplara þiddet uygulanmasýna mazeret gösterilemez diyor.
Herhalde buna kimsenin itirazý yoktur. Sözleþmeyi bütün kötülüklerin anasý olarak görenler de emin olun eþcinsellerin sýrf eþcinsel olduklarý için þiddeti hakettiðini düþünüyor deðiller. Ya da bir zamanlar toplumsal iþlevi olan bir takým törelerin kalýntýsý bazý uygulamalar dolayýsýyla kadýnlara ödetilen bedelleri kimse tasvip etmiyordur.
Fakat sözleþmenin sýrf bu ibare üzerinden eþcinselliði meþrulaþtýran uluslararasý baðlayýcý olan belge gibi sunulmasý da aþýrý abartýlý bir tepki. Hatta bu tepkinin kendisi, LGBT lobisine epey hizmet etti bile diyebiliriz.
Bir de Ýstanbul Sözleþmesi bahane edilerek KADEM’e yönelik saldýrýlar var.
Algý þöyle; Ýstanbul Sözleþmesi eþcinselliði dayatýyor, sözleþmeyi KADEM yaptýrdý, KADEM zaten Sorosçu…
KADEM sözleþme imza edildikten iki sene sonra kuruldu. Görebildiðim kadarýyla sözleþme konusunda ýsrarcý bile deðil. Bir kadýn derneði olarak kadýna yönelik þiddetin önlenmesi için lobi yapýyor, davalarda müdahil oluyor, hukuk hizmeti veriyor.
KADEM aile bütünlüðüne nasýl zarar veriyor? KADEM eþcinselliði nerede savunmuþ? Bu sorularýn cevabý yok.
Ayrýca aile kurumunu, aile bütünlüðünü korumak kadýn kadar erkeðin de vazifesi. Aile kurumunu en çok aþýndýran þey, aile içindeki (fiziki ve psikolojik) þiddet.
Aileye ve kadýnlýk-erkeklik rollerine dair tartýþmayý yumruklar sýkýlý þekilde yaparsak netice alamayýz.
Zira usul yanlýþ iken esasý konuþmak iþi büsbütün çýkmaza sokuyor.